Mudanya’da önceki akşam bir bina, iki katı da kaçak olduğu bilinen bir bina yıkım çalışmalarının ardından çöktü. 
Temmuz 2020…
Mudanya Şükrüçavuş Mahallesi Sardunya Sitesi B Blok… Güçlü bir sarsıntı ve güçlü bir ses. İnsanlar deprem oldu diye sokaklara döküldü. 
Biraz sonra ne olduğu ortaya çıktı. Depreme bile gerek kalmadan bir binanın taşıyıcı kolonları patladı. Aman Allah’ım. Deprem yok, başka bir afat yok. Bina durduk yere patır patır patladı. 
Neden?
Çünkü 1999 öncesi yapılan ve kontrolsüz kuralsız rezil binalardan biriydi. Ama bu bina tek değil. Belki yüzlercesi var aynı durumda Mudanya’da. 
Neden yüzlercesi var diyoruz çünkü yerel yönetim birinci görevlerinden biri olan deprem envanteri ve bina stokuyla ilgili bir açıklama yapmadı bugüne kadar. Muhtemelen onlar da neyin ne olduğunu bilmiyor. 
Bina tahliye edildi. Aradan 3 ay geçti ve binanın yıkımı için iş makinası Şükrüçavuş Mahallesi Sudeposu Caddesi’ne geldi. Bildiğiniz vahşi yıkım çalışması yapılmaya başlandı. Kepçe temel kolonları patlamış binanın 6 ya da 7, kat seviyesinden itibaren bunaya vura vura yıkım yapıyordu. 
Cehalet desem olmayacak, değil desem çok ayıp olacak. 
Bunun dışında nasıl yıkılabilirdi bina derseniz, uzmanlık alanın değil ama mutlaka çok daha güvenli teknikleri vardır. Olmalıdır. En azından önlemler noktasında çok daha gelişmiş modeller uygulanabilirdi. Yapmamışlar. 
Sardunya Sitesi B Blok. Yani başka bloklar da var. Muhtemelen o bloklarda da sorun vardır. Ama yaşam devam ediyor. Yan yana ve yıkılan binanın iki yanında binalar var. Alt tarafı yol ve bir çok insanın evlerine gittikleri bir sokak orası. 
Binanın üst tarafı ise Bursa Mudanya-Tirilye arasındaki ana caddelerden birisi. Büyük bir facia gerçekten çok ucuz atlatıldı çok.
Görgü tanıklarının ifadeleri ve sosyal medya paylaşımları yeterince önlem alınmadığını gösteriyor. Oysa, bir tek canlının bile hayatını riske atmaya kimsenin hakkı yok. 
Dahası çok merak ediyorum aynı bölgede aynı eğimde inşaa edilmiş diğer binalarla ilgili bir çalışma yapıldı mı? Bugüne kadar resmi bir açıklama yok. Yapılmadı olarak kabul ediyoruz. 
Bu tedbirsizliğin ve yaşananların sorumluları öncelikle tabi bu binayı yapan ve kurallara uymayan müteahhit. Belli ki doğru düzgün yapılmamış oldukça eğimli olan bu arazide bina. Dahası iki kat da kaçak çıkılmış. Utanç verici. 
Kim bu binalara göz yumdu. Altında imzası olan imar müdürü, fen işleri müdürü, belediye başkanı kim? Bunlardan bu devlet hesap sormayacak mı? 
Ve mevcut Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz. Binanın çökmesinin ardından olay yerine gelen başkan. Şükrüçavuş Muhtarı Şeref Şaş’ın tüm çırpınışlarına rağmen önlem almak yerine bina çöktükten sonra geçmiş olsun mesajı yayımlayan Hayri Türkyılmaz. 
Sorumlusu kendisi ve yönettiği belediye değilmiş gibi, “Şükrüçavuş Mahallemizde, zemin kolonlarında meydana gelen patlamanın ardından tahliye edilen Sardunya Sitesi'nin yıkım çalışmaları, Zabıtamızın güvenlik önlemleri altında özel bir firma tarafından başlatılmıştı. Akşamüzeri çalışmalara ara verildiğinde bina kendiliğinden yıkılırken, olay yerinde yapılan incelemelerde herhangi bir can kaybı olmadığı bilgisini aldık. Tedbir amaçlı olarak Mudanya Belediyesi Arama Kurtarma ekibimiz MAK ve AFAD tarafından arama çalışmaları devam etmektedir.  Mudanya Belediyesi olarak tüm ekiplerimizi seferber ettik. Can kaybı olmaması sevindirici. Konunun takipçisiyiz. Tüm hemşehrilerime geçmiş olsun.” Mesajı ile durumu geçiştiriyor sözüm ona. 
Binanın zemin kolonları patlamış, çökme ihtimalini 4 yaşındaki bir çocuk bile birinci sırada olduğunu hesaplayabilecekken, çalışmaya ara verildiği sırada kendiliğinde çökmüşmüş bina. 
Yazık çok yazık. Mudanya gerçekten bunları hak etmiyor. 
