SON DAKİKA
Hava Durumu

Zaman Gazetesi'nde bu yazı yayınlandı!

Zaman gazetesi yazarı Şahin Alpay, eşcinsel evliliğin hak olduğunu ve Türkiye’de de bu hakkın verilmesi gerektiğini söyledi.   Za

Haber Giriş Tarihi: 01.07.2015 11:40
Haber Güncellenme Tarihi: 09.08.2022 17:19
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Zaman Gazetesi'nde bu yazı yayınlandı!

Zaman gazetesi yazarı Şahin Alpay, eşcinsel evliliğin hak olduğunu ve Türkiye’de de bu hakkın verilmesi gerektiğini söyledi.

 

Zaman Gazetesi yazarı Şahin Alpay, ABD’de eşcinsel evliliği yasallaştıran kararın üzerine ‘İnsanlık onuru için mücadele’ başlıklı bir yazı yazdı. Yazıda tüm dünyada verilen ‘demokratikleşme ve özgürleşme’ timsali olduğunu düşündüğü bu kararın nasıl coşkuyla kutlandığını, tüm eşcinsellerin ve destekçilerinin nasıl el ele verip ‘onur yürüyüşü’ yaptığını anlatırken durumun Türkiye’de böyle olmamasından yakındı. 28 Haziran’da İstanbul’da yapılmaya çalışılan ‘izinsiz’ yürüyüşün polis müdahalesi ile karşılaşmasını anti-demokratik bir tutum olarak nitelendiren Şahin Alpay yazısının bir bölümünde  “Türkiye'de 1858'den bu yana eşcinsellik suç değil. Ancak eşcinseller evlenemiyor, evlat edinemiyor, askerlik yapamıyor. Karşı karşıya oldukları muhakkak ki en büyük sorun, maruz oldukları yaygın önyargılar, ayrımcılık ve nefret söylemi. Toplumda herhalde başka hiçbir grup eşcinseller kadar kötü muamele ve aşağılanmaya uğramıyor” diyerek eşcinsellere destek verdi ve Türkiye’nin bu anlamda gidecek çok yolu olduğunu söyledi.

 

İşte o yazı:

İnsanlık onuru için mücadele

Geçen 26 Haziran Cuma günü ABD Yüksek Mahkemesi, ABD Anayasası'nın eşcinsellerin evlenme hakkını güven altına aldığına karar verdi; böylelikle eşcinsel evlilikleri tüm ülkede yasal hale getirdi. Karar, en az 20 yıl süren bir haklar mücadelesinin sonucu. Kamuoyu yoklamaları, ABD'de toplum çoğunluğunun eşcinsel evliliğine olumlu baktığını göstermekte.

Başkan Barack Obama, yaptığı duygu yüklü konuşmada bu kararın Amerikan toplumunda yeni bir eşitlik çağı açtığını söyledi. “Bütün Amerikalılar eşit muamele gördüğü zaman, hepimiz daha özgür oluruz…” dedi. O akşam Başkan'ın ikametgahı Beyaz Saray'ın cephesine LGBTİ'nin (Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transeksüel, Interseks) sembol rengi olan gökkuşağı renkleri yansıtıldı.

Geçen Cuma günü ABD'de bunlar oldu. Peki, iki gün sonra İstanbul'da ne oldu? Haziran ayının son Pazar günü dünyanın hemen bütün demokrasiyle yönetilen ülkelerinde LGBTİ “Onur Yürüyüşü” yapılıyor. AKP'nin iktidara gelmesinden sonra, Müslüman çoğunluklu ülkelerin ilki olarak Türkiye de, demokratikleşme yolunda büyük bir adım atarak bu ülkeler arasına katıldı. İlk yürüyüş İstanbul'da 2003, Ankara'da 2008 yılında yapıldı. Geçen yıl yapılanı dahil bütün yürüyüşler şenlik havasında gerçekleşti.

Ne var ki, 28 Haziran'da yapılacak 13. “Onur Yürüyüşü”nde hiç öyle olmadı. Polis biber gazı ve tazyikli suyla sert bir şekilde müdahale ederek yürüyüşün yapılmasını engelledi. Temel haklar bir kez daha çiğnendi; yurttaşlar itilip kakıldı; Türkiye'nin demokratik dünyada giderek kötüleyen imajı bir darbe daha yedi. HDP milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Vali Vasip Şahin'in yürüyüşe müdahale gerekçesini “Ramazan hassasiyeti” olarak açıkladığını söyledi. Valilik daha sonra yaptığı resmi açıklamada yürüyüşe “izinsiz olduğu” ve “provokasyon tehlikesi” bulunduğu için müdahale edildiğini ifade etti.

Oysa gerek 12 Eylül anayasası, gerekse AİHM'nin aldığı birçok karar, gösteri hakkının kullanılmasının izne tabi olmadığını hükme bağlıyor. Oysa bugüne kadar hiçbir Onur Yürüyüşü'nde olay çıkmadı. Oysa önceki yıllarda “Ramazan hassasiyeti” söz konusu olmadı. Aksine, 7 Haziran genel seçimlerinden bir hafta kadar önce, 1 Haziran'da Beyoğlu'nda dağıtılan broşürde iktidar partisi AKP'nin özgürlüklere ve farklı yaşam tarzlarına saygılı olduğu 2014'teki yürüyüşten fotoğraflarla anlatılıyor; “Türkiye Ramazan'da İstiklal Caddesi'nde gay yürüyüşü yapılabilen bir ülke…” deniliyordu. Posta gazetesi manşetinde haklı olarak sordu: “Bir ayda ne değişti?”

Geçen Pazar yaşananlar Türkiye'de LBGTİ'nin karşı karşıya olduğu sorunlara bir kez daha dikkat çekiyor. Bugün dünyada çoğu Müslüman çoğunluklu 79 ülkede eşcinsellik suç sayılıyor. Türkiye'de 1858'den bu yana suç değil. Ancak eşcinseller evlenemiyor, evlat edinemiyor, askerlik yapamıyor. Karşı karşıya oldukları muhakkak ki en büyük sorun, maruz oldukları yaygın önyargılar, ayrımcılık ve nefret söylemi. Toplumda herhalde başka hiçbir grup eşcinseller kadar kötü muamele ve aşağılanmaya uğramıyor. CHP Bursa milletvekili Aykan Erdemir geçen Eylül ayında TBMM'de yaptığı açıklamada, muhtelif araştırmalara gönderme yaparak, Türkiye'de LBGTİ bireyleri hedef alan ayrımcılığın ve şiddetin giderek arttığına dikkat çekiyordu. AB Komisyonu'nun her yıl yayımladığı ilerleme raporlarında LBGTİ bireylerin maruz kaldıkları ayrımcılıkla ilgili uyarılarda bulunuyor.

Bütün yurttaşların temel hak ve özgürlüklerinin kabul görmesi,  ayrımcılığın son bulması için Türkiye'nin gidecek çok yolu var. 28 Haziran günü CHP ve HDP milletvekillerinin “Onur Yürüyüşü”nde polis müdahalesine el ele tutuşarak direnmeleri, insan hakları ve insanlık onuru için verilen mücadelenin bizde de er geç kazanılacağına dair belki en umut verici işaretti.”

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.