Bursa’nın ulaşım problemi senelerdir “masaya yatırılır” ve yattığı için de bir türlü çözülmez. Seneler önce defalarca katıldığım çözüm toplantıları anladığım kadarıyla hâlâ devam ediyor. Havanda su dövüyorlar tabii. Problem ortada ve bunca senedir çözülemiyorsa bu ya meselenin yeterince ciddiye alınmadığını ya da çözümünün olmadığını gösterir. Çünkü yeterince ciddiye alınan ve çözümü olan bir problem mutlaka çözülür.

Yoksa bu bir paradoks mudur? Knossoslu Epimenides'in meşhur “Epimenides paradoksunu” baz alıp düşünelim; Tüm ‘Trafik problemi çözülmelidir!’ diyenler yalancıdır. Ben de trafik probleminin çözülmesi gerektiğini söylüyorum. Ancak, bu problemin çözülmesi gerektiğini söyleyenlerin tümünün yalancı olduğunu da söyledim. Eğer bu problemin çözülmesi gerektiğini söyleyenlerin tümü yalancıysa, benim de yalancı olmam gerekir. Ben yalan söylüyorsam, trafik probleminin çözülmesini söyleyenlerin yalancı olduğu da yalan olacaktır. Ben doğru söylüyorsam bu problemin çözülmesi gerektiğini söyleyenler yalancı olacak ancak, ben de gruba dâhil olduğum için müthiş bir tenâkuz ortaya çıkar.

Gelin de çıkın işin içinden!

Bunları bana düşündüren Nezir Asaroğlu oldu. Patron Facebook’ta bir paylaşım yapmış. Burada diyor ki; “Bursa’da trafiğin çözümü yeni yollar ve kavşaklar yapmaktan değil güvenli bisiklet yolları yapmaktan geçer.” Bunu söylerken “güvenli” kelimesinin de altını çiziyor. Bu önerme birçok destek alırken muhtelif karşı fikirler de çıkmış. Bursa yokuşlu bir şehir. Bisikletlilerin yokuşlarda telef olacağını söyleyenler var. Doğru, kendimden biliyorum, ben bisikletle Altıparmak’tan Çatal Fırın’a çıksam sonum yoğun bakım olur.

Ne var ki, bir başka paylaşımında da Norveç örneğini vermiş Sayın Asaroğlu. Bisiklet asansörü diye bir şeyden bahsediyor. Daha önce hiç duymamıştım. Norveç’te bisiklet asansörü yapmışlar. Biraz araştırdığımda şu bilgilere ulaştım;

Dünyanın ilk bisiklet asansörü 1993’te Norveç Trondheim'da yapılmış.

130 metre uzunluğunda Tampre adındaki asansör yapılır yapılmaz 200.000 civarı bisikletliyi Brubakken tepesine çıkarmış. Asansör 2013'te yeni güvenlik önlemlerinin eklenmesiyle yenilenmiş. CycloCable adındaki asansörü kullanmak için bir defaya mahsus cüzi miktarda bir para ödeyip ömür boyu geçerli bir kart alıyormuşsunuz. Bununla da masrafı çıkıyormuş zaten. Ayrıca asansörü aynı anda 5 kişi kullanabiliyor ve saatte 300 kişi bu asansörle yukarı çıkıyormuş. Üstelik bebek arabası olanlar, scooter kullananlar ya da benzeri başka tekerlekli aletleri sürenler de asansörü kullanabiliyormuş.

Bayağı aklıma yattı. Paradoksa dönüştürülmez, ciddiye alınırsa gerçekten de çözüm olabilir.