Bağımsız ve tarafsız medya olur mu? Niye olsun ki?
Gazete sahibinin, gazetede haber yapan, köşe yazan insanların elbette bir siyasi görüşü, hayata dair bir bakışı vardır ve dolayısıyla gazete bu bakışların, görüşlerin doğrultusunda yayın yapar.
Kim ki “bağımsız medya kuruyoruz” diyorsa bilin ki koskoca yalan söylüyor.
Şehrimizin “amiral gemisi” Olay gazetesi sizce bağımsız olabilir mi? Zinhar olamaz, misal bu gazetede banka hortumlama haberi asla haber olmaz, bu gazetenin duayen köşe yazarları hortumcuya hortumcu diyebilir mi? asla daima “beyefendi” diye hitap ediliyor hortumcuya, hatta hiçbir köşe yazarı yazısında HORTUM kelimesi bile kullanmaz, kullanamaz.
Ama sorsanız, bağımsızdır, tarafsızdır…
His Master's Voice (HMV) bir İngiliz gramofon şirketidir, ülkemizde de çokça gramofon bu marka adı altında satılmıştır. Şirketin adı Türkçe ’ye “Sahibinin Sesi” şeklinde çevrilmiştir
Hortumcunun gazetesinin köşe yazılarını okuduğumda hep bu şirketin adı ve logosu gözümün önüne gelir.
Hortumcunun gazetesinden ayrılıp kendi gazetesini kuran arkadaşlarda oldu, onlardan biri gazetesini kurarken çok iddialı cümleler kurdu “ 'Başka' bir gazeteciliğin mümkün olduğunu ispat etmek için yola çıktığımız ekip arkadaşlarımızla halkın doğru haber alma hakkını, kentin menfaatlerini savunmak için elimizden geleni yapacağız.
İddiaları bağımsız ve başka bir medya bir gazetecilik yapmakmış.
Bu arkadaş, kentin imar yolsuzluklarına, kaçak yapılaşmaya, kaçak katlara, fevkalade hashas olan, kent suçlarına karşı son derece duyarlı olan bir arkadaş (veya böyle görünüp başka şeyler peşinde).
Bu arkadaşın “bağımsız ve baŞka medyası, yerel seçimler sonuçlanınca CHP içi bir kavganın bir cephesinden diğer cephesine atış atma mecrasına dönüştü.
Kavganın adı: CHP’de RANT KAVGASI
Bu “başka” medyaya göre ”2019-2024 yılları arasında Nilüfer belediye başkanlığı yapan Turgay Erdem, imar oyunlarıyla servetine servet kattı, kural yasa dinlemeden usulsüz ruhsatlar verdi, imara aykırı kat izinleri verdi”.
İnanın günlerce haftalarca bu haberleri yaptı bu site (bu arada ben hiç rahatsız değilim, kim ki kamunun hakkını şahsi menfaatleri için kullanıyorsa elbette yazılsın ve hesap sorulsun) ama çok ilginç şeyleri yine bu baŞka medyada okuyoruz.
Misal; hemen her gün bu baŞka medyada Mustafa Bozbey güzellemeleri okuyoruz hem de ne güzellemeler.
Bu güzellemeler çoğu kez baŞka medyanın sahibinin köşesinde yayınlanıyor, köşe yazısı okumakta zorlananlar için haber başlığı olarak veriliyor.
Şimdi baŞka ve “bağımsız” olduğu iddiasındaki bu medyaya şunu sorma hakkımız var diye düşünüyorum.
Turgay Erdem, bahsettiğiniz rantı cebine indirirken, usulsüz imarlar, kat izinleri verirken yanında hatta onun üstündeki makamda kim vardı?
Evet soru çok basit, bu imar yolsuzlukları yapılırken (ki çok daha fazlasını bu medyanın bildiğine eminim) Turgay Erdem’in makam olarak üstünde kim vardı? Kim bu yolsuzluklara ortaktı?
Bu soruya doğru cevap verirlerse bu başka medyayı bağımsız medya ilan edip buradan da özür dileyeceğim ama cevap veremezler.
Cevap verirlerse internet sayfalarındaki milyonlara varan gelirlerden olurlar.
Cevap verirlerse 6 aydır süren “Gülümseyin Bursa’dasınız” peşkeşi sayfadan kalkar, cevap verirlerse 2 aydan beri reklamı dönen “Zafere 1 kala” peşkeşi sayfadan kalkar, cevap verilerse aylar önce Bursa’ya gelen Özgür Özel’e teşekkür etmek için her gün verilen peşkeş kalkar.
