SON DAKİKA
Hava Durumu

Uyuşturucu birinci sorunumuz!

Yazının Giriş Tarihi: 03.10.2020 23:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.10.2020 23:30

Pek tabi ki tüm dünyanın sorunu. İllegal işlerin, terörün finansmanının en önemli kalemi uyuşturucu.
Nesillerimizi, evlatlarımızı her gün daha çok çalıyor bizden. Her taraf bu ölüm şebekelerinin işgali
altında adeta. Herkes görüyor, herkes duyuyor ama bir sonuca varamıyoruz.
Kim koruyacak bu ölüm tacirlerinden nesillerimizi, evlatlarımızı, ülkemiz ve milletimizi?
Ocak 2018 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bildiğiniz o sert üslubu ile kamuoyunu sarsan o müthiş
açıklamayı yapıyordu, “Uyuşturucu satanın bacaklarını kırın sorumluluğu benim üzerime atın”
Ve birkaç gün önce aynı sözlerinin arkasında olduğunu bir kez daha yineledi Süleyman Soylu. Peki siz
hiç bacağı kırılıp eline verilen bir ölüm taciri gördünüz ya da duydunuz mu?
Ben duymadım, duyana da rastlamadım.
Devletin belli birimleri bir takım çalı4şmalar yapıyor şüphemiz yok. Her gün onlarca uyuşturucu
haberi düşüyor ajanslara. Yani bu alçakların bir bölümü yakalanıyor. Kodese tıkılıyor. Ancak yetmez…
Bu bela ortadayken Valilerin, emniyet müdürlerinin, belediye başkanlarının kaymakamların, milli
eğitim müdürlerinin ve dahi kim varsa onların gözüne uyku girmemesi gerekmez mi? Bu beladan
kurtulana kadar var güçleriyle mücadele etmeleri gerekmiyor mu?
Öyle bir odaya toplanıp yok demekle olmuyor bu işler. Parklara, metruk yapılara, yeşil alanlara, tarla
köşelerine bakın. Her taraf uyuşturucu artıkları ile dolu.
Kimse kusura bakmasın. Bu mücadeleyle kazanan bu alçaklar oluşuyor her gün. Mücadele yetersiz,
devlet kurumları yeterince ilgili değil.
Gerekirse adam adama markaj yapıp çocukları bu alçakların elinden kurtarmak gerekmez mi?
Hamaset yapmadan, yürekten bu işe baş koymak zorunda değil mi başta kamu olmak üzere bu millet.
İllegalitenin önlenmesi için gereken en sert tedbirleri almak zorunda devlet. Öyle birbirinin üzerine
plase top yollayarak da değil. Her kurum gereken sorumluluğu alarak yapmalı.
Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan…
Hiç şüphe yok bu ülkenin en iyi kamu yöneticilerinden birisi. Canla başla Ağrı için mücadele ediyor.
Ağrılılar için mücadele ediyor. Çocuklar için mücadele ediyor. Bir belediye başkanı olarak kendisinin
görevi olmayan işlere bile el atıyor, sonuca ulaştırılması için mücadele veriyor.
Örnek bir çıkış daha yaptı Savcı Sayan…
"Tefeciler ticaretimizi, uyuşturucu satıcıları da gençlerimizi yok ediyorlar” diyen Savcı Sayan,
uyuşturucu ve tefeciliğe savaş açtığını açıkladı.
Savcı Sayan’ın o muhteşem ve örnek açıklaması şöyle, “Ağrı’daki tefecilere ve uyuşturucu satıcılarına
savaş açıyorum. Devletin ilgili kurumları da benimle beraber. Biz bu işi başaracağız Ağrı’yı tefecilerden
kurtaracağız". Var mı arkadaş çevrenizde bu sözleri söyleyen kamu yöneticisi, makam sahibi?

