Kürşat Yılmaz'dan gündemi sarsacak Akşener açıklamaları

Alpaslan YILDIZ
Kandıra Cezaevi’nde yatan Ülkücü Kürşat Yılmaz, cezaevinden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Türk milletine yönelik yayınladığı açıklamada, İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener’le ilgili çok ciddi bir iddiayı ortaya koydu.
Yılmaz, 12 Eylül faşist darbesinin ardından ülkücülerin cuntacılardan saklanmasına yardımcı olmak için Akşener’in evine gittiklerinde, ağabeyi Nihat Gürel’in kendisine ''Kürşatcığım ülkücülük bitti artık. Sen bu arkadaşı götür teslim et ya da buradan götür'' dediğini açıkladı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Genel Af” ile ilgili açıklamasında adını andığı iki isimden biri olan Ülkücü Kürşat Yılmaz, Kandıra Cezaevi’nden Bahçeli ve millete hitaben bir mektup kaleme aldı. “Büyük Türk Milleti ile Hasbihal” başlığı ile kaleme alınan mektupta Yılmaz,  Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener ve abisiyle ilgili gündeme bomba gibi düşecek iddialarda bulundu.
“ESİR TUTULUYORUM”
“14 yıldır devlet içindeki paralel yapılanma ile adalet, askeriye ve emniyeti ele geçirdiği anlaşılan hain kahpe FETÖ tarafından, onun hakim yetkisini ele geçirmiş teröristleri tarafından F tipi cezaevlerinde esir tutulmaktayım” diyen Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin af açıklamaları içerisinden kendisini “Ülkü ve ülke sevdalısı” diyerek onurlandığını anlatı. Yılmaz, “Türkmen beyim onurlandırdı bizi: ''Ülkü ve ülke sevdalısı'' diye ismen bahsetti. Öyle bir bahis ki omuzlarıma rütbe yaptım ve biliniz ki ölsem dahi gam değil. Mirasım, Türkmen beyimin verdiği payedir’ ifadelerini kullandı.
“ARKADAŞLARINI POLİSE TESLİM ET”
Açıklamasında İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener’le ilgili 1980 ihtilalinin ardından yaşadığı olayı anlatan Yılmaz, Akşener ve abisinin o dönemde ülkücülere sahip çıkmadığını, hatta abi Nihat Gürel’in (Meral Akşener, evlendikten sonra Akşener soy ismini aldı) arkadaşlarını teslim etmeleri ya da oradan götürmelerini istediğini dile getirdi.
‘EVLERİNE GİDİP İSTEĞİMİ İLETTİM’
Cuntacı faşistlerin gerçekleştirdiği 1980 ihtilalinden bir yıl önce Giresun E Tipi Cezaevi’ne girdiğini ve buradan 8 ay sonra çıktığını dile getiren Ülkücü Kürşat Yılmaz, o günleri şöyle anlattı:  “İhtilal tarafının ülkücülere hırsla, kinle saldırdığı, işkence edildiği günlerde birçok arkadaşımla birlikte aranan ülküdaşlarımı yurtdışına kaçırmaya ya da yurtiçinde dostlardan yardım alarak saklamaya çalıştığımız günlerde uzun yıllara dayalı dostluğum bulunan  Nihat-Meral Gürel (evlenince Meral Akşener) kardeşlerin evine böyle bir istekle gittim. Yanımdaki ülkü sevdalısı bir başka yiğidi kurtarmak hedefimi, talebimi ilettim”.
“KÜRŞATCIĞIM ÜLKÜCÜLÜK BİTTİ”
Talebinin ilettikten sonra Nihat Gürel’in kendisine cevaben: ''Kürşatcığım Ülkücülük bitti artık. Sen bu arkadaşı götür teslim et ya da buradan götür'' dediğini anlatan Yılmaz, “Bu sözün soğukluğunu o sırada Meral hanımın ikram ettiği çay ısıtmaya yetmedi. Boğazımda kalan çayı son bir yutkunmayla içtim ve kalktım” dedi.
ÇOK CİDDİ BİR İDDİA DAHA
Kürşat Yılmaz, kaleme aldığı açıklamada çok ciddi bir iddiayı daha kamuoyuna sundu. Kendisini cezaevinde ziyarete gelen bir dostunun, şu anda Meral Akşener’in genel başkan yardımcılarından biri arayıp 15 Temmuz 2016'dan bir ay önce ''Meral Hanım çok yakında başbakan olacak ben de başbakan yardımcısı olacağım'' dediğini ifade eden Yılmaz, ses kayıtlarının cezaevinde mevcut olduğunu aktardı. Yılmaz, “Bu sözleri diyen kim. Daha o tarihte kurulmuş değilken, FETÖ’nün siyasi ayağı aranıyor apaçık belli değil mi? Hain ihtilalcilerle Yurtta Sulh sloganını da ortak kullanmaları da tesadüf mü? 1980 öncesi askeri vesayete teslim olup, artık Ülkücü Hareket'in bittiğini düşünenler, şimdi huzurunuza gelip, Türk’lükten, Türkçülük’ten, Kızılelma'dan, vatandan, milletten bahsetmekte. Yasa izin vermiş adları İYİ olmuş. Başka da iyi sıfatına dahil edilecek bir şeyleri yoktur bilesiniz” dedi.
“GÖK KUBBE BAŞLARINA YIKILACAK”
Kürşat Yılmaz, açıklamasının son bölümünde serzenişte bulundu. Yılmaz, “Esir tutulduğum bu F tipinin soğuk duvarlarının arkasından sesleniyorum: Ülkücü Hareketi emperyalistlerin izinleriyle ihtilal yapmakla bitirdiğini sananlar, biliniz ki dünya coğrafyasında bu gök kubbe altında yaşayan tek Türk dahi kalsa bu harekat bitmez ve yapılan baskıların, zulümlerin, işkencelerin hesabı son milimine kadar sorulacaktır. Şimdi milletimize yalanları bırakıp teslim olduğunuz emperyalistlere sığının. Bilin ki Türk düşmanlarının son ferdi kalsa dahi savaşımız devam edecek ve bu gök kubbe başlarına geçecektir” ifadelerini kullandı.
“BU VATAN ONLARA HARAMDIR”
Açıklamasının son bölümünde Devlet Bahçeli’ye de seslenen Yılmaz, “Türkmen Beyim, değerli MHP Genel Başkanım DEVLET Bey, omuzlarımız omuzundur. Canımız milletimize fedadır. Ağzından çıkan buyruktur. Sen buyur, biz buyruğun baş üstüne der ve gereğini yaparız. Vur dersen vurur, öl dersen vatan-millet uğruna bir saniye tereddüt etmeden ölürüz. Millet olarak ardın sıra hareket halindeyiz. Sanıyorlar ki cezaevleri bizi durdurur. Sanıyorlar ki af peşindeyiz. Hele bir kısım bebek katilinin siyasi payandaları mafya diyorlar ya bilin ki korkularındandır. Bu vatan, bu coğrafya onlara haramdır. Bunu arkalarındaki emperyalistler görecek” dedi.
“ADAYIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DIR”
Yılmaz 24 Haziran seçimleriyle ilgili olarak da şu sözlere yer verdi: “

Seçimde tüm ülkü ve ülke sevdalılarının oyu hiçbir kırgınlık-küskünlük hissedilmeyen MHP'nindir. Türkmen Beyi’mizin buyruğu üzere Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır.”