MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, ‘Sayın Devlet Bahçeli'nin 12 Eylül ve sonrasında korunduğuna dair itham, yalan ve iftiradan ibarettir’ dedi.
Haber Giriş Tarihi: 21.01.2020 16:26
Haber Güncellenme Tarihi: 21.01.2020 20:18
Kaynak:
Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Yalçın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın dün düzenlediği basın toplantısında, "Devlet Bahçeli'yi, 12 Eylül'de en fazla korumaya mazhar ülkücü haline kim ya da kimler getirdi?" şeklinde ifadeler kullandığını anımsattı.
Bahçeli'nin MHP'ye hizmetlerini, davaya adanmışlığını, ülkücü harekete olan sadakatini Öztrak ya da bir başkasının sorgulayamayacağını ifade eden Yalçın, bu tür beyanlarla yapılmak istenenin Bahçeli'yle ilgili kafalarda soru işareti bırakmak olduğunu söyledi.
Yalçın, "Sayın Devlet Bahçeli'nin 12 Eylül ve sonrasında korunduğuna dair itham, yalan ve iftiradan ibarettir." diye konuştu.
"HAPSE ATILMAMAK SUÇ MUDUR?"
12 Eylül öncesinde faaliyet göstermiş Ülkücü Akademisyenler Derneği adlı bir kuruluşun olmadığını savunan Yalçın, şöyle devam etti:
"Sayın Devlet Bahçeli, 70'li yıllarda Ülkücü Maliyeciler ve İktisatçılar Derneğinin (ÜMİD-BİR) kurucularından, Üniversite Akademi ve Yüksekokullar Asistanları Derneğinin (ÜNAY) kurucularından ve genel başkanlarındandır. Sayın Devlet Bahçeli'nin vaktiyle genel başkanlığını yürüttüğü Üniversite Akademi ve Yüksekokullar Asistanları Derneği ile yöneticilerine 12 Eylül askeri darbesi sonrasında isnatta bulunulmamışsa, bu bir eksiklik veya kusur mudur? Ayrıca 12 Eylül sonrasında, adalet ve hakkaniyetten yoksun cunta mahkemeleri tarafından yargılanıp hapse atılmamak suç mudur? Kaldı ki 12 Eylül'den sonra askeri cunta, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda yüzlerce arkadaşımızı yargılamıştır ama o dönemde yargılanmayan, hapse girmeyen çok sayıda ülküdaşımız da vardır."
Yalçın, CHP'nin askeri darbelerde, demokrasiyi ve demokratları terk ederek hep cuntacıların yanında yer aldığını iddia ederek, şunları kaydetti:
"CHP'nin ve sol basının, 27 Mayıs'ta darbeyi 'Yaşa, var ol' nidalarıyla elleri patlayıncaya kadar alkışlaması henüz unutulmamıştır. Sonra da kimi Menderes ve arkadaşlarının arkasından timsah gözyaşı dökmüş, kimi de utanmadan 'Hak etmişlerdi.' diyebilmiştir. Eğer Sayın Genel Başkanımız 12 Eylül'de yargılanıp hapse girmiş, diğer arkadaşlarının başına geldiği gibi, işkencelere maruz kalmış olsaydı CHP askeri cuntayı alkışlayacak, 'Bahçeli hak etmişti.' diyecekti. İşte CHP budur."
Yalçın, MHP için temel düsturun siyasette çözüm, sağduyu, hoşgörü ve sorumluluk olduğunu da sözlerine ekledi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
CHP'nin 'Bahçeli' iddiasına MHP'den yanıt
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, ‘Sayın Devlet Bahçeli'nin 12 Eylül ve sonrasında korunduğuna dair itham, yalan ve iftiradan ibarettir’ dedi.
Yalçın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın dün düzenlediği basın toplantısında, "Devlet Bahçeli'yi, 12 Eylül'de en fazla korumaya mazhar ülkücü haline kim ya da kimler getirdi?" şeklinde ifadeler kullandığını anımsattı.
Bahçeli'nin MHP'ye hizmetlerini, davaya adanmışlığını, ülkücü harekete olan sadakatini Öztrak ya da bir başkasının sorgulayamayacağını ifade eden Yalçın, bu tür beyanlarla yapılmak istenenin Bahçeli'yle ilgili kafalarda soru işareti bırakmak olduğunu söyledi.
Yalçın, "Sayın Devlet Bahçeli'nin 12 Eylül ve sonrasında korunduğuna dair itham, yalan ve iftiradan ibarettir." diye konuştu.
"HAPSE ATILMAMAK SUÇ MUDUR?"
12 Eylül öncesinde faaliyet göstermiş Ülkücü Akademisyenler Derneği adlı bir kuruluşun olmadığını savunan Yalçın, şöyle devam etti:
"Sayın Devlet Bahçeli, 70'li yıllarda Ülkücü Maliyeciler ve İktisatçılar Derneğinin (ÜMİD-BİR) kurucularından, Üniversite Akademi ve Yüksekokullar Asistanları Derneğinin (ÜNAY) kurucularından ve genel başkanlarındandır. Sayın Devlet Bahçeli'nin vaktiyle genel başkanlığını yürüttüğü Üniversite Akademi ve Yüksekokullar Asistanları Derneği ile yöneticilerine 12 Eylül askeri darbesi sonrasında isnatta bulunulmamışsa, bu bir eksiklik veya kusur mudur? Ayrıca 12 Eylül sonrasında, adalet ve hakkaniyetten yoksun cunta mahkemeleri tarafından yargılanıp hapse atılmamak suç mudur? Kaldı ki 12 Eylül'den sonra askeri cunta, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nda yüzlerce arkadaşımızı yargılamıştır ama o dönemde yargılanmayan, hapse girmeyen çok sayıda ülküdaşımız da vardır."
Yalçın, CHP'nin askeri darbelerde, demokrasiyi ve demokratları terk ederek hep cuntacıların yanında yer aldığını iddia ederek, şunları kaydetti:
"CHP'nin ve sol basının, 27 Mayıs'ta darbeyi 'Yaşa, var ol' nidalarıyla elleri patlayıncaya kadar alkışlaması henüz unutulmamıştır. Sonra da kimi Menderes ve arkadaşlarının arkasından timsah gözyaşı dökmüş, kimi de utanmadan 'Hak etmişlerdi.' diyebilmiştir. Eğer Sayın Genel Başkanımız 12 Eylül'de yargılanıp hapse girmiş, diğer arkadaşlarının başına geldiği gibi, işkencelere maruz kalmış olsaydı CHP askeri cuntayı alkışlayacak, 'Bahçeli hak etmişti.' diyecekti. İşte CHP budur."
Yalçın, MHP için temel düsturun siyasette çözüm, sağduyu, hoşgörü ve sorumluluk olduğunu da sözlerine ekledi.
En Çok Okunan Haberler