Paralelin kumpası itibar cellatlığıdır

Geçtiğimiz dönem HSYK seçimlerinde aday olan Hakim Yahya Kemal Akbaş, İzmir adliyesindeki paralel kumpasın kurbanı oldu. Neden hedef haline getirildiğini bilemeyen Akbaş, “Bunca yaygara, insafsızca itibar cellatlığı... Meslek hayatımın tüm aşamasında hatır, para-pul, karı-kız ilişkisi ile bir iş yapmadım. Ortaya zerre bir delil koyun herkesin huzurunda kafama sıkacağım." dedi.

 

İzmir Adliyesinde 7 yıl görev yapan Hakim Yahya Kemal Akbaş da paralel yapının mağdurlarından, ancak kendisinin neden hedef alındığını bilmiyor. Telefon görüşmeleri ve odası dinlenilen, aylarca takip edilen Akbaş hakkında; örgüt üyeliği, davalara şaibe karıştırma, eskort kızlarla görüşme gibi 7 ayrı dosya hazırlandı, ancak bir dosyadan savunma istendi. İzmir’de başlatılan cadı evinin hedefi olduğunu fark ederek ailesiyle birlikte Bursa’ya tayin isteyen Yahya Kemal Akbaş, yaşadıklarını adalet.org.tr sitesinde şu sözlerle anlattı: “7 yıl görev yaptığım İzmir Adliyesi'nde paralel yargının azizliğine uğradım. Beni 6 ay dinleyip, 9 hafta izlemişler. Özel hayatıma ilişkin ne varsa tutanaklara geçmişler. 10 klasör soruşturma evrakı, bunca yaygara, insafsızca itibar cellatlığı... Meslek hayatımın tüm aşamasında hatır, para-pul, karı-kız ilişkisi ile bir iş yapmadım. Beni dinleyip, izleyip, ortam dinlemesi yapıp, takip etmişsiniz. Ortaya zerre bir delil koyun herkesin huzurunda kafama sıkacağım."

Bursa Hakimi Yahya Kemal Akbaş’ı kamuoyu, Gezi eylemcilerinin dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dan n şikayetçi olduğu davadaki kararı ile tanımıştı. Bursa 9. Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi Yıldız Kandemir, Gezi eylemcilerinden şikayetçi olan Başbakan Erdoğan’ı ifade vermesi için mahkemeye çağırdı. Erdoğan’ın avukatı Fatmanur Akgün’ün “Müvekkilim Başbakan’dır” açıklamasıyla Hakim Yahya Kemal Akbaş, dosyanın Ankara’ya gönderilmesine karar vermişti.

PARALEL YARGI DÜĞMEYE BASTI!

Paralel yargı mensuplarının yürüttüğü algı operasyonunun hedefindeki hakimlerden biri de Yahya Kemal Akbaş’tı. Akbaş, 2010 yılında HSYK seçimlerine İbrahim Okur’un karşı listesinde yer alarak girmişti. Paralel yargı mensupları tarafından da bu nedenle hedef seçildiği düşünülüyor. Akbaş ve İzmir’de çok sayıda kamu personelinin sosyal yaşamda görüştüğü Muhammed Gömük adlı bir hastane yöneticisi, paralel kumpasın kurulması için ortak nokta seçildi. Gömük’ün ifadesini alan polisler sorguda sık sık Yahya Kemal Akbaş’a dair sorular yönelterek operasyonu başlattı. 77 sayfalık sorgu tutanağında, Gömük çete lideri olarak anlatılırken Akbaş ve bazı hakimler çete üyesi olarak tanımlanıyordu. Gömük’ün sorgusunda dikkat çeken diğer nokta ise Hakim Yahya kemal Akbaş ve başka hakimlere eskort kadın bulduğu şeklindeydi.

ALGI OPERASYONUNUN HEDEFİ OLDU

İzmir adliyesine gelen müfettişler, katipleri sorgulayarak dosyaları hazırlamaya başladı. Adliye personeli maruz kaldıkları sorgu sürecini anlatırken şu ifadeleri kullandı: “Sorgu odasına çağırıp soruyorlar; Odasında kadın avukatlarla yalnız kalıyor mu? Şu katip ile yasak ilişkisi varmış, duydun mu? Sorgudan çıkan kişi arkadaşlarına anlatıyor, Hakim Bey hakkında bunları sordular, böyle bir ilişkiyi araştırıyorlarmış. Bunu duyan katip sorguya girdiğinde, ‘ben görmedim ama arkadaşımdan duydum’ diyor. Dosyalar bu şekilde hazırlandı.”

“ŞAİBELİ” DENEN DAVADA HAPİS CEZASI VERİLMİŞ…

Yahya Kemal Akbaş’ın hedefe alındığı paralel kumpasında, davaya şaibe karıştırdığı iddiası dikkat çeken bir detay. Hakim’in savunmasının istendiği dosyada, sanığın babasının dava öncesi görüşmeye geldiği ve kararı etkilediği iddia ediliyor. Oysa dosyaya bakıldığın, 2-5 yıl arası hapsi istenen sanık için Akbaş’ın 4 yıl hapis cezası verdiği, paraya çevirme ya da erteleme hükümlerinin uygulanmadığı görülüyor. Yahya Kemal Akbaş ve başka hakimleri hedef alan kumpasta dikkat çeken diğer iddia ise, kişisel çıkar sağladıkları yönünde. Akbaş’ın bir davayla alakalı olarak dosyada değişiklik yapmak karşılığı aldığı iddia edilen telefonun, hakimin kredi kartından ödeme yapılarak kendi parasıyla aldığı ortaya çıktı.

GÖMÜK NEDEN HEDEF SEÇİLDİ?

Paralel çeteyle ilgili bir şok açıklama Muhammed Gömük'ten geldi. "Binali Yıldırım'a aracımı kiraya verdim diye paralel yapının hedefi oldum" diyen Gömük, "Başbakan paralel yapının üzerine gitmeseydi, ben de Deniz Gezmiş gibi 'Duvarda adalet yazıyor ona gülüyorum' derdim" şeklinde konuşarak paralel yapının kendisine kurduğu kumpası anlattı. Gömük hakkında çete elebaşı olmak ve hakimlere eskort bayan temin etmek yönünde soruşturma yapılırken, adliyede dosya takip ettiği iddiası da yer almıştı. Cumhuriyet Savcısı’nın talimatıyla harekete geçen polis, İzmir ve Ankara’da eş zamanlı yaptığı operasyonla Muhammet Gömük ve bir avukatın da bulunduğu 8 kişiyi gözaltına almıştı. Çete elebaşı olduğu iddiasıyla tutuklanan Muhammet Gömük suçlamaları reddederken şu ifadeyi vermişti: “Ben herhangi bir örgüt üyesi değilim. Ben daha önce özel bir hastanede müdürlük yaptım. Başka özel kuruluşlarda çalıştığım için çevrem geniştir. Adliyede çalışan bazı hakimlerle de tanışıyorum. Daha önce hastanede çalıştığım için hakimlerin kendileri ve yakınları rahatsızlandığında hangi doktora gidebilecekleri konusunda yardımcı oluyorum. Kendilerini kesinlikle herhangi bir davayı etkileyecek bir davranışlarda bulunmalarını istemedim. Çevrem geniş olduğu için bazı arkadaşlar tarafından bana sorulduğunda hukuki görüş sordum” dedi.