SON DAKİKA
Hava Durumu

Mestan: 'Bu ihraç gururdur'

Sınırı geçen Rus uçağının düşürülmesi konusunda anavatan yanında açıklama yaptığı için HÖH’ten ihraç edilen Lütfi Mestan, “Açıkl

Haber Giriş Tarihi: 08.01.2016 14:15
Haber Güncellenme Tarihi: 08.01.2016 15:15
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Mestan: 'Bu ihraç gururdur'
Sınırı geçen Rus uçağının düşürülmesi konusunda anavatan yanında açıklama yaptığı için HÖH’ten ihraç edilen Lütfi Mestan, “Açıklamamdan dolayı ihraç edildiğim için gururluyum.” dedi.
 

 

Bulgaristan'da üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu muhalefetteki Hak ve Özgürlükler Hareketi'nden (HÖH) sözde "vatana ihanet" gerekçesiyle ihraç edilen eski parti başkanı Lütfi Mestan, "Beni korkutamazlar, dayağa karşı dayanıklıyım, politikaya devam edeceğim, parlamentoyu de terk etmeyeceğim" dedi. Mestan'ın düzenlediği basın toplantısında HÖH'nin parlamento grubundan istifa eden milletvekillerinden Hüseyin Hafızov, Şabanali Durmuş, Ayroğan Ali ve Mariana Georgieva da hazır bulundu.

DOĞAN’IN PİYONU DEĞİLİM

Lütfi Mestan, HÖH'nin tüm kararlarını denetleyen onursal başkan Ahmet Doğan'ın kendisini "bir piyon olarak gördüğünü" belirterek, "Partimden ihraç edilebilirim ancak fikirlerimden men edilemem. Son 12 gündür hakkımda söylenmemiş kötü söz kalmadı. Bana karşı başlatılan bu savaş aslında sürdürdüğüm politikaya karşı açıldı" diye konuştu. Türkiye yanlısı bir siyasetçi olmakla suçlanan Mestan, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile iki görüşme yaptığına ve bu görüşmelerin içinde sakıncalı hiçbir şeyi bulunmadığına değindi.

MESTAN NELERLE SUÇLANDI?

Mestan, partiden ihraç aşamasına gelene kadar Doğan’ın kendisini suçlu gördüğü diğer hamlelerini de şöyle sıraladı: “Doğan’a göre benim suçlarım şunlar: Siyasi mitinglerde anadil yasağını Strasburg mahkemesine taşımam, Oreşarski hükümetine destek vermemem, Güney Akım’la ve Kırım’la ilgili tutumum, Boris Nemtsov’un öldürülmesiyle ilgili deklarasyonum, Ankara ile ilişkileri normalleştirmem.”

 
KADER ÖZLEM: SOYDAŞIN KADERİNDE ÇATALLANMA
8 ÖZLEM

Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Kader Özlem, yaşanan süreci değerlendirdi:

Bulgaristan’da Türk azınlığın siyasi hayatında yeni bir döneme giriliyor. Eski Genel Başkan Lütfi Mestan’ın 23 Aralık’ta HÖH’ten ihraç edilmesiyle ortaya çıkan çatallanma süreci partide dengeleri değiştirmiş durumda. Mestan’ın ihraç edilmesine bağlı olarak Şabanali Ahmed, Hüseyin Hafızov ve Aydoğan Ali’nin ardından Mariyana Georgieva ve Ventsislav Kaymakanov’un da istifa ederek Mestan’ın yanında yer almasıyla HÖH Meclis Grubu’ndan toplamda 6 kişinin ayrılmış oldu. Ayrıca HÖH’ün kalesi olan Kırcaali’deki İl Başkanı Bahri Ömer de Mestan’ın safına geçmiş durumda. İstifaların önümüzdeki günlerde artması ve milletvekili bazında bu sayının 10’un üzerine çıkması ihtimal dâhilindedir. Böylelikle Parlamento’da grup kurma sayısı elde edilebilecek olup bu durum aynı zamanda partileşme sürecinin de önü açacak.