Mudanya Belediyesi, zaman kaybetmeden öncelikle bu işin sorumlularını ortaya çıkarmalı. 
Dahası aynı durumdaki binalar süratle tespit edilerek gereken incelemeler yapılmalı. Öncelikle bu Sardunya sitesinin diğer bloklarından başlamak kaydıyla. 
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı tespitlerde Mudanya 543 kaçak inşaat belirlenmiş durumda. Büyükşehir’den bu kayıtları alarak o kaçak binalarla ilgili de gereken adımları atmalı belediye. 
Dahası inşaatlar çok sıkı denetlenmeli. 1999 öncesi yapılan binalar evet yeterince denetlenmemiş ve kontrolsüz bir şekilde kara düzen yapılmış. Ancak 1999’dan günümüze gelene kadar yapılan inşaatlarında ne kadar kontrol edildiği muamma. 

Bir yıkımı bile başına mühendis dikip doğru düzgün yapamayan ve insanların hayatlarını tehlikeye atan Mudanya Belediyesi’nin bir an önce bu konularda kendine bir çeki düzen verip, sistematik bir şekilde inşaat ve var olan yapı stokuyla ilgili tüm gerçekleri kamuoyuna açıklaması önemli. 
Dahası kaçak kat çıkan, imar durumuna uymayan. Projeye uymayan, eksik ve yanlış iş yapan müteahhitler de kamuoyuna açıklanmalı ve insanlar Mudanya’da ev alırken güvenle almalı. 
Bugün kötü ve yanlış iş yapan müteahhitler nedeniyle işini doğru yapan, çalmadan, kurallara uyarak ve kontrollerini yaptırarak konuk üreten müteahhitler de sıkıntı yaşıyor, yaşayacak. Çürük elmalar temizlenirse, sektör sağlıklı bir yapıya bürünür. 

CHP’de algılama bozukluğu mu var?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından başlatılan ve toplumsal dayanışma vurgusuyla defaten açıklaması yapılan “Askıda ekmek” kampanyasını diline dolayan CHP, buradan prim yapmaya çalışıyor. 
Bursa’da CHP’li gençler il başkanları İsmet Karaca’dan öğrenmiş ve örnek almış olacaklar lüzumsuz polemiklerle gündeme gelme çabasındalar. 
Öncelikle söylemeliyim ki CHP il ve ilçelerde bir çok covit pozitif vaka olmasına rağmen toplu eylemlere devam etmelerini esefle karşılıyorum. Yani daha birkaç gün önce CHP’de iki gencin testlerinin pozitif olduğu kamuoyuna yansıdı. 
Söyleyeceklerini öyle kalabalık gruplar halinde değil de bir iki kişi açıklama yaparak da söyleyebilirler. Yapmayın arkadaşlar. Şakası yok ve Bursa’da vakaların hızla arttığı açıklanmışken böyle saçma sapan yollara sapmayın.
Neyse, Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Gençlik Kolları Başkanı Fatih Yalçın Yazıcı, iktidar ortağı MHP tarafından başlatılan askıda ekmek kampanyasını eleştirerek, “Elbette ki askıda ekmek kültürü Türk milletinin yıllar boyunca fırınlarda uygulamış olduğu bir yardımlaşma göstergesidir.
 Ancak bu uygulamanın şehirlerin, ilçelerin meydanlarına bir platform koyup parti logosu ve genel başkan fotoğrafı yerleştirilerek yapıldığına ilk defa şahit oluyoruz. Oysa İktidar ortağı olarak sizin de sorumluluğunuz var” dedi.
Birincisi MHP iktidar ortağı değil. Cumhur ittifakının ortağı. İkisi arasındaki farkı umarım biliyordur CHP’li gençler. Bilmiyorlarsa yanlarında dikilen Milletvekekili Nurhayat Altaca anlatsın izah etsin onlara. 
Başından sonuna kadar demogojiden başka bir şey olmayan basın açıklamasının ne kadar basit bir mantıkla yazıldığını şu cümleden anlıyoruz; “Yedi düveli yenen Türk milleti, Dünyayı dize getiren Türk halkı, bağrından Mustafa Kemal Atatürk gibi bir dünya lideri çıkaran milletimiz, sizin askıda ekmeğinize muhtaç değildir.”
MHP askıda ekmek kampanyasının neden yapıldığını defalarca anlattı. Ancak anlamayana ne kadar anlatırsan anlat anlamıyor işte. 
Devlet Bahçeli’nin daha 4 gün önce yaptığı konuşmadan ufak bir alıntı ile bitirelim; “Askıda Ekmek Kampanyası siyasal bir tepki veya eleştiri değil, manevi bir görevi ifa hassasiyeti, kardeşliği, hatırlamayı, paylaşmayı ve kader ortaklığını ifade hasbiliğidir. Biliyoruz ki, bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz. Vatandaşlarımızın evinde ne piştiğini, sofraya neyin koyulduğunu, ekmeğin olup olmadığını düşünmek, mesele etmek, bununla da ilgilenmek insani ve İslami mükellefiyetimizdir.”