Bursa’da çok sayıda hemşeri derneği olmasına rağmen işinin hakkını veren dernek sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Hemşeri derneklerinin en önemli görevlerinden biri kültürü tanıtmak ve doğdukları ille Bursa arasında kültür köprüsü oluşturmak…

Ama Bursa’da genel olarak bu dernekler kazanç kapısına dönüşmüş durumda. Siyasi, ticari beklenti içinde kuruluyor çoğu. Bir anlamda çıkar amaçlı sivil toplum kuruluşu gibi bir durum oluşuyor.

Bursa’da kuruluş amacına ve misyonuna sadık kalarak doğru adım atan derneklerin başında hiç şüphesiz Gaziantepliler Derneği geliyor.

Bilal Şengüloğlu başkanlığındaki dernek Gaziantep’in Bursa’da tanıtılmasının yanı sıra Gaziantep’in değerlerinin markalaşması ve o kalitenin her yerde zihinlere yerleşmesi için mücadele ediyor.



Bir yandan Gaziantep’in eşsiz kültürünü Bursa’da tanıtmaya ve insanlara aktarmaya çalışırken bir yandan da iki kadim şehir arasındaki kardeşlik bağlarının daha da sıkı kurulması için mücadele veriyor. Bu çalışmalarının birçoğuna da şahidiz.

Dün Bilal Şengüloğlu ile görüştük. Hal hatır faslının ardından Mudanya girişinde kurulan etkinlikle ilgili üzüntüsünü aktardı.

“Biz Gaziantep’in kalitesini ismini en üst düzeyde tanıtmak isterken, birileri baltalamak için elinden geleni yapıyor” dedi.



Mudanya’nın girişinde İsmail Hatice Kayan Ortaokulu’nun önündeki alanda Gaziantep Fiziksel Engelliler Derneği tarafından yerel lezzetler etkinliği gibi bir organizasyon yapılıyor. Kurulan çadırlarda genel olarak gıda maddeleri satılıyor.

Belediye ve kaymakamlıktan izin alınarak yapılıyor. Yapan dernekte engelli derneği olunca işler kolaylaşıyor tabi.

Şengüloğlu, burada hijyenden kaliteye kadar Gaziantep’i temsil edecek hiçbir şey olmadığı gibi kendi verdikleri uğraşın baltalandığını ifade etti.

İzmit Pişmaniyesi, Ege sucuğu, bilmem nerenin turşusu, bilmem nerenin lahmacunu derken büyük emekle oluşturdukları Gaziantep algısına büyük sekte vurduğunu söyledi bu çeşit adımların.

Şengüloğlu belli ki çok üzülmüştü. Kaymakamlığa konuyla ilgili şikayet dilekçelerini verdiklerini aktardı.

Dahası bugün avukatıyla savcılığa suç duyurusunda bulunacak. Yine Bursa Valisi Yakup Canbolat’ı ziyaret ederek bu konudaki sıkıntıyı aktaracak.

Bu derneklerin başıboş şekilde disiplinsiz olarak yürüttükleri faaliyetlerin denetim altına alınmasının zamanı gerçekten çoktan geldi de geçiyor bile.

Özellikle bu tür kent ve bölge ismi kullanılarak yapılan etkinliklerin çok disiplinli bir şekilde yapılması şart. Orada tamamen denetimsiz bir şekilde açıkta gıda üretimi yapılarak satılmıyor.

Hijyen hak getire. Kontrol hak getire. Adının önünde engelli oldu mu zaten kapılar sonuna kadar açık. Suiistimal de sonuna kadar devam.



Her önüne gelenin bir kentin ya da bölgenin adını kullanarak ticaret yapmasının önüne mutlak suretle geçilmesi lazım.

Bu lezzet şenliği yerel bilmem neler etkinliklerinin de belli standartlara ve kurallara bağlanması lazım. Bunlara kermesler de dahil.

Başta Vali Yakup Canbolat olmak üzere kent yöneticilerinin bu durumun önüne alacak adımları atması şart.

Bu tür etkinliklerin ilgili kentin ya da bölgelinin belediyesi, kaymakamlığı ya da valiliği ile ortak yapılacaksa izin verilmeli aksi durumda verilmemeli.

Bu alan asla bu kadar denetimsiz ve başıboş bırakılmamalı. Bir kültürü bir kenti tanıtmak bahanesiyle insanların sağlığı ile oynanmamalı, o şehirler kalitesizlikle olumsuz algıya hedef olmamalı.

Şengüloğlu’nun sonuna kadar haklı tepkisine katılmamak elde değil.

Bir şekilde bu olumsuzlukların önüne geçilmesi şart…

Bir de unutmadan yazalım. Bu etkinlik kapsamında bir de sirk olduğu ifade ediliyor. Görmedim ama Mudanya’daki dostlarımız söyledi.

Sirk insanlık dışı bir gösteri ve uygulamadır. Asla izin verilmemelidir. Hayvanlara eziyet ederek yapılan gösteriyi ne inancımız ne de kültürümüz kabul eder.

Bunlardan ayrı olarak da hiçbir insanın kabul edemeyeceği bir durumdur. Sirke yasal olarak izin vermek de ayrı bir vahamet…

Her ne olursa olsun kültürel değerlerimizi, inançlarımızı ve insanlığımızı paraya günlük kazanca ve çıkara kurban etmemeliyiz.