Bu soruyu cevaplandırabilmek için tarafların seçimdeki hedeflerini, beklentilerini bilmemiz gerekiyor. Millet ittifakını oluşturan partiler ve onlara destek olanların birinci amacı, bazı büyükşehirleri almaktı. İkinci ve asıl amacı/ hedefi, Erdoğan’ın 24 Haziran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oyları yüzde 50’nin altına düşürmek idi. Bunu her defasında, her vesileyle söylemişlerdir. Hüsamettin Cindoruk bu hedefi, "Parlamenter demokrasinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden intikamı" olarak ifade etmiştir. Cumhur ittifakının oyu yüzde 50’lerin altına düştüğünde, Erdoğan’ın başkanlığının meşruiyet tartışması yapacaklar ve erken seçimi zorlayacaklardı. Ak Parti küskünlerinin alternatif bir parti kurması bile buna bağlıydı.
Millet ittifakının ‘Kandil’deki eli silahlı mürşidleri, Fettö’nün ABD’deki kaçak ajanları bu hedefi saklama gereği duymamışlardır. Fettöcü kaçak Ekrem, yayınladığı videolarda, belediye başkanlıklarını kazanmanın önemli olmadığını, önemli olanın sandığa gidip, Erdoğan’a ‘seni istemiyoruz’ mesajı vermek olduğunu söylemiştir. Belediye başkan adayları görece mahalli söylemler yapsalar da, Parti genel başkanları ve sözcüleri Erdoğan ve Bahçeli’nin hücreye atılıp yargılanmasından bile bahsetmişlerdir.
Bu açıdan bakıldığında, birçok büyükşehir belediye başkanlığını kazansalar ve Ak Parti’den alsalar da asıl hedeflerini gerçekleştirebilmiş değillerdir. Millet ittifakının kendisinin toplam oyunun, yüzde 37 ve diğer yandan çarkları HDP ve SP ile yüzde 45’i bulması, Cumhur ittifakının toplam oyunun, yüzde 52 civarında olması, hiçbir başarı elde edemedikleri anlamına gelir. Erdoğan, son bir yılda bunca ekonomik kriz, memnuniyetsizlik, adaylarda yapılan hatalar ve Ak parti seçmeninin cezalandırmak için sandığa gitmemesi ve geçersiz oy vermesine rağmen, 24 Haziran’da aldığı oyları aynı şekilde muhafaza etmiştir.
Cumhur ittifakının hedefi ise, Büyükşehir belediyelerini kaptırmamak, yeni belediyeler almak ve muhalefetin Erdoğan’ın 24 Haziran seçimlerinde aldığı oyu geriletme çabasını boşa çıkarmaktı. Yani 24 Haziran’daki oy oranını hiç olmazsa aynen muhafaza etmekti.
Bu hedeflerden birincisini gerçekleştirememiştir. Dolayısıyla kaybetmiştir. HDP ve CHP’den birçok belediye başkanlıklarını alsa da, muhalefete kaptırdığı belediyelerle onların kasım kasım kasılmasına engel olamamıştır. İkinci hedefi ise gerçekleştirmiştir. Hem de çok rahat gerçekleştirmiştir. Neden çok rahat dedim? Çünkü 1.800 bin geçersiz oy var. Ve bu oylar büyük ölçüde Erdoğan’ı seven, ama yaptığı aday tercihi, bazı politika ve söylemlerini cezalandırmayı amaç edinen Ak Partililerin oylarıdır. Bunun yanında sandığa gitmeyen, protesto eden Ak Partililerin oyları da var. Bunlar olmasaydı, Cumhur ittifakının oyunun yüzde 55 ve daha üzerine yükselmesi işten bile değildi. Bunun farkında olan Erdoğan, balkon konuşmasında özeleştiri yapmış, hatayı üstlenmiş ve bundan sonraki süreçte gerekli adımları atacağını söylemiştir. Bekleyip göreceğiz.
Erdoğan oy oranını koruduğu halde özeleştiri yaparken Kılıçdaroğlu ne yapmıştır? Birkaç önemli Büyükşehiri HDP’nin oyları ile kazanma ‘Başarısı’nın arkasına sığınarak başarısızlığını kamufle etmeye çalışmıştır. Kabahatini bastırmaya çalışmıştır. CHP tabanı bunu göremeyecek midir? Tabii ki görecektir. Ama görmezden gelecektir. CHP tabanı hiçbir şey yapamayacağını kanıksamış durumdadır. Ayrıca ‘zafer’ sarhoşluğundan uyanmaları biraz uzun süreceğe benziyor. Bir de Erdoğan düşmanlığı ve Erdoğan’a zarar vermesi onlar için yeterli bir başarıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başına getiren ve görev tanımını yapan irade 4.5 yıl sonra yapılacak seçime kadar O’na tahammül eder mi? Eğer tahammül ederse CHP yine kaybedecektir.
HDP, SP ve İP’yi konu etmeyeceğim. Çünkü o partilerin CHP’ içinde eritilme projesi neredeyse ikmal edilmiş durumdadır. Erdoğan düşmanlığı sayesinde ezeli düşmanlar barışmıştır. Seçimin en önemli başarısı bu kombinasyonun mühendislerinindir diyebiliriz. Seçim sonuçlarının ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diler, Bursa Büyükşehir belediye başkanlığını kazanan Alinur Aktaş, yaşadığım Yıldırım belediye başkanlığını kazanan Oktay Yılmaz ve çalıştığım ilçe olan Nilüfer belediye başkanlığını kazanan Turgay Erdem’e hayırlı işlerinde başarılar dilerim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Ahmet Günaydin
Seçimi Kim Kaybetti?
