SON DAKİKA
Hava Durumu

T.C.

Yazının Giriş Tarihi: 01.05.2019 21:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.05.2019 21:15
Kendini AK Partili sayan birisinin "T.C." yazısından rahatsız olması için bir neden olabilir mi? Rahatsız olan birisine hiç rastlamadım. Üstelik sabah akşam CB Erdoğan'ın tekrarladığı "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu da T.C.'nin tekrarı sayılmaz mı? AK Partili bazı yerel yöneticiler kendilerine göre durumdan vazife çıkararak, çözüm süreci döneminde T.C. yazısını tabelalardan indirmiş iseler, kimse kusura bakmasın, bu onların haltıdır. Kendilerinden böyle istenildiğini gösterecek hiç bir işaret de yoktur.

AK Parti’nin nasıl bir ülke, nasıl bir yönetim modelini tercih ettiği aşağı yukarı son 17 yıldan beri dost düşman herkes tarafından görülmüştür. Kürt meselesi konusunu teşhiste yaptığı hataları ise zamanla düzeltmiştir. Kürt meselesini, tek parti döneminde yapılanların büyüttüğü bir gerçek olmakla birlikte, artık meselenin tek parti dönemindeki işlerin bir sonucu olmadığı, çok öncelere tekabül eden bir dönemde başladığını da herkes gibi Ak Parti yöneticileri de yüksek sesle tekrarlamaktadır.

CB Erdoğan’ın son yıllarda aralıksız bir şekilde “tek devlet” vurgusuna rağmen onun geçmişte “büyük devletler federasyondan korkmaz” cümlesine atıf yapanlar ne kadar iyi niyetli olabilirler? Türkiye’nin tek devlet yapısı bazılarının iddia ettiği gibi CHP’nin 1923’de kurulması ile başlamış değildir. Kırım, Cezayir, Eflak gibi bazı istisnaların dışında Osmanlı Devleti’nin neredeyse bütün tarihi “tek devlet” özelliği taşımaktadır.

Günümüzde tek devlet yapısına, vurgusuna karşı çıkanlar kimlerdir? PKK çevrelerinden ve onlarla iş tutanların dışında nüfusun ezici çoğunluğunda böyle bir karşı çıkış yoktur. Bazı kesimler hoşlanmasa bile PKK’ya karşı son kırk yılın en kapsamlı en etkili mücadelesi devam ettirilmektedir.

MHP’nin CB Erdoğan’a ve AK Parti hükümetine karşı tutum değişikliğini tayin eden nedenlerin başında da PKK’ya karşı yürütülen bu mücadele gelmektedir. Bugün Ak Parti ile MHP arasındaki ittifakın oluşmasını tayin eden önemli hususların başında da PKK ve Fetö’ye karşı yapılan mücadele yer almaktadır.

Buna karşılık terör örgütleri ile yapılan canhıraş mücadeleye Türkiye’nin ana muhalefet partisi bazen kıyısından köşesinden bazen de tam cepheden itiraz etmektedir. PKK’lılara karşı yürütülen mücadeleye CHP yöneticileri, bazen kimyasal silah kullanıldığı yalanı ile bazen Sihaların insan haklarına aykırı olduğu iddiası ile sürekli maraza çıkarmaktadırlar.

Türkiye’nin ana muhalefeti 2015’ten beri açıkça bütün seçimlerde, bütün referandumlarda PKK’nın siyasi yapılanması olan HDP ile aynı cephede yer almaktadır. 2015 genel seçimlerinde PKK’lılar yüzde on ülke barajını aştılar diye Çanakkale Belediye Başkanı unvanlı kişi sevincinden şehrin sokaklarında pilav dağıtmıştı. Elbette bu sevinç onun şahsı ile sınırlı değildi. CHP Genel Başkan yardımcısı unvanlı bir kişi de “biz ailece HDP’ye oy verdik” demekten utanmamıştı.

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde ise PKK yöneticilerinden Duran Kalkan, Kürdistan dediği yerde kazanacaklarını, batı dediği yerde ise Ak Parti ile MHP ikilisine kaybettireceklerini ilan etmişti. Bu ilanın sonunda batıdaki hiçbir büyükşehirde PKK’lı belediye başkan adayı gösterilmedi. Ancak CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi listelerinde çok sayıda PKK’lı belediye meclis üyesi adayı olarak yer aldı ve bunların bir kısmı da seçimleri kazanmış oldu. Böylece CHP ile PKK ittifakı da resmileşmiş oldu.

Hal böyle iken bugünlerde CHP'li Bld Bşk'nın ala vala ile "bakın biz T.C.'yi astık" diye şamata çıkarmaları bir riyakarlık örneğidir. Türkiye'yi bölmek için kırk yıldan beri barbarlık eden PKK ile seçim ittifakı yapacaksın hem de T.C'yi astım diye övüneceksin. Yürü git bari kimsenin ağzını bozma demezler mi? Bugünlerde CHP cenahında görülen T.C. tabelası edebiyatı PKK ile yaptıkları kirli, şaibeli siyasi ittifakı örtme, gizleme çabasından başka bir şey değildir. Bu CHP yönetimi daha yakın bir zamanda, “Türkiye Afrin merkezine asker göndermemeli, YPG bize saldırmaz, onlar terörist örgüt değil” dememiş miydi?

T.C. tabelası Türk halkının bu topraklarda bin yıldan beri var olmasının karşılığıdır. CHP ise Türk halkının varlığına düşmanlık eden bir barbarlık örgütünün müttefiki olarak bu suçunu örtmek için T.C. tabelasını kullanmaktadır. T.C. tabelası CHP’nin suçlarını örtmez. Teröre arka çıkmasını meşru etmez.

Andımız da öyle değil midir? Bütün Türkiye çapında okullarda okutulan andımızda neden CHP Genel Başkanının adı yer alsın? Aynı andımızda bundan sonra Tayyip Erdoğan’ın okutulmasını CHP’liler kabul eder mi? Muhtemelen etmezler.

Herkes bilmeli ki Türkiye bir hukuk devletidir. Hiç kimsenin hukuk önünde ayrıcalığı yoktur ve olmamalıdır. CHP’lilerin kendi kendilerine icat ettikleri “biz Türkiye’nin kurucu partisiyiz” yalanı ise elbette ayrıcalıklarının devam etmesi isteğinden başka bir şey değildir.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.