“SOYDAŞLAR ANAVATANININ KARŞISINDA DURMAZ”

Dün yaptığı basın toplantısında Mestan, henüz parti kurulacağını ilan etmeyip halkla istişare ettikten sonra karar vereceklerini belirtse de yeni bir partinin kuruluşu kaçınılmaz gözüküyor. Zira mevcut HÖH yönetiminin ve arka planda asıl aktör olarak Ahmet Doğan’ın soydaşın görüşlerini temsil etmekten uzak bir görüntü çizerek Rus uçağının düşürülmesinin ardından Türkiye yanlısı açıklama yapan Mestan’ı partiden ihraç etmesi veya daha doğru bir ifadeyle “kovması” Türkiye’nin HÖH’te “öteki” haline getirildiğine dair bir kanaatin oluşmasına zemin hazırladı. Yani soydaş oylarıyla ayakta duran bir partinin soydaşın anavatanıyla karşı karşıya gelmesine yol açtı. Ne var ki soydaşların anavatan Türkiye’nin karşısında yer alması eşyanın tabiatına aykırıdır. Ortaya çıkan tablo itibarıyla Ankara’nın soydaşlarla ilgili meselelerde artık HÖH’ü muhatap almayacağı görülmektedir. Bu durumda Bulgaristan Türkleriyle ilgili siyasi bir boşluk belirmiştir. Mestan ve kendisiyle birlikte hareket eden vekiller söz konusu boşluğu doldurmaya talip olacaklardır.

“TÜRK KÖKENLİ ÜÇ PARTİ ÇOKTUR VE GEREKSİZDİR”

Olası bir yeni oluşumla birlikte Bulgaristan Parlamentosu’nda vekili bulunduran Türk kökenli parti sayısı 3’e çıkmış olacak: Hak ve Özgürlükler Hareketi, Hürriyet ve Şeref Halk Partisi ile Mestan’ın Hareketi. Ancak azınlık durumunda bulunan soydaşlar için bu sayı çoktur ve gereksizdir. HÖH’ü denklem dışında tutarsak, kısa ve orta vadede Ahmet Doğan tarafından HÖH’ten kapı dışarı edilen Türkiye’ye yakın iki isim olarak Mestan’ın ve Dal’ın zorunluluktan doğan bir işbirliğinin içine girmeleri kuvvetle muhtemeldir. Ancak bu işbirliğinin hemen yarın olması beklenmemelidir. Bu bağlamda Bulgaristan siyasetine tam anlamıyla entegre olmuş, Türkiye ve Avro-Atlantik kurumlarla iyi ilişkilere sahip, soydaş ve akraba toplulukların yanı sıra ülkenin geneline de hitap eden model bir parti üzerinde durulabilir. Bu hareketin başarısı ise tabanda bulduğu karşılığa bağlıdır. Ana omurgasını soydaşın oluşturmadığı bir hareket başlamadan biter. Ayrıca Türkiye’deki kurumsal geçmişleri bulunan göçmen kökenli STK’ların sürece azami ölçüde katkı sağlayabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Kısacası bundan sonra süreci doğru yönetenin, sahadaki mücadeleyi kazanacağı düşünülmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus azınlığa hitap ederken Bulgar çoğunluğun tepkisini çekmemektir. Zira Mestan’a karşı yürütülen psikolojik harekâtta Mestan’ın sadece HÖH’ten değil, Bulgaristan’da siyaset yapmasının önünü kesmek hedeflenmişti. O yüzden zorlu bir satranç maçının olacağı düşünülebilir.

TÜNELDEN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞ 

Yeni bir soydaş partisinin kuruluşu Bulgaristan Türkleri için tünelden önceki son çıkışı işaret etmektedir. Soydaşların 26 yıldır HÖH’ten beklentileri Borisov’un veya iktidara gelen diğer Bulgar partilerinin düzeltemediği Bulgaristan ekonomisini düzlüğe çıkarması değil, bilakis kültürel haklarını elde etmek olmuştur. Bu konuda HÖH’ün sonuç alıcı adımlar attığını söylemek güçtür. Farklı bir ifadeyle HÖH’e program 26 yıl önce yanlış yüklenmiştir. Yani modeli hatalıdır. Öyle ki Bulgaristan Türkleriyle diğer “kaderdaş” durumda bulundukları Balkan Türkleri karşılaştırıldığında sayıca Kosova, Makedonya, Batı Trakya ve Romanya’daki soydaşların toplamının yaklaşık 3 katı olmasına rağmen, azınlık hakları (eğitim, dil, statü, din vb.) konusunda en geri kalmış nüfus grubudur. Bu açıdan HÖH çatısından Mecliste 121 vekil bulunsa da sonuç alınabilirlik düzeyi düşüktür. Yeni ve güçlü bir oluşum ülkedeki bütün azınlık grupları için umut kaynağı olsa da Türk ve akraba toplulukların komünizm döneminden beri süregelen yapısal sorunlarıyla yüzleşecektir.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.