Millet ittifakını oluşturan partiler ve onlara destek olanların birinci amacı, bazı büyükşehirleri almaktı.
İkinci ve asıl amacı/ hedefi, Erdoğan’ın 24 Haziran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oyları yüzde 50’nin altına düşürmek idi. Bunu her defasında, her vesileyle söylemişlerdir. Hüsamettin Cindoruk bu hedefi, "Parlamenter demokrasinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden intikamı" olarak ifade etmiştir. Cumhur ittifakının oyu yüzde 50’lerin altına düştüğünde, Erdoğan’ın başkanlığının meşruiyet tartışması yapacaklar ve erken seçimi zorlayacaklardı. Ak Parti küskünlerinin alternatif bir parti kurması bile buna bağlıydı.
Millet ittifakının ‘Kandil’deki eli silahlı mürşidleri, Fettö’nün ABD’deki kaçak ajanları bu hedefi saklama gereği duymamışlardır. Fettöcü kaçak Ekrem, yayınladığı videolarda, belediye başkanlıklarını kazanmanın önemli olmadığını, önemli olanın sandığa gidip, Erdoğan’a ‘seni istemiyoruz’ mesajı vermek olduğunu söylemiştir.
Belediye başkan adayları görece mahalli söylemler yapsalar da, Parti genel başkanları ve sözcüleri Erdoğan ve Bahçeli’nin hücreye atılıp yargılanmasından bile bahsetmişlerdir.
Bu açıdan bakıldığında, birçok büyükşehir belediye başkanlığını kazansalar ve Ak Parti’den alsalar da asıl hedeflerini gerçekleştirebilmiş değillerdir. Millet ittifakının kendisinin toplam oyunun, yüzde 37 ve diğer yandan çarkları HDP ve SP ile yüzde 45’i bulması, Cumhur ittifakının toplam oyunun, yüzde 52 civarında olması, hiçbir başarı elde edemedikleri anlamına gelir.
Erdoğan, son bir yılda bunca ekonomik kriz, memnuniyetsizlik, adaylarda yapılan hatalar ve Ak parti seçmeninin cezalandırmak için sandığa gitmemesi ve geçersiz oy vermesine rağmen, 24 Haziran’da aldığı oyları aynı şekilde muhafaza etmiştir.
Cumhur ittifakının hedefi ise, Büyükşehir belediyelerini kaptırmamak, yeni belediyeler almak ve muhalefetin Erdoğan’ın 24 Haziran seçimlerinde aldığı oyu geriletme çabasını boşa çıkarmaktı. Yani 24 Haziran’daki oy oranını hiç olmazsa aynen muhafaza etmekti.
Bu hedeflerden birincisini gerçekleştirememiştir. Dolayısıyla kaybetmiştir. HDP ve CHP’den birçok belediye başkanlıklarını alsa da, muhalefete kaptırdığı belediyelerle onların kasım kasım kasılmasına engel olamamıştır.
İkinci hedefi ise gerçekleştirmiştir. Hem de çok rahat gerçekleştirmiştir. Neden çok rahat dedim?
Çünkü 1.800 bin geçersiz oy var. Ve bu oylar büyük ölçüde Erdoğan’ı seven, ama yaptığı aday tercihi, bazı politika ve söylemlerini cezalandırmayı amaç edinen Ak Partililerin oylarıdır. Bunun yanında sandığa gitmeyen, protesto eden Ak Partililerin oyları da var. Bunlar olmasaydı, Cumhur ittifakının oyunun yüzde 55 ve daha üzerine yükselmesi işten bile değildi.
Bunun farkında olan Erdoğan, balkon konuşmasında özeleştiri yapmış, hatayı üstlenmiş ve bundan sonraki süreçte gerekli adımları atacağını söylemiştir. Bekleyip göreceğiz.
Erdoğan oy oranını koruduğu halde özeleştiri yaparken Kılıçdaroğlu ne yapmıştır?
Birkaç önemli Büyükşehiri HDP’nin oyları ile kazanma ‘Başarısı’nın arkasına sığınarak başarısızlığını kamufle etmeye çalışmıştır. Kabahatini bastırmaya çalışmıştır.
CHP tabanı bunu göremeyecek midir?
Tabii ki görecektir. Ama görmezden gelecektir. CHP tabanı hiçbir şey yapamayacağını kanıksamış durumdadır. Ayrıca ‘zafer’ sarhoşluğundan uyanmaları biraz uzun süreceğe benziyor. Bir de Erdoğan düşmanlığı ve Erdoğan’a zarar vermesi onlar için yeterli bir başarıdır.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başına getiren ve görev tanımını yapan irade 4.5 yıl sonra yapılacak seçime kadar O’na tahammül eder mi?
Eğer tahammül ederse CHP yine kaybedecektir.
HDP, SP ve İP’yi konu etmeyeceğim. Çünkü o partilerin CHP’ içinde eritilme projesi neredeyse ikmal edilmiş durumdadır. Erdoğan düşmanlığı sayesinde ezeli düşmanlar barışmıştır. Seçimin en önemli başarısı bu kombinasyonun mühendislerinindir diyebiliriz.
Seçim sonuçlarının ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diler, Bursa Büyükşehir belediye başkanlığını kazanan Alinur Aktaş, yaşadığım Yıldırım belediye başkanlığını kazanan Oktay Yılmaz ve çalıştığım ilçe olan Nilüfer belediye başkanlığını kazanan Turgay Erdem’e hayırlı işlerinde başarılar dilerim.