SON DAKİKA
Hava Durumu

'Ülkesine acımayana bizim acıma hakkımız yoktur'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkesine ve milletine acımayana bizim acıma hakkımız yoktur." dedi.        

Haber Giriş Tarihi: 10.08.2016 18:13
Haber Güncellenme Tarihi: 10.08.2016 19:13
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
'Ülkesine acımayana bizim acıma hakkımız yoktur'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkesine ve milletine acımayana bizim acıma hakkımız yoktur." dedi.
 

 

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "FETÖ mensuplarının başını tıpkı PKK mensupları gibi, tıpkı DAİŞ mensupları gibi, demokrasiden ve hukuk devleti ilkesinden taviz vermeden ezmekte kararlıyız." diye konuştu.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Türkiye İhracatçılar Meclisi üyeleriyle istişare toplantısında bir araya geldi.


Burada yaptığı konuşmada Erdoğan, darbe girişimi sırasında en yakın mesai arkadaşını kaybettiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:


"Aslında kaybolmadı. O, arzu ettiği çok yüce bir makama ulaştı. Ama çok sevdiğim, pırlanta gibi 16-17 yaşındaki yavrusu da o makama yürüdü. Şimdi bütün bunlar bize sadece her ikisini değil, yanında 238 kardeşimi ve bunun yanında da 2 bin 195 yaralımızı, kimisinin kolu, kimisinin ayağı kopuk, kimisi belden aşağı, belden yukarı mermiler almış, bu kardeşlerimizi gazi olarak ziyaretlerimizde gördükçe sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu anlıyorum. Aksi takdirde bir vurdumduymazlık olur ki bu bize zaten hiçbir zaman yakışmadı, yakışmaz.


Onun için bu işin adalet çerçevesinde, hukuk içinde hesabını soracağız. 15 Temmuz gecesi ülkemizde Malazgirt'ten Söğüt'e, İstanbul'un fethinden Çanakkale'ye kadar şanlı tarihimiz adeta yeniden canlanmış, asırlar öncesinin kahramanları milletimizin sinesinde can bulmuştur. Türkiye'yi Fetullahçı Terör Örgütü eliyle esir etmek, Suriye'de, Libya'da, Irak'ta, Afganistan'da yaşanan o acı görüntüleri burada tekrarlamak isteyenlere milletimiz tarihi bir ders vermiştir."



"ŞEYTANİ BİR ZİHİNSEL YAPI"

FETÖ'yü "şeytani bir zihinsel yapı" olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "17-25 Aralık yargı ve polis darbe girişimini, benim şahsi meselem olarak görüp, 15 Temmuz silahlı darbe girişimiyle hala gerçekleri kavrayamayanlar, bu örgütün iflah olmaz parçalarıdır. Ülkesine ve milletine acımayana bizim acıma hakkımız yoktur." değerlendirmesini yaptı.


TİM üyeleriyle en son haziran ayı başında TİM Genel Kurulunda bir araya geldiklerini, o zaman gündemde Almanya Parlamentosundaki sözde Ermeni soykırımı kararı ve AB ile ilişkiler olduğunu vurgulayan Erdoğan, şu açıklamaları yaptı:


"Bugün tarihimizin en alçak, en hain, en sinsi darbe girişimine, asker elbisesi giymiş teröristlerin saldırısına, daha önemlisi bir işgal teşebbüsüne maruz kaldığımız 15 Temmuz hadisesi sebebiyle birlikteyiz. 15 Temmuz nasıl karanlık bir gece olarak başladıysa, 16 Temmuz sabahı da istiklalimize ve istikbalimize dair ümitlerimizi tazelediğimiz aydınlık bir gün olarak doğdu. Milletimiz, kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla yaşlısıyla, her siyasi görüşten, her meşrepten insanıyla 15 Temmuz gecesi, silahların, tankların, helikopterlerin, uçakların karşısına büyük bir inanç ve kararlılıkla dikilmiştir. Bu millet büyük bir millet, bu millet güçlü bir millet. Bu millet, ürkek, korkak, kaçak bir millet değil. Kaçaklar belli, onlar şu anda kaçtılar, biz de kovalıyoruz. Bunu da bir intikam hırsıyla yapmadığımızı da söyleyeyim. Bunu da hukuk, adalet çerçevesinde yapıyoruz, yapacağız. Çünkü biz 240 şehidimizin, 2 bin 195 gazimizin kanını yerde bırakamayız, bırakırsak bunun hesabını veremeyiz."



