'Cezaevlerindekilerle birlikte biz de ölürüz'

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cezaevlerinde açlık grevi devam ederken bayramın kutlanamayacağını söyledi. Demirtaş, "Bu gidişatı ya hep birlikte durduracağız ya da içerdeki arkadaşlarımızla öleceğiz” dedi.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, aralarında BDP'li belediye başkanlarının da bulunduğu bir grup ile Diyarbakır E Tipi Cezaevi önünde yaptığı açıklamada, şu anda Türkiye'nin 60'a yakın cezaevinde 42 gündür Türkiye tarihinin en yaygın, en uzun süreli açlık grevlerinden birinin yapıldığını söyledi.

BDP olarak tutuklu yakınlarıyla birlikte günlerdir her yerde bu sesin duyulması çalıştıklarını ifade eden Demirtaş, şöyle konuştu:

''Ben açık söylüyorum, durdurmaya çalıştığınız şey, bu ülkenin barış girişimidir. Bu ülkede akan kanın durmasını sağlayacak şey işte bu sivil girişimlerdir. Ama siz hükümet olarak bunları da engellerseniz, hükümet olarak açlık grevinde barış için diyalog, müzakere için çözümün önünü açmak için kendi canını ortaya koyanlara sesiz, duyarsız kalırsanız bütün ölümlerden hem cezaevindeki, hem de dışarıdaki ölümlerden elbette ki sorumlu olursunuz.''

Demirtaş, halkı her yerde sokağa çıkmasını isteyerek, ''Ya bunu hep birlikte durduracağız ya biz de arkadaşlarımızla birlikte gerekirse öleceğiz. Bizim bu kritik aşamada Bayram arefesinde tek bir canın dahi yitirilmesine tahammülümüz yoktur. Bayram boyunca da yürüyüşlerimiz mitinglerimiz olacak.'' dedi.

Demirtaş adalet bakanının bu konu hakkında derhal açıklama yapması gerektiğini savunarak, BDP'nin şu anda en önemli gündeminin açlık grevleri olduğunu söyledi.

'KAPLAN TAHMİNİNİ KENDİNE SAKLASA İYİ OLUR'
Gazetecilerin İmralı'da görüşmelerin başladığı ihtimaline ilişkin soruları üzerine Demirtaş, şunları kaydetti:

''Bazı milletvekillerimiz (Hasip Kaplan) bu yönde açıklamalar yaptılar. Bunların tamamı kişisel tahminden öteye bir şey değil. Milletvekilimizin yaptığı açıklamayı da doğru bulmuyorum. Kendi kişisel tahminini, kendine saklasa daha iyi olur. Varsa görüşme hükümet bunu açık açık deklere eder. Tahminlerimizi paylaşarak zaten AK Parti'nin kafa karıştırmaya dönük politikalarına su taşımanın hiç bir anlamı yok. İmralı'da bir görüşme yok. Varsa eğer bu konularda hükümet açıklama yapacak. Hükümetin sözcüsü var, bakanı var başbakanı var. Çıkacak açıklama yapacak, 'biz görüşme yapıyoruz. Müzakere yürütüyoruz' diyecek. Bunun dışında bu açıklamayı yapmak varsa da böyle bir şey BDP'ye düşmez. Yapılan açıklamaları ben doğru bulmuyorum. Genel başkan olarak bütün arkadaşlarımı da bu konuda uyarıyorum. Bizim işimiz kafa karıştırmak değil. Bizim işimiz gerçekten de kalıcı kandırmaya aldatmaya dayanmayan bir müzakerenin önünü açmaktır. Hepimiz bunun için uğraşıyoruz.''