Muharrem yemekte Kemal’e “Kongre çağrısı yap. Sen onursal başkan ol. Ben de partinin başına geçeyim.” deyince Kemal gülümsemekle yetinmiş ama ağzını açıp tek kelime söylememiş.

Muharrem’in sözlerinin meali şudur;

“Derdin gücün koltuk. Yeter artık. Sana bir paye verelim ama bırak şu partiyi. Ben de oyumuzu arttırmaya çalışayım. Partinin tamamından daha başarılı oldum. Kendimi ispat ettim. Sen bir halt yiyemedin. Derdin gücün koltuk.”

Muharrem bu sözleriyle Kemal’in planlarını da bozdu. Kemal bunu İstanbul Belediye Başkan Adayı yapacaktı. Hatta az bastırsa İzmir’i alıp gerçekten Belediye başkanı olma şansını bile yakalayabilirdi. Öyle yapmadı Muharrem. Belediye başkanlığına tav olmadı. Kemal’in ne gibi oyunlar oynadığını iyice anlamış artık. Cumhurbaşkanı adaylığından sonra muhtarlık kesmiyor Muharrem’i.

Onu denizler ötesinden arayanlar mı kulağına bir şeyler fısıldadı yoksa aldığı yüzdelikle burnu mu kalktı bilinmez ama CHP’nin Paganları’nın arzularına karşı çıkıyor Muharrem. CHP’deki iç diktayı yıkacağını düşünüyor elbet. Yıkarsa da oyları arttırabileceğini hesap ediyor. Bir yere kadar haklı da… Ama bir de “da”sı var bu işin. Kemal koltuğuna yapışmış “gitmem” diye çırpınıyor. Dinozorlar Kemal’i desteklemekte.

Yerel seçimlerin yakın olduğu, dere geçerken at değiştirilmeyeceğini savunuyorlar. Kemal’de ısrar etmelerine bahaneleri bu. Asıl dert eldeki belediyelerden gelen rant olmasın sakın?

Birilerinin bu belediyelerden pay aldığını düşünmeden edemiyor insan. Kim? Kimler? Hangi biçimde? Belgelenebilir mi?

Belge deyince şu haberi hatırlatmadan geçemeyeceğim;

“CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, partisinin Adil Seçim Platformu'na 7 milyon lira ödediği iddiasına Twitter'dan "faturalı" yanıt verdi. Ancak Adıgüzel'in verdiği yanıttan ziyade bir bilişim firmasının el yazısıyla fatura tanzim etmesi yankı buldu.”

Twitter’da çok yorum yapıldı bu haber için. Bakın, bazılarını sıralayalım;

- Daha bilgisayar çıktısı fatura veremeyen firmadan hizmet alıp sonra da o hizmetin seçim gecesi yoğunluğunu kaldıracağını mı düşünüyordunuz? Kapasiteyi anlayamadınız mı şu faturayı görünce?

- Nalbur bile böyle fatura kesmiyor artık.

- Çiviyle taş tablete yazdırsaydınız faturayı.

- Bu devirde elle yazılan fatura. Kesen de bilgisayar firması. Kendi fatura sistemi yok.

- Kırtasiyeden alıp noterden onaylanmış fatura. Firmanın vizyonu harika. Hangi partiyle çalışsa gelecege taşır. Faturada KDV tutarı ayrıca gösterilmeli.

- Yapay zekadan bahsediyorsun e faturadan haberin yok mu?

- Eminönü hırdavatçılar çarşısında mı yaptırdınız sistemi, e-fatura filan yok da? Bir de "tutanak tanıma sistemi" çalışmadığına göre parasını iade edecek mi arkadaşlar?

- Hayaller Endüstri 4.0, gerçekler karbon kağıdı ile fatura.

- Orhun kitabeleri daha okunaklı.

- Bunların yanında taksi fişi bile daha ciddi duruyor.

- Size de bir bilişim firmasının faturalarını İbrahim Mütefferika'ya bastırmış olmasi garip gelmedi mi?

- Çay bahçesi adisyonu değil mi bu?

Demek siyasi başarı algı yönetimi yapmakla kazanılamıyormuş. Cidden bir şeyler yapmanız gerekiyormuş. Kemal parti içinde verdiği koltuk mücadelesinin yarısını seçimlerde verse oylarını düşürmez, belki de Muharrem İnce’nin oylarına yaklaşabilirdi bile.

Şimdi de yerel seçimlere hazırlanacağı yerde Muharrem’den kurtulma planlarına ağırlık veriyor.

Eldeki belediyeleri tutabilirse muhteşem bir başarı olacak onun için!