"NEREYE VARIRSA VARSIN YAPACAĞIZ"

Erdoğan, zalime merhametin, mazluma eziyet, haksızlık olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:


"FETÖ mensuplarının başını tıpkı PKK, DAİŞ mensupları gibi demokrasiden ve hukuk devleti ilkesinden taviz vermeden ezmekte kararlıyız. Sizlerden bu mücadeleye özellikle kendi alanınızda, içinizde destek vermenizi bekliyorum. Finans altyapısı olmayan hiçbir örgütün gücünü muhafaza edebilmesi mümkün değildir. FETÖ'yü silahlı kuvvetleriyle, yargısıyla, polisiyle, diğer kurumlarıyla bürokrasiden nasıl kazıyorsak, iş dünyasından da aynı şekilde temizlememiz şarttır. Yürüttüğümüz mücadeleyi ancak bu şekilde örgütün finans kaynaklarını da kurutarak başarıya ulaştırabiliriz. Bazıları bize akıl veriyor, Batı'dan falan... 'İşte bürokraside binlerce insanı atıyorsunuz ama bu bizi endişeye sevk ediyor.' Bunu diyenler, kendilerinde nelerin olup bittiğinden sanki haberleri yok. Kendileri bunu çok çok farklı şekilde yaptılar."


Doğu Almanya-Batı Almanya birleşmesinde ayıklamaya gidildiğini, yüz binlerce devlet görevlisinin görevden alındığını hatırlatan Erdoğan, "Siz bunları yapıyorsunuz, bize de kalkıyorsunuz akıl vermeye... Kendilerine telefon görüşmemizde de söyledim, bize bu endişelerden bahsediyorsunuz da siz bunları Doğu Almanya-Batı Almanya birleşmesinde bizden çok daha ileri boyutta yaptınız. Biz bunu yapacağız, ülkemiz, milletimiz için yapacağız. Nereye varırsa varsın, 10 bin, 20 bin, 50 bin, 60 bin, 100 bin, 200 bin... Nereye varırsa varsın yapacağız. Bunu temizlemeye mecburuz. Kurumların adını vermeyeceğim, hangi kurumda olursa olsun." diye konuştu.



"BUNLARI DA İFŞA ETMENİZ LAZIM"

Erdoğan, iş adamlarından, yurtdışındaki tüm muhataplarına darbe girişiminin gerçek yüzünü, Fetullahçı Terör Örgütü'nün sadece Türkiye için değil tüm dünya için bir tehdit olduğunu anlatmalarını isteyerek, "Hatta o camiadan dostlarınız, arkadaşlarınız olabilir. Ben diyorum ki bunları da ifşa etmeniz lazım. Bunları savcılıklarımıza, emniyet teşkilatımıza bildirmeniz lazım. Niye? Bu, bizim üzerimize bir vatanseverlik borcudur. Onlar bu ülkeyi değil, biz onları çökerteceğiz." dedi.



"BEN BUNU 'İHANET' DİYE DEĞERLENDİRİRİM"

Ekonomiyle ilgili bakanların ihracatçılarla bu dönemdeki ilişkisi ve dayanışmasının çok daha önemli olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi:


"Dolayısıyla artık geriye gidiş dönemi kapanmış, ilerleme, atılım dönemi başlamıştır. Biz de bu süreç içinde atacağımız bazı adımları, inşallah biraz sonra Sayın Başkan ile de kısa bir görüşmem olacak, onları da orada paylaşacağız. Zira finans sektöründe bazı engellemelerin, vesaire olduğuna dair bilgiler edindim. Bu konuları da konuşmak suretiyle ama kamu bankaları ama özel sektör bankaları bunu eğer fırsata dönüştürmeye kalkarlarsa, kusura bakmasınlar, biz de devlet olarak üzerimize ne düşerse onun gereğini yaparız ve onlar da ondan sonra kapımızı kolay kolay açamazlar, çalamazlar. Zaten milletin parasıyla çalışıyorsunuz, milletin parasıyla çalıştığınız böyle bir dönemde eğer kalkıp da bu ülkede yatırımcımızın önünü açmaz, onu daha da daraltır ve hemen basit bir olayda 'geriye çağırma' gibi bir anlayışın, mantığın içerisine girerse, kusura bakmasınlar açık ve net söylüyorum ben bunu 'ihanet' diye değerlendiririm, buna sıcak da bakamam. İnşallah çok kısa zamanda Sayın Başbakan ile de bunu konuşacağım ve tüm finans sektörünü davet edip, kendileriyle bu konuların değerlendirmesini ben de önemli buluyorum. İnşallah bir yandan yeni pazarlara daha sıkı sahip çıkarak, diğer yandan kaybettiğimiz pazarları yeniden kazanarak 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefimize ulaşacağımıza inanıyorum."