O halde vatandaş zorlamalı. Milletin makamların işgal edenler o makamların sefasını sürmek yerine
cefasını çekecek. Madem makama oturuyorsun, hakkını vereceksin diye yapışmalı yöneticilerin
yakasına.
Millet tepki verdiğinde düzelir her şey.
Milletin evlatları bu ölüm tacirlerinden şehir eşkıyalarından zorbalardan kurtarılmalı. Bunu bu devlet
yapar ve yapmalıdır. Kendi evlatlarını koruyamayan bir devletin devletliği olmaz. O nedenle bir kez
daha altını çizelim.
Türkiye’nin birinci sorunu uyuşturucu ve maddedir. Bundan bu ülke ve evlatları kurtarılmalıdır. Sıfır
toleransın yanı sıra çok şiddetle üzerine gidilmeli.
Terörden daha beter bir şey varsa o da uyuşturucudur. Sadece bugünü değil yarınları, nesilleri yok
eder.
Uyuşturucuya teslim olmasın güzel ülkem. Zalimlere baş kaldıran ülkem, bu alçakları da gömsün…

Kaçakla mücadele değil milletle kafa bulma!

Bursa’nın en önemli sorunlarından biri kaçak yapılaşma. Üstelik bu 80’li ve 90’lı yıllardaki
gecekondulaşma gibi değil. Bildiğin kuleler dikiliyor, koca koca binalar yapılıyor. Ve maalesef büyük
kısım kanunsuz, kaçak ve mevzuata uygun olmadan yapılıyor.
Ve maalesef belediyeler bunları görmüyor, göremiyor ya da görmek istemiyor. Ama iki günde bir
belediye kaçakla mücadeleden taviz yok diye haber paylaşıyor.
Haberler düştükçe bir gülmek alıyor insanı bilemezsiniz. Bildiğiniz insanlarla dalga geçiyorlar. Derme
çatma kulübe yıkıyor belediye kaçak yapılaşmaya karşı tavizsiz tutumuyla. Oysa biraz ileride yeşil
alanın üzerinde devasa kaçak binalar yükseliyor.
Bulabildiği bir garibanın çadır tadındaki derme çatma kulübesi. Gücü ona yetiyor çünkü. Kuleyi dikene
diş geçiremiyor.
Geçen gün Nilüfer Belediyesi ile ilgili bir konuyu aktardı bir arkadaşım. Vatandaş şikayet ediyor kaçak
binayı. Sonrasında takip edip neden yıkılmadığını soruyor. Hazretler yıkım için ihale açıyormuş da
kimse girmiyormuş da onun için yıkım yapılmıyormuş. Laf mı şimdi.
Kaçakla mücadele edecek belediye, iş makinalarını yığar oraya ve o hukuksuzluğu giderir. Ancak
belediyenin başkanı kız arkadaşının kardeşinin olduğu söylenen kaçak yapıyı bizzat koruma kollama
altına almıştı hatırlarsanız. Büyükşehir Belediyesi, Nilüfer’in yıkması gereken o şatoyu yıkmıştı.
Sadece Nilüfer’de değil tabi bu sıkıntı. Hemen hemen tüm belediyeler aynı komikliğin peşinde.
Milletin seçtikleri milletin barakasını kafasına geçirirken, rant odaklarının, rant çetelerinin yaptığı dev
binalara el süremiyor. Çok yazık…
Bir de Mudanya gerçeği var ki çok acayip. İlçenin büyük bir bölümü kaçak neredeyse. Bir bölümü imar
planlarının iptal olması nedeniyle, bir bölümü isi hiç imar olmadığı için.
Şimdi Mudanya’da iptal olan imar planlarının ardından belediyenin yapılaşmayı durdurması
gerekiyordu. Büyük ve güçlü olan, ilişkileri iyi kuran müteahhitler iptale rağmen yüzlerce binayı
tamamladılar, satıyorlar bile.

Ama kendine ev yapan vatandaşlar ya da belediyeyle yıldızı barışmayanlar yapamadı. Sahil boydan
boya maalesef imarsız. Acilen imar planları yapılması lazım ama laf çok icraat yok. Belediye basıyor
cezayı toplayıp parayı konsere, festivale, billboarda vs yatırıyor.
Böyle devam ederse Bursa yakın bir zamanda yaşanamaz hale gelecek. O zaman binalar da iş
görmeyecek. Bugünün yöneticilerini de belki yüzyıllarca sinkaf ederek anacaklar.
Yazık Bursa’ya yazık bu millete…
Kaçak yapılaşmayla mücadele etmiyorsunuz bari derme çatma kulübe paylaşarak milletle alay
etmeyin…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.