Her şey 31 Mart yerel seçimleri öncesi Mudanya’da CHP Meclis üyesi listelerine dışardan müdahale ile isimlerin yerleştirilmesiyle başladı. 
30 civarında başvuru olmasına rağmen bu isimler yerine dışardan isimler de listeye eklendi. 
Onlardan biri de CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’ın akrabası Cengiz Taner’di. 
Dışardan listeye girenler parti tabanında oldukça rahatsızlık oluşturdu.

 Hatta o dönem Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz da tepki göstermişti bu duruma. Hedefteki isim Orhan Sarıbal’dı. 
Aradan zaman geçti. 
Geçtiğimiz ay CHP Mudanya Kongresi yapıldı. İki listeyle gidilen seçimi mevcut başkan kazandı. Kongre salonunda ise çok ilginç olaylar meydana geldi. 
Kongre salonunda parti üyesi Mehmet Kartal söz aldı. Bir dönem Mudanya Belediyesi Özel Kalem Müdürü olan Nilüfer’den gelen Mehmet Kartal değil bu. 
Tamamen isim ve soy isim benzerliği. Mehmet Bey Mudanya’da yaşayan bir partili. 
Mehmet Bey kürsüye çıktıktan sonra önünde oturan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’a döndü. 
Meclis listesine akrabası olan Cengiz Taner’in yazıldığını söyledi. 

Devamında ise, “Madem listeler belliydi neden bizim paramızı aldınız” ifadelerini kullandı. 
Meclis üyeliği için yatırdığı paraların makbuzlarını genel merkeze gönderdiğini ifade etti. 
“Madem liste belliydi bu paraları bizden neden aldınız” diye serzenişte bulundu. 
Salon adeta buz kesmişti. Ama Mehmet beyin içi soğumuyordu. Haksızlığa uğradıklarını hatta dolandırıldıklarını düşünüyordu. 
Onu da zaten “Bu yaptığınız nitelikli dolandırıcılık suçu” sözleriyle ifade etti. Devamında da “Mahkemeye gitsem ceza alırsınız ama partiliyim gitmiyorum, paramı geri verin” diyerek kürsüden indi...
Mehmet beyin sözleri Orhan Sarıbal’ı çok yaralamış olacak ki o gün aldığı hesap numarasına bir kaç gün önce aday adaylığı ücreti olan 2 bin 600 lirayı cebinden gönderdi. 
Genel merkezden gelmesini beklediği paranın Sarıbal’dan gelmesi üzerine bu parayı kullanmasının doğru olmayacağını düşünen Mehmet Kartal,  900 lirayı LÖSEV, 900 lirayı ÇYDD ve 700 lirayı da Nesin Vakfı’na bağışladı. 
Böylece Mehmet Kartal’ın adaylık ücreti geri iade edilmiş oldu. Ancak bu iade ile Kartal’ın iddiası da kabul edilmiş oldu. Şimdi aday gösterilmeyen tüm aday adayları bu ücretleri geri isteyebilir. Üstelik bu durum Mudanya ile de sınırlı değil. Yine Mudanya’daki başkan adayları da yatırdıkları paraları geri talep edebilir. 
Bakalım parasını isteyen olacak mı?
Ya da başka bir değişle hakkını arayan Mehmet Kartal dışında bir sosyal demokrat çıkacak mı?

Sedat Akar’dan iddialara yanıt 

Dün köşemizde Nilüfer’deki Bozbey’in bankamatik çalışanları iddiasıyla ilgili Sedat Akar aradı. Öncelikle Mustafa Bozbey’e vefa borcu olduğunu ve yanında olmaya devam edeceğini söyledi.
Nilüfer Belediyesi’nde çalıştığını ve mesai saatlerine çok dikkat ederek görev yaptığını söyledi. Bunun en önemli ispatının kamera kayıtları olduğunu kaydetti. 
Yaklaşık 3 ay öncesine kadar Muhtarlık Müdürlüğü Büro sorumlusu olduğunu ve müdürlüğün fesih edilmesinin ardından Nilüfer Dernekler Yerleşkesi’ne görev yapmaya başladığını kaydetti. 
Sabah 8 akşam 17.30 arasında orada görev yaptığını ve bunun kamera kayıtlarıyla da sabit olduğunu aktardı. 
Bozbey’in yanına gittiğinde tam gün izin aldığını daha ötesi meclis üyesi olması nedeniyle normalde meclis olduğu günlerde idari izinli olmasına rağmen öğlene kadar işinin başında olduğunu ve öğlenden sonra meclise gitmek için işyerinden ayrıldığını ifade etti. 

Mesai saatleri konusunda çok dikkatli olduğunu da anlatan Akar, hassasiyetini “Allah bana hak etmediğim 1 lira nasip etmesin” sözleri ile ifade etti. 
Bankamatik çalışan sözünden çok üzüldüğünü, emekçi bir insan olarak yıllardır emeği ile ayakta kalmaya çalıştığına vurgu yaptı Sedat. 
Basındayken de belediyedeyken de kimseye tek söz söyletmemek için elinden gelen dikkati gösteren biri olduğunu anlattı. 
“Ben ATM memuru olmam asla hak yemem, yedirmem” sözleri de zaten samimiyetini gösteriyor.
Konuşmamız bu çerçevede devam etti. 
Sedat Akar’ın söylediklerine yüzde 100 ikna oldum. Zaten çok açık ve net olarak kamera kayıtları ve başka referanslarla ATM çalışan iddiasını ortadan kaldırıyor. Samimiyeti ve bu iddiaların kendisi üzerinden yürümesi nedeniyle üzüntüsü de kelimelerine yansıyor. 
Bu iddialar kulaktan kulağa dedikodu olarak gezeceğine bir platformda açıklanmasında fayda vardı. Eh iddiayı da cevabını da buradan aktarmış olduk.