ABD başkanlık seçimlerinde ilk sonuçlar gelmeye başladı
ABD başkanlık seçimlerinde ilk sonuçlar gelmeye başladı
Dünya nefesini tuttu, ABD Başkanlık seçimlerinin sonuçlarını bekliyor... Seçimlerde, New Hampshire eyaletinin iki köyünden gelen ilk sonuçlar
Haber Giriş Tarihi: 06.11.2012 23:08
Haber Güncellenme Tarihi: 07.11.2012 00:08
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Dünya nefesini tuttu, ABD Başkanlık seçimlerinin sonuçlarını bekliyor... Seçimlerde, New Hampshire eyaletinin iki köyünden gelen ilk sonuçlara göre Başkan Barack Obama önde.
Başkanlık seçiminde 1948 yılından bu yana ilk kez oy kullanmanın heyecanını yaşayan Dixville Notch ve Hart's Location sakinleri oylarını kullanmak için gece yarısı sandık başına gitti.
Dixville Notch'daki 43 saniye süren oylamanın ardından Obama ile Romney'e beşer oy çıktı.
Hart's Location'da ise 5 dakika 42 saniye içinde kullanılan 33 oydan 23'ünü Obama, 9'unu Romney ve birini de Özgürlükçü Parti adayı Gary Johnson aldı.
Zıt adayların başa baş mücadelesi
Zıt adayların başa baş mücadelesinde ibre Obama'dan yana
Barış yanlısı yenilikçi kanadı temsil eden Başkan Barack Obama, muhafazakar ve zenginlerin temsilcisi eski Massachusetts Valisi Mitt Romney'e karşı amansız seçim mücadelesi nihayet sona erdi.
Tüm anket sonuçları, Obama'nın çok az farkla Romney'in önünde olduğunu gösterse de, Romney tarafında çok küçük bir hareketlilik gözüküyor. Romney'in seçimin bir gün öncesinde bir kaç ayelette birden bulunup, yaptığı seçim konuşmalarında, demokrat oyları da dikkate alarak, daha birleşirici tutumu, önceden yaptığı yüksek sesli agresif söylemin aksine 'Obama Kongre'yle çalışamadı ama ben çalışacağım. Valiyken eyaletimi başarılı yönettiğim gibi ülkeyi de yöneteceğim' ifadesiyle adeta, 'bu işi bilirim ve kendimden eminim' diyen bir lider görüntüsü vermeye çalıştı.
Obama sermayeden harcadı
Romney oldukça aktif bir şekilde agresif bir seçim süreci yaşarken, Obama'da seçimi kazandığı dönemdeki mücadele ve heyecanını göremedik. .
Obama'nın kampanyası, Mitt Romney'in yanlışlarını otraya çıkarmak üzerine kurululdu. Bunda başarılı da olunurken, son haftalara kadar, yeterince, Usame bin Ladin'in öldürülmesi, Irak'tan çekilme ve Afganistan'dan da tamamen çekilme planından yeterince basedilmedi. Obama'nın kampanyasının, Bush-Cheney ikilisinin hem siyasi hem de ekonomik enkazını yeterince dile getiremediği görüldü.
Belirleyici faktör ekonomi
Dünyanın büyük bir çoğunluğunun Obama'yı desteklediğini bilinse de, ABD seçimlerinde bir çok ülkede olduğu gibi iç politika ve dengeler, özellikle de halkın ekonomisi oldukça belirleyici faktör. Bu açıdan bakıldığında, Romney, işsizliğin önemli olduğu ekonomik kriz ortamında, net bir şekilde 12 milyon Amerikalıya yeni iş imkanı sağlayacağının sözünü vererek, seçmeni cebinden vurmaya çalışması oy açısından puan topladı.
4 yılda bir Kasım ayının ilk haftasına denk gelen Salı günü yapılan ABD Başkanlık seçimlerindeki ilginç bir istatistik, bugüne kadar 6 Kasım'da yapılan tüm başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçiler kazandığını gösterse de ortadaki objektif verilerle yapılan tüm istatistiklere göre, Obama'nın 2. dönemi çok daha yakın görünüyor.
Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği
Obama yönetimiyle uyumlu bir dış politikaya sahip Türkiye, Beyaz Saray'daki olası iktidar değişiminde, elinde füze rampası kozu ve NATO üyeliği gibi güçlü nedenlerden dolayı, ABD'yle arasındaki ikili ilişkilerde keskin bir değişiklik beklenmiyor.
Ancak Türkiye'yle ilişkilerde 1 Mart tezkeresini malzeme yapan, Dick Cheney'in danışmanlığın yapan ve Ankara Büyükelçiliğ görevinde de bulunan, Bush iktidarının en nüfuzlu diplomatı Eric Edelman'ın Romney'in A Takımı'ndan olduğunu, yardımcısı Paul Ryan'ın da Türkiye karşıtı Ermeni tasarılarının savunucusu olduğunu biliyoruz.
Edelman'ın bir röportajında, 'mevcut konjonktürde ne yazık ki ilişkilerimizin daha ziyade 'al-ver' şeklinde yürütülmesinden yana' olduğunu hatırlatmakta da yarar var. 'Neocon' felsefesinin de etkin ideologlarından olan Edelman ayrıca bir konuşmasında, Türkiye'nin gücünün abartıldığı düşüncesinde olduğunu açıklamıştı.
Sonuç olarak ise Bush deneyiminden sonra, ne ABD'nin ne de dünyanın bir Cumhuriyetçi parti iktidarını kaldırması kolay olmayacaktır.
