SON DAKİKA
Hava Durumu

VERMEYİNCE MABUT NEYLESİN MAHMUT

Yazının Giriş Tarihi: 27.10.2020 22:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.10.2020 22:47

Râviyân-ı ahbar ve nâkilân-ı âsar şöyle rivâyet, böyle hikâyet ederler ki, zamân-ı evâilde kısmeti bağlı bir adam varmış. Sultan Mahmut'a bu adamdan söz etmişler. Sultan adamı bir de kendisi denemek istemiş. Bir koca tepsi baklava yaptırmış. Üst tabakadan başka tepsinin her tarafına görünmeyecek şekilde altın dizdirmiş. Adamını gönderip, ona tepsiyi birinin bir adağı diyerek kısmetsiz şahsa vermesini ve o şahsı takip etmesini emretmiş. Kısmeti bağlı adam tepsiyi almış. Yolda bir tanıdığına rastlamış. İkisinin de olaydan haberi yok. Adamımız hikâyeyi anlatınca, gerçek bir hayırseverlik duygusuyla  "senin baklavadan çok paraya ihtiyacın var. Al şu iki altını, sat tepsiyi bana." demiş. Teklif adamımızın da işine gelmiş ve tepsiyi satmış. Sultan hikâyeyi duyunca "Fesüphanallah!" demiş. 
Adamına, bu zatın her gün geçtiği köprünün, her gün geçtiği tarafına o gelmeden hemen önce altın dizmesini ve kenara çekilip izlemesini emretmiş. Bizim kısmetsiz, köprüye gelince "Ya! hep aynı taraftan geçiyorum, bu gün de diğer taraftan geçeyim, bir değişiklik olsun," demiş. Sultan hikâyeyi duyunca, "ya hazreti pir!" demiş. Adamımızı yaka paça beylik arazilerden birine getirmelerini emretmiş. Getirmişler. Adam korkudan tir tir titrerken ona bir kasnak verilmesini emretmiş ve adamımıza, "Bu kasnağı atabildiğin kadar uzağa atacaksın. En son durduğu yere kadar olan arazi senin olacak," demiş. Bu zat kasnağı savurmuş. Kasnak havada bir yay çizip gelmiş ayaklarının dibinde durmuş. 
Sultan "ya malik el mülk!" diye haykırmış, "getirin onu!" doğruca hazine odasına gitmişler. Adama bir kürek verilmesini emretmiş. "Küreği daldır, ne gelirse senindir." Adam korku ve heyecandan küreği ters daldırmış ve gele gele bir metelik gelmiş. Sultan "kısmeti bağlı" olmanın ne demek olduğunu anlamış böylece. 
Hikâyemizdeki misal Allah bazılarına bazı şeyleri kısmet etmiyor. Dahası akıl fikir de ihsan etmiyor. Bir türlü anlayamıyorlar neyi yanlış yaptıklarını, nerede hata ettiklerini.
Neyse, biz haberlere gelelim. Mustafa Sarıgül de parti kurma çalışmalarına başlamış. Malum varakalar bunu köpürtüyor. Ama o da Muharrem gibi parti demiyor. Onunki de “hareketmiş” Sanki oy alacak da Başkan seçilecek…
Siz onun yerine sorun bakalım CIA cevaz vermiş mi?
Bu arada aynı basiretsizlikle Cumhuriyet Gazetesi de temcit pilavı gibi ortaya sürdükleri teraneyi servis ediyor. Başlık aynen şöyle;
“29 Ekim kutlamalarına da yasak getirildi!”
Beyler haberiniz var mı ortalıkta bir musibet dolaşıyor. Gerçi Fransa gibi 52 bin vaka değil ama hastalık korkutucu oranda artıyor. Bilim adamları bas bas bağırıyor toplanmayın diye.
Yok, bunlarınki izan yokluğu değil. Bu resmen algı yönetimi adına yapılıyor.
BBC’de aynı mantıkla; “Türkiye Başkanı Erdoğan, Makron’u laikliği İslam’dan önde tutmakla suçladı.” diyor Sayın Başkanımızın Fransız mallarına boykot çağrısını…
Son olarak şunu söyleyelim;
Eğer bir komplo teorisyeni olsaydım Hatay’daki terör girişiminde Fransız parmağı arardım… 
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.