Bursa’da oynanan büyük bir oyun var ve bu oyunu zaman zaman buradan aktarıyoruz. Hedef Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman’ı, Bursa milletvekillerini itibarsızlaştırmak.

O kadar ilginç bir koalisyon var ki içinde; AK Partili erkler var, CHP var, sahte şeyhi, naylon müritleri, dolandırıcının şarlatan oğlu, FETÖ’cü medya, bir kısıp İP’li gibi benzemezler ittifakı durumu.

Son günlerde naylon faturadan hapis yatmış sahte şeyh ve ekibi gecenin bir vakti harekete geçerek tivit yoluyla ülke gündemine çirkin, iftira ve yalanlarla süsledikleri taglarla algı oluşturmaya çalışıyor.

Kendini din adamı kisvesi altında sunan sahte şeyh, naylon müritleri ile Bursa siyasetini dizayna kalkıyor. FETÖ olayları daha hafızalarımızdan silinmeden bu tür şarlatanlıkların Bursa’da hala sürüyor olması ne büyük bir utanç.

Türkiye bu sahte şeyhlerden çok çekti. İnsanların dini duygularını sömürerek, rant sağlayan ve kendine lüks yaşamlar sağlayan bu tipler nedeniyle binlerce insan mağdur oldu.

Bugün bu rezilliği bir kez daha yaşıyoruz. Milletin olan Karabaşı Veli Tekkesi’ne çöküp orayı babasının dükkanı gibi kullanan ve bugün açık açık bir siyasi partinin il başkanını, Büyükşehir Belediye Başkanını hedef alan zata devletin suskun kalması kabul edilemez.

Müritleri ile birlikte sosyal medyada kin ve nefret kusan, iftira ve yalanla algı oluşturmaya çalışan, Büyükşehir Belediye Başkanı, İl başkanı ve milletvekillerini hedef alan bu sahte şeyhle ilgili tedbir bir an önce alınmalı.

Müslüman bir din adamının asla yapmayacağı hareketlerle kendi boyalarını kendisi döken bu zatın bu kepaze adımlarına gereken cevap verilmeli. Onunla işbirliği yapan şarlatanlara da anlayacakları dilden cevap verilmeli.

Bursa, bu rezilliklerle ülke gündemine gelmemeli. Devletin milletin malına çöküp, oradan devletin ve milletin yöneticilerine iftira kusan bu hadsizlere zaman geçirmeden hadleri bildirilmeli.

Yine CHP yine istismar!

Bir dönem Bursa’da en fazla tartışılan konuların başında stadyumun şehir dışına çıkarılması geliyordu. Ortak kanaat stadyumun kentin dışında bir bölgeye çıkarılmasıydı.

Mental yorgunu Recep Altepe’nin yaptığı yanlışların en büyüklerinden biri oldu yeni stadyum. Evet yeni bir stadyum yapılmalıydı ama seçilebilecek en kötü yer seçildi. Bugünkü stadyumun yeri.

Sonrasında kentin göbeğinde olan eski stadyumla ilgili tartışmalar başladı. Sırf adı Atatürk olduğu için özellikle CHP, istismar siyaseti yaparak yaygara çıkardı. Ancak stadyum yıkıldı. Bugün yerinde Bursa’nın Millet Bahçesi yer alıyor. Önceki akşam önünden geçtim yüzlerce Bursalı da kullanıyor. İsabetli bir iş olduğu ortada.

Gelelim Atatürk Spor Salonu’na. Dün CHP’nin il başkanı İsmet Karaca ve ekibi ömrünü tamamlayan ve yıkılmasına karar verilen spor salonunun önünde basın açıklaması yaptı. "Atatürk spor salonuma dokunma" sloganıyla yapılan açıklama, başından sonuna kadar Atatürk ismi üzerinden istismardan başka bir şey değildi.

Üstelik gazete ve haber okumadığı, Bursa gündeminden haberden olmadığı bir kez daha ortayla çıktı Karaca’nın. Atatürk Lisesi’nin yıkılmayacağı açıklanmıştı. Buna rağmen Karaca, “Anılarımızın olduğu Bursa Atatürk Stadyumu'nun ardından Atatürk Spor Salonu'nu yıkmaya çalışıyorlar. Sırada Atatürk Lisesi var… Onlar ne kadar Atatürk isminden rahatsız olsalar da kalplerimizdeki sevgiyi silemeyecekler” açıklaması yapabildi.

Karaca, utanmadan sıkılmadan Atatürk’ten rahatsızlar ifadelerini kullanıyordu. Oysa o salon ömrünü tamamlamış, Bursa’da birçok salon yapılmıştı.

Yani hem ömrü bitmiş hem de ihtiyaç kalmamış bir salonu sırf ismi Atatürk olduğu için yıktırmayız diyordu Karaca. Yarın o salon kendi kendine yıkılırsa ve oradan geçen insanlara zarar verirse ne olacak? Bu sorunun cevabı yok tabi.

Karaca’nın açıklamalarından devam edelim, “Atatürk Stadyumu'nun ardından Atatürk Spor Salonu'nu yıkmaya çalışıyorlar. Sırada Atatürk Lisesi var…

Onlar ne kadar Atatürk isminden rahatsız olsalar da kalplerimizdeki sevgiyi silemeyecekler. Buradan sonra Atatürk lisesini yıkacaklar. Bunların derdi Atatürk" iddiasını öne sürüyor.

Yani vıcık vıcık Atatürk istismarı. Oysa bu kentin en büyük yatırımlarından biri olan Merinos Kongre ve Kültür Merkezi’ne Atatürk ismi verildi. Atatürk’le sorunu olsa kentin göbeğindeki bu önemli esere onun ismini verir miydi mevcut iktidar.

Ama bunun bir önemi yok tabi. CHP’de siyaset yapıyorsan dibine kadar Atatürk istismarı yapacaksın. Başka bir icraatın olmasa ne yazar Atatürk istismarı yapınca seni her koltuğa oturturlar.

Atatürk ismi taşıyan her yeri AK Parti iktidarı hedef alıyor iddiasında bulunuyor mesela Karaca ama Selanik’te Atatürk evinin bu iktidar döneminde yeniden aslına uygun hale getirildiğini unutuyor.

 Ancak tabi ne dersen de CHP’de siyasetin merkezi Atatürk istismarı ve bunu da uzun yıllardır tabanlarına yediriyorlar. Haklarını yemeyelim hiçbir işte başarılı olmasalar da bunda başarılı oluyorlar. 

Şimdi İsmet Karaca’ya bir tek sorumuz olacak. Kendi belediye başkanlarından yapılmayan işlerin hesabını sordun mu Karaca? Alinur Aktaş’ın 7 müjdesinin içinin boş olduğunu başlangıç ve bitiş tarihlerinin verilmesinin de güvensizlik olduğunu söylemiş zatı alileri.

Mudanya Belediye Başkanı 4 yıl önce bir yılda bitireceğim dediği Yıldıztepe Projesi’ni bir gezse ve o muhteşem eseri halkımıza tanıtsa nasıl olur?

Ne diyelim öyle saça böyle tarak!