SON DAKİKA
Hava Durumu

Muhalefetin çatı adayı yenilgilerinin ilanıdır!

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, CHP ve MHP’nin ortak bir aday çıkarmasını, seçimi kaybettiklerini en baştan kabullenmeler

Haber Giriş Tarihi: 30.06.2014 20:29
Haber Güncellenme Tarihi: 30.06.2014 21:29
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Muhalefetin çatı adayı yenilgilerinin ilanıdır!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, CHP ve MHP’nin ortak bir aday çıkarmasını, seçimi kaybettiklerini en baştan kabullenmeleri olarak yorumladı. Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CHP zihniyetiyle ile uyuşmayan muhafazakar yapısını değerlendiren Kurtulmuş, “CHP’nin ülke seçmenini tanıyıp siyasi bir hesap yapması kendileri için sevindiricidir fakat aslı varken vatandaş imitasyonu ile uğraşmaz” dedi. AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun ve ekibinin başarılı bir seçim süreci geçirdiğini söyleyen Kurtulmuş, il başkanlıklarındaki kadro değişikliklerinin Bursa’ya yansımayacağını belirtti.

 

Özel Haber: Canan GÜLEÇ

 

Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmaları öncesi Bursa ziyaretinde bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, gündeme dair sorularımızı yanıtladı. CHP’de parti içi tartışmalara da yol açan çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na dair görüşlerini sorduğumuz Kurtulmuş,  “Muhalefetin adayı hakkında kişisel bir değerlendirme yapmayı doğru bulmuyorum.” dedi. İki partinin ortak aday ile sandığa gitmesini yorumlayan Kurtulmuş şunları söyledi: “CHP ve MHP’nin çatı adayı çıkarması, ‘Biz bu seçimde iddialı değiliz’ itirafıdır, mağlubiyeti peşinen kabul etmesidir. CHP zihniyeti 1960 ihtilali sonrası Prof. Dr. Ali Fuat Başgil’in Cumhurbaşkanı adaylığını muhafazakar bir kimlik olduğu için kabul etmemişti. Şimdi, ‘Bizim adayımız da muhafakardır, milli kimliğimize uygundur, dindardır’ haletiruhiyesi içindeler. Bu da en azından, CHP açısından olumludur ama millet aslı varken imitasyonu ile neden uğraşsın. Bu tutumlarında bir siyasi hesap yanlışlığı var ancak ne olursa olsun, bu hesaba girmiş olmaları da Türkiye’de ki gerçeği kavradıklarını gösterir. Ben seçim kampanyamızda hep dedim ki, ‘Cumhurbaşkanını halk seçtiği sürece, halkın geçmişiyle kültürüyle, türküsüyle, mescidiyle alakası olmayan kişi cumhurbaşkanı olamayacaktır.’ Yine de gönlümüz arzu ederdi ki, CHP-MHP ortak aday çıkarıyorlarsa siyasetin içinden bir aday çıkarmaları gerekirdi. Cumhurbaşkanlığını siyasi bir makam olarak görmemeleri son derece yanlıştır.”

ÇATININ HEDEFİ CEMAAT SEÇMENİ Mİ?

Yerel seçimlerde CHP’nin cemaat oylarına talip olmasını konuştuğumuz Numan Kurtulmuş’a “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de aynı seçmen kitlesini hedefledikleri için muhafazakar bir adayla yola çıkıyor olabilirler mi?” diye sorduk. Cemaat cephesini kazanmak için plan yapmanın yanlış olduğunu savunan Kurtulmuş şunları söyledi: “Herhangi bir cemaatin cumhurbaşkanlığı seçimini etkileyecek kadar oy potansiyeli gücü yoktur, buna inanmak da yanlış bir hesaptır. Halk tarafından seçilmesi, cumhurbaşkanlığı makamını bütünüyle halk denetimine açacaktır. Cumhurbaşkanlığı makamı artık milletin makamı olacaktır. Eski Türkiye’de sandıklar ortadaydı, ama sandıktan ne sonuç çıkarsa çıksın bu sandıktaki sonuçlar. 61 anayasası ve ardından 82 anayasası ile ortaya konulan anayasal kurumlar vasıtasıyla yönlendirilebiliyordu. Sandıktan çıkan halk iradesinin önünde bir takım süzgeçler vardı. Millet iradesi bütün süzgeçleri aşmayı başarırsa, sonunda, cumhurbaşkanlığı makamı eski Türkiye’nin emniyet supabıydı. Millet bir taraftan başka bir şekilde çalışıyor, devlet aklı ise milletten ayrı bir şekilde çalışıyordu. Cumhurbaşkanlığı yeri geldiğinde millete karşı devleti koruyacak bir makamdı. Artık bu seçimle millet ve devlet iradesi farklı iki yapı olmaktan çıkarılacak.”

