SON DAKİKA
Hava Durumu

Kılıçdaroğlu'ndan sert sözler

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin yeni dönem ilk grup toplantısında partililere seslendi. Kılıçdaroğlu ko

Haber Giriş Tarihi: 02.10.2012 14:52
Haber Güncellenme Tarihi: 02.10.2012 15:52
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin yeni dönem ilk grup toplantısında partililere seslendi. Kılıçdaroğlu konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sert bir dille eleştirdi.

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

TUTUKLU VEKİLLER

Halkın oyuyla seçilen milletvekillerini hapiste tutmanın mantıkla hukukla hiçbir ilgisi yoktur. Demokrasilerde böyle bir şey olmaz. Seçilmelerinin hiçbir sakıncası yoktur. İki ayrı konuşmasında sayın cumhurbaşkanı bu konuya değindi. Defalarca dedik bu sorunun çözülmesi lazım.

Oturduk parlamentoda sayın meclis başkanı’nın gözü önünde protokol imzaladık. Mert adam imzasının arkasında durur. Durman adama ne denir, kimse kusura bakmasın ama namert denir. Hainlik tartışması da oldu.

“DİLİM SERTMİŞ”

Yine söylüyorum. Yabancı bir ülkenin askerlerini parlamentonun kararları olmaksızın, kendi ülkesine davet eden, Mardin’e kadar giden, silahlarıyla bayraklarıyla giden, yasama organını devre dışı bırakan, yabancı askerin postallarının altına serene ne denir? Ben de onu söyledim, hain dedim.Dilim sertmiş, bana hain dışında bir laf bulun onu söyleyeyim.

Geçen hafta bir partinin kongresi yapıldı. Bütün televizyon Türkiye’nin gündemini karartmak dışında, bir şova destek sundular. CHP olarak buna katılmadık, gerekçelerimiz de vardı. Ona yakın basın kuruluşuna, medya düşmanı, özgürlükler düşmanı anlayışla ambargo koydular. Demokrasiyi bu ülkeye getiren parti, demokrasinin üzerine gölge düşürülen bir ortamda asla bulunamaz. Arkadaşlarım o şova katılmamışlar.

“KONGRE DE YALAN SÖYLEDİLER”

Ona da alınmışlar. Biz katılmamışız, ama kongrede CHP’de burada dediler. Yalan da söylüyorlar. Biz bu darbeci yaklaşıma tepkisiz kalmadık. Kalmamamız da gerekir.

Dün sayın Recep Tayyip Erdoğan’a soru soruluyor. Cumhurbaşkanı da söylüyor. Gazetecinin haber alma özgürlüğü vardır, anayasal görevdir. Anayasa’da diyor, basın hürdür sansür edilemez.

“RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN ŞOVU”

Sayın başbakan’ın söylediğini okuyunca söyleyecek bir şey kalmadı. Şöyle diyor Erdoğan: “Bize her türlü saygısızlığı sürekli olarak gösterenleri, ben de kendi özel günümüze davet etmek zorunda değilim”

Peki haklı mı Erdoğan? Sonuna kadar haklıdır, onun için demokrasi yok ki. Ne diyor? “Türkiye cumhuriyetinin iktidar partisinin genel kurulunu kendi babasının çiftliği gibi görüyor. Ne diyor? Kendi özel bir günümüze diyor. Ne dedik? Bu bir şovdu, Recep Tayyip Erdoğan’ın şovuydu, AKP çiftliğinin bir şovuydu.

AKP, Tayyip Erdoğan’ın babasının çiftliği olabilir. Bizim derdimiz, o değil. Türkiye Cumhuriyeti’ni babasının çiftliği gibi görmüş olmasıdır. Bunu şunun için söylüyorum. O kongrede Türkiye’nin onuru ve şerefi ayaklar altına alınmıştır. Bu utancı milletimin takdirine sunmak isterim.

Bakınız CHP Türkiye’nin kurucu partisidir. Partiyi kuran Mustafa Kemal Atatürk, bütün mazlum milletlerin ortak kahramanıdır. Dünyanın ve ortadoğu’nun zulüm gören bütün milletlerinin rol kahramanlarıdır.

“BARZANİ’YLE GURUR DUYMANIZIN SEBEBİ NEDİR”

Çılgınca, “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla Barzani alkışlanıyor, CHP ise yuhalanıyor. Şimdi Tayyip Erdoğan’a ve o sloganı yapanlara

Barzani’den gurur duymanızın sebebi nedir? Çıkın anlatın bakalım. Ne yaptı Barzani? Terör örgütünü himaye ettiği için mi gurur duyuyorsunuz? Başbakan’ı şiddetle kınıyorum.

“SEN ÖNCE 1923’Ü ÖĞREN”

Bütün iç ve dış meselelerinde çuvallamış, sorunların kaynağı olmuş, başarısızlık abidesi bir başbakan, güya vizyon konuşması yapıyor. Neymiş? Güya hedefi 2023’müş, sen önce 1923’ün ne olduğunu anla da sonra 2023’le gel. 1923’ü bilmen için kapasite gerekir. Demokrasi kültürü gerekir. Sanatla uğraşmak gerekir. Bilimi bilmek gerekir. İnsan olmak gerekir. Ülke sevgisi gerekir.

Takılmış bir plak gibi, Barzani’nin Hamas’ın önünde CHP’ye hakaret ediyor. 1940’lardan söz ediyor. 1940 kafasıyla 2023’ü senin anlaman mümkün mü?

“1940’LARDA KALAN KAFA”

Türkiye bilimler akademisini darmadağın ettiler. Neymiş? Sayın başbakan oraya bilim adamı atayacakmış. 1940’lardan bu yana bir türlü gelmiyor başbakan. 1940’lara takılıp kalan kafa Türkiye’ye bir şey vermez.