Yani bağımsız, baŞka bu medyanın diğerlerinden hiçbir farkı yok, aldığı para kadar bağımlı almadığı kadar bağımsız bir medyadan söz ediyoruz.
Sorunun cevabını unutmayalım, cevap Turgay Erdem ve Mustafa Bozbey 15 yıl boyunca Nilüfer ilçesini birlikte talan ettiler.
Eskiden şenliklerde, kumpanyalarda cambazlar yukarılarda gösteri yaparken, yankesicilerde aşağıdan cambazlara bakan izleyicilerin ceplerini boşaltırmış. Hatta yukarı bakan sayısı az ise yankesiciler göstericiyi işaret ederek, ‘‘Cambaza bak, cambaza” diye bağırarak ortalığı galeyana getirirmiş. Bu yöntem önce dilimize ardından da siyasete ve hayatımıza girdi.
Şimdi etikette bağımsız ve başka olan medyanın sürekli Turgay’a bak Turgay’a köşe yazıları bana çok manidar ve eksik geliyor.
Mesela Kayra iş ve eğlence merkezi var Özlüce’de, burası sosyal donatı alanı olarak gözükürken bir anda hokus pokusla meyhaneler alanı oldu, altına eczane bile yapıldı, tek bir şey yapılmadı bu alanda “sosyal donatı” şimdi buradan bir meyhane Turgay Erdem’in abisine verildi ama bir dükkânda Bozbey’in yeğenine verildi bunları biliyoruz değil mi? bilmeyenler sayıştay raporundan bile okuyabilir bu büyük talanı, bu akbabaların leş talanını sayıştay raporunda bile okumak mümkün.
Yani neymiş imar yolsuzluğunu bu eküriler birlikte yapmışlar, ortak yemişler, ortak içmişler, ortak talan etmişler.
Yine o güzelim yemyeşil hazine arazisi vardı hani, hangisi değil mi? efendim talandan sonra ismi Podyum park olan arazi.
Hani orayı da bu akbabalar hazineden 49 yıllığına kiralayıp, imarda gösterdiklerinden iki kat daha fazla kapalı alan yaparak milyonlarca dolarlık talana imkân tanımadılar mı?
PodyumPark için Nilüfer Belediye Meclisi'nin 16/4/2002 günü yapmış olduğu toplantıya istinaden “rekreasyon alanında hobi-oyun alanları çocuk bahçeleri, eğitim, kültür, sergi, eğlence, spor, turizm tesis alanları ve bu kullanımlara yönelik ticari hizmet üniteleri yer alabilecektir” ifadeleri kullanıldı. Bu şekliyle Büyükşehir Belediyesi’nde onaylanan plan içerisinde park alanları, çocuk bahçeleri, spor, eğitim ve kültürel faaliyet alanları da yer aldı.
Peki bu ifadelerin hangisi şu anda podyum parkta var? Parası olana hepsi, parası olmayana hiçbiri değil mi?
Peki bu yağma ve talanda hangi isimler var? Mustafa Bozbey ve Turgay Erdem , yani neymiş? Beraber talan edip beraber yiyip beraber içmişler değil mi?
Peki ne oldu da Mustafa Bozbey’in para vererek (yeni nesil dilde “reklam vererek”) kiraladığı bu baŞka medyada Turgay Erdem hedefe koyuldu?
Tarih 14 şubat 2024, yerel gazetelerde şöyle bir haber yer alır “Mustafa Bozbey ve ailesine ait Fide Özel Eğitim Hizmetleri AŞ’ye ait Konak Mahallesi Köşk Caddesi No 80 adresindeki okul binasına ruhsat harici inşaat yapılması nedeniyle Nilüfer Belediyesi Encümeni tarafından 44 milyon lira ceza kesildi. Nilüfer Belediyesi Kaçak Yapı ekiplerinin yaptığı incelemede güncel ruhsat olmadan inşaatta seviye artışı olduğu belirlenerek inşaat mühürlendi. Yapılan incelemede inşaat seviyesinin yüzde 90’a ulaştığı da ortaya çıktı.
Bu haber iki akbabanın uzun süreden beri süren çıkar çatışmalarının bir üst seviyeye çıkmasına neden olduğu söylenir.