"FIRSATA DÖNÜŞTÜRMEYE KALKANLAR KARŞISINDA BİZİ BULACAK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mali disiplinden asla taviz vermedik ve vermeyeceğiz. Bankacılık sektörümüz güçlü ama gücünü böyle bir dönemde fırsata dönüştürmeye kalkarsa onlar da karşısında bizi bulacaktır." dedi.


Erdoğan, "Hiçbir banka, karı azaldığı için kalıcı zarar görmez ancak faiz ve kredi politikasında olumsuz yönde kırılma gördüğümüz bankaları not etmekten ve kurallar çerçevesinde kendilerinden bunun hesabını sormaktan da çekinmeyiz. Bunu da buradan açıklıyorum." diye konuştu.



"BANKALARIMIZIN ÖNÜNDE YENİ BİR DÖNEM AÇILACAK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben diyorum ki faizler düştüğü, kredi imkanları genişletildiği zaman hem ülkemizin hem yatırımcıların hem de bankalarımızın önünde yeni bir dönem açılacaktır. Ülkemizin bu döneminde kredi vermekten imtina etmek şöyle dursun, uyduruk bahanelerle kredileri geri çağıran bankalar kendilerine bir saf belirlemiş demektir, bunu da duyurmak istiyorum." dedi.


Erdoğan, "Şu andan itibaren tüm bankalarımızdan ülkemizin ve milletimizin içinde bulunduğu birlik ve beraberlik ruhuna uygun adımlar atmasını bekliyorum. İhracatçılarımızla birlikte ekonomimizin tüm aktörlerine diyorum ki, 'Ülkemizin üzerinde oynanan oyunu beraber bozduk, hedeflerimizi de beraber hayata geçireceğiz.' Bunun için devletin, hükümetin üzerine ne düşüyorsa, Cumhurbaşkanı olarak hepsinin takipçisi olacağım." diye konuştu.



"KARŞILARINDA BİZİ BULACAKLAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiyi yatırım, istihdam, üretim, ihracat gibi ayaklar üzerinde büyütmek ve yapısal reformları kesintisiz şekilde sürdürmek konusunda kararlı olduklarını bildirdi.


Mali disiplinden asla taviz vermediklerini ve vermeyeceklerine işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:


"Bankacılık sektörümüz güçlü ama gücünü böyle bir dönemde fırsata dönüştürmeye kalkarsa onlar da karşısında bizi bulacaktır. Hep söylüyorum, sadece faiz oranları konusunda bankacılarımızla benim aramda bir anlaşmazlığımız var. Hele hele bu dönemde, kardeşim, sürümden kazanacaksın ya. Böyle yüksek faizlerle bu iş olmaz. Bu konuda tabi dayanışma içerisinde, tüm bakan arkadaşlarımın aynı tavrı ortaya koyması lazım. Dünyada örnekleri ortada. Amerika'da faiz oranı ne, Japonya'da faiz oranı ne, Avrupa ülkelerinde faiz oranı ne, peki bizde ne oluyor? Niye bizde böyle oluyor? Neden? Ekonominin prensipleri, kaideleri, başlıkları oralarda farklı bizde farklı mı ya? Aynı ilkelerle hareket ediyoruz, bu şekilde milleti aldatmanın veya bizim girişimcimizi aldatmanın hiçbir anlamı yok. Getiriyorlar önünüze böyle karınca şeyi gibi bir sözleşme, siz de okumadan falan imzayı atıyorsunuz. Bu ne getirir, ne götürür, hiç... Bir an önce parayı alayım diyorsunuz, bir an önce de parayı alamıyorsunuz ha. Onda, bugün git yarın gel, mantık bu. Finans sektörünü bu noktada, kusura bakmasınlar, sıkıştıracağız."



"ALÇAKLAR, ŞEREFSİZLER..."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir şey yanıltmasın sizleri, yıllarca bu ülkede 'silahsız terör örgütü olur mu' diyorlardı. Oldu mu? Bak, hem de senin benim verdiğimiz vergiyle adam silahlı kuvvetlerimizin, polisimizin, devletin silahlarını kime karşı kullandı? Millete karşı kullandı. Şu anda, Türkiye'de bölücü terör örgütünün elinde olmayan silahlarla bizi vurdu bu alçaklar, bu şerefsizler. F-16'larla, Skorsky'lerle, ATAK helikopterleriyle, tanklarla, hepsiyle üzerimize yürüdüler." diye konuştu.


Erdoğan, darbe girişimi sırasında kendini tankların altına atan Sabri isimli gencin, "Nasılsın?" diye sorduğunda,  "İyiyim Cumhurbaşkanım, ben iyiyim de siz nasılsınız?" dediğini aktardı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.