SON DAKİKA
Hava Durumu

Seçmeni olmayan bir seçim

Yazının Giriş Tarihi: 23.06.2021 20:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.06.2021 20:55

İran’da cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılabilmenin, yani aday olabilmenin açık ve gizli şartları vardır. İran anayasasına göre aday olabilmek için, “İran asıllı ve İran vatandaşı olmak, yönetim ve tedbir sahibi olmak, iyi geçmişe, emanet ve takvaya sahip olmak, İran İslam Cumhuriyeti esaslarına ve resmi mezhebe (Şii/Caferi) inanan ve ona ait olan kişi”, 40-75 yaş aralığında birisi olmak, diye sıralanmıştır. Bunları herkes bilir ama yine de “emanet ve takvaya sahip olmak” gibi şartlar görelidir. Açık değildir. Bunun gibi açık olmayan şartları da 12 kişilik Hubregan Meclisi tayin etme yetkisine sahiptir.


Hubregan Meclisinin üyeleri seçimle belirlenir. Ancak bu meclis seçimlerine, kimlerin katılabileceğine Ayetullah Hamaney karar verir. Onun uygun gördükleri aday olabilir, uygun görmedikleri aday olamaz. Halk ise bu meclisin üyelerini seçmiş gibi olur. Hubregan Meclisi üyeleri bu haliyle Hamaney’in atadığı kişilerden oluşur.
Hubregan Meclisinin (aslında Hamaney’in) uygun görmediği birisi, İran’da cumhurbaşkanı adayı olamaz. İran’da seçim mevzuatında yazılı olan şartların sahibi olan birisi bu durumda doğal olarak adaylık hakkına sahip değildir. Seçim, adaylığı uygun görülenler arasında yapılır. 18 Haziran 2021’de yapılan 13. Cumhurbaşkanlığı seçimler için, 592 kişi müracaat etmiş ancak bunların arasından uygun görülen 7 adayın (İbrahim Reisi, Muhsin Rızai, Said Celili, Emir Hüseyin Kadızade Haşimi, Ali Rıza Zakani, Muhsin Mihralizade, Abdünnasır Himmeti) katılmasına izin çıkmıştır.


İran’da başta iç ve dış politika, ordunun yönetimi gibi temel konuları, yürütme yetkisi Mehdi’nin vekili sayılan Hamaney’e aittir. Seçilen CB ise Hamaney’in tayin ettiği sınırlar içinde bir çeşit seçilmiş yüksek memur gibidir. Hamaney, Mehdi’nin vekili, rehber gibi unvanlarla anılır. Hubregan meclisi tarafından 1989’da Humeyni’nin ölümü üzerine, bir defa ama ömür boyuna seçilmişti. Mehdi Allah’ın, Hamaney’de Mehdi’nin vekili sayıldığından yetkileri sınırsızdır ve yaptıklarından hesap sorulamayan, sorumsuz bir kişidir.


İran’da adı “İslam Cumhuriyeti” olan idare aynı zamanda “velayeti fakih” gözetiminde sayılır. Halk yanlışı seçebilir, seçilen kişi her an yanlış yapabilir. Bu yüzden bu yanlışlar bir velinin gözetimi altındadır. İran’da cumhuriyetin ilanından sonra 19179’da, “artık Şiilerde seçim esasını kabul etti” diye bir heyecan dalgasına yol açmıştı. Uygulamada görüldü ki, İran’daki seçim, seçim değildir. “Veliyi Fakih” denilen kişinin uygun gördüklerine halkın gidip oy vermesidir. 1923-1946 dönemindeki tek partili Türkiye idaresine benzeyen bir cumhuriyettir.


18 Haziran 2021 Cuma günü yapılan seçimlerde seçmen sayısı 29.980.038 erkek, 29.330.269 kadın olmak üzere toplam 59. 310.307 kişidir. Ancak seçimlere katılım oranı %48 oldu. Mehdi’nin vekili Hamaney, “seçimlere katılmak farzı ayındır” demesine rağmen, seçmenlerin %52’si bu farzı terk etmiş oldu. Başkent Tahran’da seçime katılım oranı %26, Güney Azerbaycan merkezi Tebriz’de ise %30’da kaldı. Oy verenler artsın diye 19 Haziran günü sabaha doğru 03.00’e kadar oy verme süresi uzatıldı. Bütün bunlara rağmen toplam 30 milyon kişi oy vermemiş oldu. Kullanılan oylardan 4 milyonu ise geçersiz sayıldı.


Seçim sonunda adaylardan İbrahim Reisi’nin ilk turda 17.926.345 oy alarak cumhurbaşkanı seçildiği ilan edildi. Reisi 1988’de siyasi mahkumların sözde bir yargılamanın ardından infaz edilmelerini sağlayan “ölüm komitesinden” birisi olduğu için, kasap lakabı ile bilinmektedir. Dönemin ABD yönetimi ölüm komitesi üyeleri için yaptırım kararı almıştı. Riyakar ABD yönetiminin şimdi Reisi’ye nasıl bir yaptırım uygulayacağını dünya alem görecektir. Dünyada hiçbir diktatör girdiği seçimleri kaybetmiş değildir. Reisi’nin dünyadaki diğer diktatörlerden tek farkı ise bir diktatörün uygun gördüğü seçimi kazanmış olmasıdır. Hamaney seçimlere girmeye bile tenezzül etmemektedir. Uygun gördüğü kişinin seçim kazanması ile İran halkını teselli etmektedir. İran, Suriye ve Kuzey Kore seçimleri, seçmeni olmayan seçimlerdir.


İran’da devrimden sonra başlayan devrim mahkemeleri uygulaması, Türkiye’deki İstiklal Mahkemelerinin karşılığıdır. İstiklal Mahkemelerinde, sanığa uygun görülürse savunma yapması, avukat tutması hakkı verilirdi. Sanığın kararları temyiz etme hakkı yoktu. Mahkeme kararları ise 24 saat içinde, şehir meydanlarında asılarak, uygulanırdı. İran’daki Devrim Mahkemeleri de bu esaslara göre çalışıp siyasi tutukluların binlercesini infaz etmiştir. Reisi böyle bir geçmişin sahibidir. Üzerinde binlerce siyasi tutuklunun kanlı vebalini taşımaktadır. Türkiye’de halk İstiklal Mahkemelerinin zulümlerini çok iyi bildiğinden dolayı İran’daki Devrim Mahkemelerinin yapıp ettiklerini de çok iyi anlayan bir tecrübeye sahiptir.


Seçim ancak özgür bir ortamda olabilir. Basının özgür olmadığı, devlet tekelinde bulunduğu, yazılı olmayan şartlardan dolayı isteyenlerin aday olamadığı, adaylığın iktidar sahibi Hamaney’e bağlılık şartıyla mümkün olduğu İran’da aslında seçimde seçmen de yoktur. Her şeye Mehdi’nin vekili karar verme yetkisine sahiptir. Tek seçmen de Hamaney’in kendisidir. Halk ise tek kişilik bu oyunun seyircisi durumundadır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.