“ERDOĞAN’IN KEFENİNİN CEBİ VAR”

Şova devam edelim. Sömürüye bakın. Tayyip Erdoğan yine diyor ki “Kefenimi giydim yola çıktım” diyor. Aslında güzel söz. İnsanlar da ölümlüdür, bundan doğal bir şey yok. Allah herkese şerefiyle yaşama ve ölmeyi nasip etsin. Kimse buna bir şey demez. İslam dini iki dünyayla da barışık olanların dilidir. Biliyorsunuz kefen dediğimiz şey, Müslümanlıkta temiz sade bir kumaştır. Cebi falan da yoktur.

Ama Tayyip Erdoğan’ın kefeninin cebi var. Cebellezi lafı da buradan geliyor zaten. Yahu arkadaş madem kefenden söz ediyorsun, ahrete inanıyorsun, kıyamete hesap verme gününe inanıyorsun, peki bu kul hakkı yeme işinden neden vazgeçmiyorsun sen?

Çalma, çırpma, kul hakkına el uzatma huyundan niye vazgeçmiyorsun? Sen milleti kefen parasına muhtaç hale getirdin.

Şiir de okuyor. Dadaloğlu’ndan bir dörtlük okuyacağım. Dadaloğlu yiğit adamdır, türküleriyle coşarız. Diyor ki Dadaloğlu:

“Okuduğun Tutmaz Oldu Alimler
Kalktı Da Adalet Arttı Zulümler
Terlemeden Mal Kazanan Zalimler
Can Verirken Soluması Zor İmiş”

Firavunlar, nemrutlar onların kefenlerinde cep vardı. Bazıları nemrutu örnek alsa da, firavun gibi davransa da biz Hazreti İbrahim’i örnek alacağız, onun gibi davranacağız.  Bu putlar yıkılır, bu zalimler defolur giderler.

Bütün samimiyetimle şunu söylüyorum. Bu şovlar, Roma İmparatorluğu’nun saray gösterisinden başka bir şey değildir.

“ADAM GİBİ ÇIK ‘ZAM YAPIYORUM’ DE”

Diktatörler korkaktır, müthiş yalancıdırlar. Güce taparlar, korkularının esiridir bunlar. Yiğitlikten nasibini almamış kolpacılardır bunlar. En çok korktukları şey, kendilerinin korktuklarının başkaları tarafından anlaşılmasıdır.

Pazar günü milletin önüne film koydular, aynı gün zamlarla milletin cebine el attılar. Adam gibi çık ben zam yapıyorum de. Zammın üzerine gitsek, “Hangi şerefsiz zam yapmış” diye inkar edeceklerdir. Bu zulüm kalesini yıkmak benim onur görevimdir.

“BU OYUNU BOZACAĞIZ”

Cahiller bilmez, 1071’den beri bizim yönümüz batıya dönüktür. 2071 masallarıyla milleti kandırmasınlar.

Bu oyunu elbette bozacağız, bu tezgahı elbette yıkacağız. Şovun en ironik bölümü de helallikti arkadaşlar. Bu kadar kul hakkı, haram yiyen bir zat’ın helallik istemesi ironik olsa gerek.

Kursaklarına elini attığın bütün yetimlerin iki eli senin yakanda olacaktır.
Alın terini, emeklerini, ÖSYM ile gasp ettiğin bütün gençlerin eli senin yakanda olacaktır.
İsrail askerleri tarafından şehit edilen vatandaşların iki eli senin yakanda olacaktır.
Uludere’de bombalattığın 39 vatandaşın iki eli senin yakandadır.
Akdeniz’de şehit düşen savaş uçağındaki iki pilotun eli senin yakanda olacaktır.
Sırf kişisel hesap uğruna, Oslo görüşmelerini yapacaksın, sonra Türkiye terör batağına batacak, her gün şehit haberleri gelecek, o şehitlerin elleri de senin yakanda olacaktır.
Bunların hesabını soracağım, sormazsam namerdim.

“BUNUN ADI MİLLETİ SATMAKTIR”

Biz ülkemizi severiz, kimsenin saçının teline zarar gelmesini istemeyiz. Defalarca söyledik. Barışa odaklanan bir siyasal partiyiz biz. Barışı isteyen bir partiyiz. Bizim yönümüz, yolumuz, ne yaptığımız belli. Ama birileri anlamıyor. Hala bizi suçluyor. Terör var, sorumlu kim? CHP. Böyle bir ilkellik olabilir mi? 10 yıldır götürüyorsun, 2002’de iktidarı devraldığında bir tek şehidimiz bile yoktu. Oslo’da görüşmeyi ben mi yaptım sen mi yaptın? “Seçime kadar eylemsizlik kararı alın, seçimlerden sonra bildiğinizi okuyun” diyen sen değil miydin? Bunun adı milleti satmaktır.

Başbakan’a yol haritasını yazılı verdik, onu bile anlamamış. Elindeki metni okuyamayan birisi anlayamayan birisi 1923’ü tabiî ki de anlayamaz. İktidardaki bu bölücülere, fitnecilere asla izin vermeyeceğiz. Bu ülkenin geleceğini birilerinin ipoteğine teslim etmeyeceğiz. İçte ve dışta barışı tehdit edenlere, ahlak düşmanı haramzadelere fırsat vermeyeceğiz. Zulüm düzenini yıkıncaya kadar yolumuza devam edeceğiz.

Herkes biliyor, ABD’de biliyor, İsrail’de biliyor, Suriye’de biliyor. Bir tek bilmeyen sensin, Suriye batağındasın, debelendikçe batmaya da mahkumsun.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.