Şair İsmet Özel’e bakılırsa “O yüzden de Suriye, Amerika Birleşik Devletleri’nin ikinci Vietnam’ı oldu.” Özeli okuyanlar zannederler ki ABD Suriye’de bir savaş cephesi açmış, Suriyeliler de kıya sıya direniyorlar. Yüzeysel de olsa Suriye haberlerini takip eden birisi merak edecektir ABD’nin Suriye’de açtığı cephenin yerini. Oysa Suriye’de ki “vekalet savaşında” ABD taraf değildir. Çünkü ABD Suriye muhaliflerini hiç beğenmedi. Onları “hem dinci hem de İsrail karşıtı” bulduğundan varını yoğunu PKK’ya tahsis ederek güya PKK eliyle Suriye’de IŞİD’e karşı bir mücadele vermektedir. Suriye’de PKK karadan ABD havadan IŞİD’e karşı bir savaş yürütüyorlar. PKK’nın IŞID’e karşı mücadelesini yardım etmek için yeterli gören ABD, muhaliflerin IŞİD’e karşı savaşını yok saymaktadır.

İlginçtir Esat güçleri de IŞİD’e ve muhaliflere  karşı İran ve Rusya desteği ile savaşmaktadır. Özetle ABD ile Esat güçleri Suriye’de aynı taraftadır. Bu durumda Özel’in iddia ettiği türden ABD için Suriye’nin Vietnam olduğu iddiası mesnetsizden öte bir yerdedir. Kabalık olmasın ama yalandır. Özel’in bu üslubu Esat’ın Suriye halkına karşı yapıp ettiklerini “Vietnam benzetmesiyle meşru ve mazur görme isteğini yansıtmaktadır. Suriye halkı “Esat’ın özel bir mülkü, özel bir malı gibi görülüyor olmalıdır ki dilerse öldürür dilerse hava saldırıları ile şehirleri enkaza çevirir” gibi bakılmaktadır. Milyona yaklaşan ölümleri görmeyen Özel hala soğuk savaş döneminin Vietnam hikayesiyle olayı analiz etmeye çalışmaktadır.

Hatırlanmalıdır ki 1963/1973 arasında ki savaşta ABD Vietnam’ın bir bölümünü işgal etmişti. Oysa günümüzde Suriye’de işgalci olan İran ve Rusya’dır, seyirci olan ise ABD’dir. Özel bu iddiası ile Esat karşıtı muhalifleri ABD hesabına çalışmakla itham ederek onlara ağır bir hakarette ve iftirada bulunmaktadır. Suriye’de iç savaşın başladığı Mart 2011’den itibaren muhaliflerin değişmeyen isteği “Suriye hava sahasının kapatılması Esat’ın hava gücünü sivillere karşı kullanmasının engellenmesiydi.” Son derece insani bu isteği beş yıldır ABD görmezlikten gelerek, Esat’ın Rusya ve İran ile birlikte Suriye halkına karşı karadan özellikle havadan yaptığı saldırılarla yüz binleri katletmesini teşvik etmiştir.

Suriye’den İran’a Rusya’ya ve Lübnan’a her gün cesetler gitmektedir. ABD’ye ceset gidiyor mu? Hayır gitmiyor. Buna rağmen niye Suriye, Rusya’nın/İran’ın Vietnam’ı değil de ABD’nin Vietnam’ı olmaktadır? Özel olayı soğuk savaş döneminin şartlarına göre analiz etmektedir. Rusya’nın olduğu bir savaşın karşı cephesinde mutlaka ABD’nin olduğu önyargısına dayanmaktadır. Gençliğinde ortodoks bir solcu olduğu için “İslamcı Şair” olduğu dönemde bile o önyargıyı kullanmaya devam etmektedir. 1963’ten beri sür gelen Sosyalist Baas diktatörlüğünün katliamlarını meşru/mazur görerek Suriye halkına karşı düşmanlık etmektedir. Suriye halkını yabancılarla İran-ABD ve Rusya ile ittifak ederek katleden Esat’ı değil Suriye halkını katil saymaktadır. Özel’in Suriye halkına hak olarak tanıdığı tek seçenek, Esat Rusya hava saldırılarının altında ölmekten ibarettir. Böyle bir ölüm hakkını hangi İslami gerekçe meşru ve mazur görebilir?

Hatırlanmalıdır ki bütün yoksunluklara rağmen Suriye halkı Suriye’nin dört bir tarafında “yedi devele karşı” savaşmaktadır. Suriye’de hainlerin olduğu muhakkaktır. Ama o hainler, mülteci olan, yedi düvele karşı direnen Suriye halkı değil Baas idaresidir, Baas’ın işbirlikçileridir. Özel Suriye’de hain arayacaksa neden Suriye’nin katillerine bakmaz, neden o katilleri görmeyen aynada ki haline bakmaz?

Özel’in bir idrak sorunu da yaşadığı kuşku götürmez. İhaneti katil bir iktidara sadakatsizlikte aramak büyük bir idrak sorunudur. Suriye’de ki fiili İran Rusya işgalini görmeyerek, orada hayali bir ABD işgali aramak hem bir idrak sorunu olmalı hem de psikolojik bir sorun olmalıdır. Bazı İslami çevrelerin içine düştüğü sefil durumu göstermesi bakımından Özel’in durumu ayrıca önemlidir, dikkat çekicidir. Çünkü bu anlayışa gelmiş geçmiş bütün diktatörlere (tağutlara) karşı çıkan başta peygamberler olmak üzere bütün halklar, o diktatörlerin bakışı ile “hain” sayılabilir. Oysa Peygamberlerin mirası mazlumların yanında olmaktadır, zalimlere karşı başkaldırmadır. Özel bu mirastan uzaklaştığı ölçüde bu gün Suriye halkını yarın başka bir ülkenin halkını hain olarak görmeye devam edecektir.