Sahi “kent suçları, imar yolsuzluğu, ıvır zıvır” diyerek sözde kente sahip çıktığını iddia eden ideolojik mimarlar odasından bu kaçak okulla ilgili bir çıt çıktı mı? elbette çıkmadı onlar baŞka medya ile bu konuda tıp oynuyorlar.
Yukarıda yazdığımız Özlüce talanı, Podyum park talanı ile ilgili bu ideolojik mimarlar odasından ses çıkmış mıydı? Elbette hayır.
Bunların tarafsızlığı, bağımsızlığı olaya göre değil faile göre şekil alıyor.
Yine çok uzadı.
“Şimdi artık sende herkes gibisin” diye rahmetli Cem Karaca'nın okuduğu bir şarkı geldi aklıma.
Birilerinin bağımsızlığı ve başkanlığı, aldığı paraya ve ideolojik gözlüğüne bağlı olarak değişiyor ve sonuçta diğerlerinden bir farkı kalmıyor, parayı veren düdüğü çalıyor.
Tarih hep galiplerin yazdığı gibi algılanıyor maalesef, şimdi Turgay Erdem belediye başkanı olsaydı ve talandan geleni.
Yaman’a oynasaydı başka medya bambaşka medya olabilirdi değil mi?
Paran kadar başkasın, paran kadar bağımsız, diğeri daha fazla verirse bu tarafa atarsın tutarsın (bunları yazarken ben utanıyorum, nu nasıl iş).
Bu işi hakkaniyetli sonuçlandırmanın yolu; işi savcılara emanet etmektir, kim yemiş? Kiminle yemiş? Ne kadar yemiş? Savcılar araştırıp bulmalı, suçlular gereken cezaları almalı biz bu kavgada mazlumun tarafında yani yiyenlerin değil hakkı yenilenlerin tarafında olacağız, hep bu tarafı tutacağız, tarafsızlık insanın kendisine yaptığı en büyük saygısızlıktır.
Selam saygıyla
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdülkadir Karakaya
CHP Bursa’da rant kavgası
Bağımsız ve tarafsız medya olur mu? Niye olsun ki?
Gazete sahibinin, gazetede haber yapan, köşe yazan insanların elbette bir siyasi görüşü, hayata dair bir bakışı vardır ve dolayısıyla gazete bu bakışların, görüşlerin doğrultusunda yayın yapar.
Kim ki “bağımsız medya kuruyoruz” diyorsa bilin ki koskoca yalan söylüyor.
Şehrimizin “amiral gemisi” Olay gazetesi sizce bağımsız olabilir mi? Zinhar olamaz, misal bu gazetede banka hortumlama haberi asla haber olmaz, bu gazetenin duayen köşe yazarları hortumcuya hortumcu diyebilir mi? asla daima “beyefendi” diye hitap ediliyor hortumcuya, hatta hiçbir köşe yazarı yazısında HORTUM kelimesi bile kullanmaz, kullanamaz.
Ama sorsanız, bağımsızdır, tarafsızdır…
His Master's Voice (HMV) bir İngiliz gramofon şirketidir, ülkemizde de çokça gramofon bu marka adı altında satılmıştır. Şirketin adı Türkçe ’ye “Sahibinin Sesi” şeklinde çevrilmiştir
Hortumcunun gazetesinin köşe yazılarını okuduğumda hep bu şirketin adı ve logosu gözümün önüne gelir.
Hortumcunun gazetesinden ayrılıp kendi gazetesini kuran arkadaşlarda oldu, onlardan biri gazetesini kurarken çok iddialı cümleler kurdu “ 'Başka' bir gazeteciliğin mümkün olduğunu ispat etmek için yola çıktığımız ekip arkadaşlarımızla halkın doğru haber alma hakkını, kentin menfaatlerini savunmak için elimizden geleni yapacağız.
İddiaları bağımsız ve başka bir medya bir gazetecilik yapmakmış.
Bu arkadaş, kentin imar yolsuzluklarına, kaçak yapılaşmaya, kaçak katlara, fevkalade hashas olan, kent suçlarına karşı son derece duyarlı olan bir arkadaş (veya böyle görünüp başka şeyler peşinde).
Bu arkadaşın “bağımsız ve baŞka medyası, yerel seçimler sonuçlanınca CHP içi bir kavganın bir cephesinden diğer cephesine atış atma mecrasına dönüştü.
Kavganın adı: CHP’de RANT KAVGASI
Bu “başka” medyaya göre ”2019-2024 yılları arasında Nilüfer belediye başkanlığı yapan Turgay Erdem, imar oyunlarıyla servetine servet kattı, kural yasa dinlemeden usulsüz ruhsatlar verdi, imara aykırı kat izinleri verdi”.