YARGI PARALEL YAPIDAN ARINDIRILDI MI?

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yaz kararnamesi ile adli kadrolardaki yer ve kıdem değişikliklerinin yargı içindeki paralel yapılanmaya etkilerini değerlendiren Kurtulmuş, “İşin teorisine bakmak lazım, ülkede demokrasi var ve demokratik meşruiyet vardır. Sandıkta kim seçilirse yetkiler onlara devredilmiş demektir, yetkinin bir kısmı onlarda bir kısmı başkasında olamaz.” dedi.  Tüm ülkenin aynı elden yönetilmesi gerektiğine vurgu yapan Kurtulmuş süreci şu sözlerle açıkladı: “Ülkede dini ya da seküler bir cemaatin camianın sivil toplum faaliyetinde bulunmasından, devlete adam yetiştirmesinden hatta siyasi baskı grubu oluşturmalarından memnun oluruz. Ama kadroları ben seçerim, yönetimi elime alırım derse buna karşı çıkarız. Son yaşanan olaylar bunun göstergesidir, böyle bir şey olamaz. Mesele kişilerin yer değiştirilmesi değil, sistemin değiştirilmesidir. Cemaat kullanılarak darbe operasyonu yapılmıştır ve bu operasyonlar içerisinde bazı kamu görevlilerinin de kullanıldığı anlaşılıyor. Türkiye’de devlete karşı en azından bir planın içinde olmak nedeniyle bir suçlama altındalar. Meseleyi böyle görmek gerekir. Tüm kadrolar milletin ortak alanıdır. Belli bir zümreye değil memleketin tüm evlatlarına açık olmalıdır. Soruşturmalar meselesiyse, siz MİT TIR’larını, Suriye’de Türkmenlere giden insani yardımları engelleyeceksiniz, komplolara karışıp bakanları dinleyeceksiniz… Bunlar karşılıksız kalmaz. Bu mesele ile uzaktan yakından ilgisi olan herkes hesabını vermelidir. Bir hükümete karşı olmayı ve siyasi bir mücadeleye girişilmesini de anlarım ama bütün bunların legal yöntemlerle yapılması gerekir. Siz hükümeti hedef alıp millete devlete zarar verirseniz, bunun bir karşılığı olacaktır elbet.”

DARBE TEŞEBBÜSÜ VARSA, HESABI DA SORULUR!

Balyoz ve Ergenekon sanıklarının salıverilmesine ilişkin değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, “AK Parti’nin yeniden yargılanmanın önünü açmasının ve 2010 referandumunda Anayasal değişikliklerin kabul edilmesinin bir sonucudur.  Biz bütün bu davalarda şunu söylüyoruz; Türkiye’de darbe teşebbüsü varsa açıkça ortaya çıkarılmalıdır. Kurunun içinde yanan yaşlar varsa yeniden yargılanmalarla insanlar serbest kalır. Mahkemelerin amacı herhangi bir davayla ilgili açılan dosyaları kapatmak değil, adil yargılanma ile gerçekleri ortaya çıkarmaktır.” dedi.

TEŞKİLATLARDAKİ DEĞİŞİM RÜZGARI BURSA’DA DA ESECEK Mİ?

Son dönemde AK Parti bazı il teşkilatlarında yaşanan kadro değişikliklerinin ardından Bursa’ya dair tasarruflarını sorduğumuz Kurtulmuş, “Parti içi bir meselemiz varsa bunu elbette medya önünde tartışmayız. Ancak şunu da hemen belirtmeliyim, Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun ve ekibi 30 mart seçimlerinde başarılı bir çalışma sergiledi. 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçiminde de aynı özveriyle çalışacaklarına dair güvenimiz tamdır.”

 

 

 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.