Türkiye yaklaşık 2 hafta boyunca Umre’den gelen ve yurtlara yerleştirilen vatandaşlarımızı tartıştı. Dini vecibelerini yerine getiren vatandaşlarımız, geldikleri gibi karantinaya alınarak yurtlara yerleştirildi.

Daha dün İrlanda ve İngiltere’de mahsur kalan orada öğrenim gören evlatlarımız ülkemize getirilerek yine karantina altına alındı.

Ve Türkiye daha geçen hafta Kıbrıslı bir kızımızın karantinaya alınmadan neden ülkesine gönderildiğini günlerce tartıştı, hatta belli bir kesim hükümeti sert bir dille hedefe koydu.

Yukarıda bahsettiğim konular ve daha fazlası dikkat ederseniz yurtdışında gerek dini vazife gerekse öğrenci olarak ya da çalışan vatandaşlarımızla ilgili konular.

Oysa buradan sonra anlatacaklarımız ve yazacaklarım tamamen keyfe keder bir tatil ve sonrasını konu alıyor.

Bursa’nın yakından tanıdığı ve sevilen isimlerden biridir Demokrat Sami (Bilge)…

Siyasette hep var olmasına rağmen hayallerini süsleyen milletvekilliği bir türlü kısmet olmadı kendisine.

Son seçimde İYİ Parti ikinci sıraya koydu ama bir milletvekili çıkarınca yine hayaller başka bahara kaldı.

Sami ağabeyin bir başka özelliği de gezmeyi çok sever. Her fırsatta dünyanın farklı noktalarından selamlar Bursa’yı.

Ancak bu kez Sami abi olmayacak bir işi yaptı.

Çıkıp Mart ayının 11’inde yani Türkiye ve dünya koronavirüs nedeniyle adeta sıkı yönetim ilan etmişken, insanlar seferberlik halindeyken bir grup arkadaşı ve gri pasaport skandalına imza atan Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Genel Başkan Yardımcısı olan bir kameramanı yanına alarak Dominik Cumhuriyeti’ne tatile gitti.

Demokrat Sami ağabey ticareti iyi bilir. Parası da var çok şükür. Gezmekte kendi keyfiyetinde bir konu. Yani param var geçiyorum size ne derse haklıdır ancak kimse insanları virüs salgınının olduğu bir dönemde riske atacak adımları atıp size ne diyemez.

Şimdi arkadaşlarıyla birlikte Dominik’te tatil yapan (ki iş için gittiklerine yönelik tek ibare yok) Sami Bilge ve kameramanı Ömer Aydoğdu, Küba sınırlarını kapatıp bunları almayınca ve Dominik’te giriş çıkışı kapatınca bir süre orada kaldılar.

Mustafa Kemal Caddesi tabelası önünde poz vermek, Dominik’te tatil yapmak, dünyayı geziyoruz mevzuu güzel de, gerisi gerçekten büyük sıkıntı.

Neyse bir uçak bulup önce Moskova’ya oradan da İstanbul’a geldi ekip. Normal olarak İstanbul’dan sonra karantinaya gitmeleri gerekiyordu.

Ama kendi paylaşımlarından gördüğümüz kadarıyla Sami abinin kiraladığı lüks minibüsle Bursa’ya gelmişler.

Halka dışarı çıkmayın çağrıları yapılırken, 65 yaş ve üzerine sokağa çıkma yasağı uygulanırken bu sorumsuzluğu yapanlar ellerini kollarını sallayarak Bursa’da dolaşıyor anlayacağınız.

Sami ağabey kusura bakmasın ama bu Bursalı bir işadamı ve siyasette adı olan bir kişi için gerçekten doğru değil.

 Eğer İYİ Parti iktidar olsa ve Sami ağabey de milletvekili seçilse bugün halka çağrı yapan ve karantina uygulayan onlar olacaktı.

Peki Sami ağabey ve yanındakilerin torpili nerden?

Nasıl oluyor da karantinaya alınmadan ellerinin kollarını sallayarak Bursa’ya geliyorlar?

Kim aracı oluyor kim buna göz yumuyor?

Bursa Valiliği ve İl Sağlık Müdürlüğü neden harekete geçerek karantina uygulamıyor?

Ya da şöyle diyelim. Malum Bursa Valiliği ve Sağlık Müdürlüğü’nün haberi olmayabilir.

Bu vakitten sonra Sami ağabey ve beraberindekiler karantinaya alınacak mı? Yoksa çevrelerindekileri tehdit etme pahasına bir işlem uygulanmayacak mı?

Malum ailelerinin yanlarını gitmeleri bile risk?

Mesela oturdukları site ya da mahalle yarın bu arkadaşlarda virüs çıkması durumunda karantinaya alınması gerektiğinde insanlara ne denilecek?

Onlar gezdi geldi sefasını sürdü siz de burada riskini ve ceremesini çekeceksiniz mi denilecek?

Benim bildiğim Sami Bilge zaman kaybetmeden kendisiyle seyahat eden ekibi de toplar ve bu andan itibaren Bursa Valiliği’nin gösterdiği karantina noktasında 14 günlük karantinaya başlar.

Sami ağabey insanı da sever Bursa’yı da böyle bir tehlikeyi kendi ismiyle Bursa’da dolaştırmak istemez.

Bekleyip göreceğiz. Ancak Sağlık Müdürlüğü bir an önce gereken tedbirleri almalı.