Öte yandan, Obama'nın 2. dönemiyle birlikte, uzun süredir fazla sesi çıkmayan Çay Partisi'nin kendisini daha fazla göstermesi, aktivitelerini daha da artırması bekleniyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ABD başkanlık seçimlerinde ilk sonuçlar gelmeye başladı
Dünya nefesini tuttu, ABD Başkanlık seçimlerinin sonuçlarını bekliyor... Seçimlerde, New Hampshire eyaletinin iki köyünden gelen ilk sonuçlar
Başkanlık seçiminde 1948 yılından bu yana ilk kez oy kullanmanın heyecanını yaşayan Dixville Notch ve Hart's Location sakinleri oylarını kullanmak için gece yarısı sandık başına gitti.
Dixville Notch'daki 43 saniye süren oylamanın ardından Obama ile Romney'e beşer oy çıktı.
Hart's Location'da ise 5 dakika 42 saniye içinde kullanılan 33 oydan 23'ünü Obama, 9'unu Romney ve birini de Özgürlükçü Parti adayı Gary Johnson aldı.
Zıt adayların başa baş mücadelesi
Zıt adayların başa baş mücadelesinde ibre Obama'dan yana
Barış yanlısı yenilikçi kanadı temsil eden Başkan Barack Obama, muhafazakar ve zenginlerin temsilcisi eski Massachusetts Valisi Mitt Romney'e karşı amansız seçim mücadelesi nihayet sona erdi.
Tüm anket sonuçları, Obama'nın çok az farkla Romney'in önünde olduğunu gösterse de, Romney tarafında çok küçük bir hareketlilik gözüküyor. Romney'in seçimin bir gün öncesinde bir kaç ayelette birden bulunup, yaptığı seçim konuşmalarında, demokrat oyları da dikkate alarak, daha birleşirici tutumu, önceden yaptığı yüksek sesli agresif söylemin aksine 'Obama Kongre'yle çalışamadı ama ben çalışacağım. Valiyken eyaletimi başarılı yönettiğim gibi ülkeyi de yöneteceğim' ifadesiyle adeta, 'bu işi bilirim ve kendimden eminim' diyen bir lider görüntüsü vermeye çalıştı.
Obama sermayeden harcadı
Romney oldukça aktif bir şekilde agresif bir seçim süreci yaşarken, Obama'da seçimi kazandığı dönemdeki mücadele ve heyecanını göremedik. .
Obama'nın kampanyası, Mitt Romney'in yanlışlarını otraya çıkarmak üzerine kurululdu. Bunda başarılı da olunurken, son haftalara kadar, yeterince, Usame bin Ladin'in öldürülmesi, Irak'tan çekilme ve Afganistan'dan da tamamen çekilme planından yeterince basedilmedi. Obama'nın kampanyasının, Bush-Cheney ikilisinin hem siyasi hem de ekonomik enkazını yeterince dile getiremediği görüldü.
Belirleyici faktör ekonomi
Dünyanın büyük bir çoğunluğunun Obama'yı desteklediğini bilinse de, ABD seçimlerinde bir çok ülkede olduğu gibi iç politika ve dengeler, özellikle de halkın ekonomisi oldukça belirleyici faktör. Bu açıdan bakıldığında, Romney, işsizliğin önemli olduğu ekonomik kriz ortamında, net bir şekilde 12 milyon Amerikalıya yeni iş imkanı sağlayacağının sözünü vererek, seçmeni cebinden vurmaya çalışması oy açısından puan topladı.
4 yılda bir Kasım ayının ilk haftasına denk gelen Salı günü yapılan ABD Başkanlık seçimlerindeki ilginç bir istatistik, bugüne kadar 6 Kasım'da yapılan tüm başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçiler kazandığını gösterse de ortadaki objektif verilerle yapılan tüm istatistiklere göre, Obama'nın 2. dönemi çok daha yakın görünüyor.
Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği
Obama yönetimiyle uyumlu bir dış politikaya sahip Türkiye, Beyaz Saray'daki olası iktidar değişiminde, elinde füze rampası kozu ve NATO üyeliği gibi güçlü nedenlerden dolayı, ABD'yle arasındaki ikili ilişkilerde keskin bir değişiklik beklenmiyor.
Ancak Türkiye'yle ilişkilerde 1 Mart tezkeresini malzeme yapan, Dick Cheney'in danışmanlığın yapan ve Ankara Büyükelçiliğ görevinde de bulunan, Bush iktidarının en nüfuzlu diplomatı Eric Edelman'ın Romney'in A Takımı'ndan olduğunu, yardımcısı Paul Ryan'ın da Türkiye karşıtı Ermeni tasarılarının savunucusu olduğunu biliyoruz.
Edelman'ın bir röportajında, 'mevcut konjonktürde ne yazık ki ilişkilerimizin daha ziyade 'al-ver' şeklinde yürütülmesinden yana' olduğunu hatırlatmakta da yarar var. 'Neocon' felsefesinin de etkin ideologlarından olan Edelman ayrıca bir konuşmasında, Türkiye'nin gücünün abartıldığı düşüncesinde olduğunu açıklamıştı.
Sonuç olarak ise Bush deneyiminden sonra, ne ABD'nin ne de dünyanın bir Cumhuriyetçi parti iktidarını kaldırması kolay olmayacaktır.
Öte yandan, Obama'nın 2. dönemiyle birlikte, uzun süredir fazla sesi çıkmayan Çay Partisi'nin kendisini daha fazla göstermesi, aktivitelerini daha da artırması bekleniyor.
Star
En Çok Okunan Haberler