SON DAKİKA
Hava Durumu

Türkiye batsın Erdoğan gitsin!

Yazının Giriş Tarihi: 02.10.2020 21:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.10.2020 21:13

“Hatay’ı Fransızlara verelim, İzmir’i Yunan’a. Ayasofya’ya çan takıp kilise
yapalım, hatta İstanbul’u uluslararası güçler yönetsin. Güney Ege İngilizlere
verelim, Karadeniz Pontus olsun. Kars’ı Ermenistan’a verelim, Güneydoğu’da
Kürt devleti kurulsun. Hatta Kıbrıs’ı da verelim Yunan’a. Ankara ve çevresi
kontrollü olarak bize kalsa da olur. Yeter ki Erdoğan gitsin…”
görüşünde
olabilecek kadar hıyanet iliklerine işlemiş olanlar var bu memlekette.
İnanmıyor musunuz yoksa inanasınız mı gelmiyor?
Var kardeşim var. Sayın Başkanımızı “Taksim meydanında sallandırmak” için
karısını, kızını ve hatta anasını satabilecek tipler de var bu memlekette.
Onlar için vatan satmak mesele bile değil. Bu kadar hain, birbirleriyle zıt görüşte
bile olsa, bir araya gelmiş el birliği ile Sayın Başkanımızı ve Ak Parti yönetimini
devirmeye çalışıyor. Arkalarında iplerini tutan malum dış güçler. Paganlar ha bire
saldırıyor.
Mütedeyyin görünümlü, milliyetçi görünümlü beyinsizler bile var içlerinde.
Verebileceği en küçük zararı gördüler mi bunlar kim olursa olsun onu birliklerine
dâhil ediyorlar. Biri Sayın Başkanımız veya Vatanını seven, milliyetçi ve dik
duruşlu Sayın Devlet Bahçeli’ye saldırdı mı hepsi destek yağdırıyor o şerefsize.
Onlar saldırdıkça da Türkiye ve Sayın Başkanımız güçleniyor Allah’a şükür.
CHP ve TTB’nin yaptığı açıklamalardan sonra bir hasar oluştu. İngiltere aldığı bir
kararla Türkiye’den gelenlerin 14 günlük karantinaya girmesine karar verdi.
İnanabiliyor musunuz hastaneleri dökülen, ölüm sayısının ne olduğunu kimsenin
doğru dürüst bilemediği, Allah’a emanet vaka sayısının üstelik “semptom gösteren
vaka sayısının” 15 – 20 kat düşük açıklanmasına rağmen 7 binlerde seyrettiği şu
İngiltere yaptı bunu. Gerekçe olarak da CHP ve TTB’nin açıklaması baz alındı.
İstedikleri hasarı verdiler. Tam da İngiliz turist alışkın olduğu Marmaris, Bodrum
ve Fethiye sahillerine akın etmeye başlamışken.

Bu bizi bitirecek, iyice sarsacak bir durum mu? Diye soracak olursanız buna
cevabım hayır olacaktır ama hasar yine de hasardır. İstediklerini az da olsa
yaptılar.
İğneyi batırdık. Şimdi sıra geldi çuvaldıza.
Buna karşılık Sayın Sağlık Bakanımızın yaptığı açıklama ise şöyle;
“Bilelim ki, salgınla mücadele sürecinde, devletimiz, HALKININ SAĞLIĞI
KADAR, ULUSAL ÇIKARLARINI DA korumaktadır. Çünkü salgın hayatın
bütün alanlarını etkilemektedir. Mesuliyeti olmayan bazı kişilerin tenkitleri,
fotoğrafın bir noktasına mercekle bakıp, leke aramaktan farksızdır.”

Twitter’daki bu mesajına gelen bir cevap dikkatimi çekti. Şöyle diyor
@teskoteam adlı takipçi;
“Sen hem yalan söyler hem de yalan söylediğini söylersen, Elin oğlu da kendi
ulusal çıkarını korumak için seni böyle karantinaya alır.”

Bilmem, belki kötü niyetle yazılmıştır belki de safiyetle ama ilginç ve doğru bir
tespit aslında.
Sayın Bakanım, halk belki aradaki farkı iyi bilmiyor ama bildikleri bir şey var ki o
da semptom göstermese de pozitif vakaların bulaştırıcılığı var. Bu da önemli.
Bu yüzden şunu diyorum; Keşke semptom göstermeyenlerin sayılara dahil
olmadığını baştan söyleseydiniz… Niyetinizi anlıyorum ama yine de koz verdiniz
düşmanın eline…
Bakın bastırıyorlar. TTB istifanızı istemiş. Onlar ister, dert etmeyin işleri bu.
Dosyaları kabarık ama lütfen dikkatli olun. Hele hele araya “Ulusal çıkar” lafını
koydunuz mu bunlara daha da çok koz veriyorsunuz. Dediğiniz gibi mercekle leke
arıyorlar.
Hatta luminol ve siyah ışık da kullanıyorlar.
Siz beni anladınız…
Tam da Sözcü varakasının “Adım adım Türkiye’nin etil alkol yasağı” başlıklı
yazısı ile ilgili konuşup, “Bakın Türkiye de alkol yasaklanıyor şeklinde bir algı
yönetimi yapıyorlar”
diyecektim ki, bu konu daha fazla ehemmiyet kazandı
gözümde. O yüzden bunları yazdım.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.