İnanın günlerce haftalarca bu haberleri yaptı bu site (bu arada ben hiç rahatsız değilim, kim ki kamunun hakkını şahsi menfaatleri için kullanıyorsa elbette yazılsın ve hesap sorulsun) ama çok ilginç şeyleri yine bu baŞka medyada okuyoruz.
Misal; hemen her gün bu baŞka medyada Mustafa Bozbey güzellemeleri okuyoruz hem de ne güzellemeler.
Bu güzellemeler çoğu kez baŞka medyanın sahibinin köşesinde yayınlanıyor, köşe yazısı okumakta zorlananlar için haber başlığı olarak veriliyor.
Şimdi baŞka ve “bağımsız” olduğu iddiasındaki bu medyaya şunu sorma hakkımız var diye düşünüyorum.
Turgay Erdem, bahsettiğiniz rantı cebine indirirken, usulsüz imarlar, kat izinleri verirken yanında hatta onun üstündeki makamda kim vardı?
Evet soru çok basit, bu imar yolsuzlukları yapılırken (ki çok daha fazlasını bu medyanın bildiğine eminim) Turgay Erdem’in makam olarak üstünde kim vardı? Kim bu yolsuzluklara ortaktı?
Bu soruya doğru cevap verirlerse bu başka medyayı bağımsız medya ilan edip buradan da özür dileyeceğim ama cevap veremezler.
Cevap verirlerse internet sayfalarındaki milyonlara varan gelirlerden olurlar.
Cevap verirlerse 6 aydır süren “Gülümseyin Bursa’dasınız” peşkeşi sayfadan kalkar, cevap verirlerse 2 aydan beri reklamı dönen “Zafere 1 kala” peşkeşi sayfadan kalkar, cevap verilerse aylar önce Bursa’ya gelen Özgür Özel’e teşekkür etmek için her gün verilen peşkeş kalkar.
Yani bağımsız, baŞka bu medyanın diğerlerinden hiçbir farkı yok, aldığı para kadar bağımlı almadığı kadar bağımsız bir medyadan söz ediyoruz.
Sorunun cevabını unutmayalım, cevap Turgay Erdem ve Mustafa Bozbey 15 yıl boyunca Nilüfer ilçesini birlikte talan ettiler.
Eskiden şenliklerde, kumpanyalarda cambazlar yukarılarda gösteri yaparken, yankesicilerde aşağıdan cambazlara bakan izleyicilerin ceplerini boşaltırmış. Hatta yukarı bakan sayısı az ise yankesiciler göstericiyi işaret ederek, ‘‘Cambaza bak, cambaza” diye bağırarak ortalığı galeyana getirirmiş. Bu yöntem önce dilimize ardından da siyasete ve hayatımıza girdi.
Şimdi etikette bağımsız ve başka olan medyanın sürekli Turgay’a bak Turgay’a köşe yazıları bana çok manidar ve eksik geliyor.
Mesela Kayra iş ve eğlence merkezi var Özlüce’de, burası sosyal donatı alanı olarak gözükürken bir anda hokus pokusla meyhaneler alanı oldu, altına eczane bile yapıldı, tek bir şey yapılmadı bu alanda “sosyal donatı” şimdi buradan bir meyhane Turgay Erdem’in abisine verildi ama bir dükkânda Bozbey’in yeğenine verildi bunları biliyoruz değil mi? bilmeyenler sayıştay raporundan bile okuyabilir bu büyük talanı, bu akbabaların leş talanını sayıştay raporunda bile okumak mümkün.
Yani neymiş imar yolsuzluğunu bu eküriler birlikte yapmışlar, ortak yemişler, ortak içmişler, ortak talan etmişler.
Yine o güzelim yemyeşil hazine arazisi vardı hani, hangisi değil mi? efendim talandan sonra ismi Podyum park olan arazi.
Hani orayı da bu akbabalar hazineden 49 yıllığına kiralayıp, imarda gösterdiklerinden iki kat daha fazla kapalı alan yaparak milyonlarca dolarlık talana imkân tanımadılar mı?
PodyumPark için Nilüfer Belediye Meclisi'nin 16/4/2002 günü yapmış olduğu toplantıya istinaden “rekreasyon alanında hobi-oyun alanları çocuk bahçeleri, eğitim, kültür, sergi, eğlence, spor, turizm tesis alanları ve bu kullanımlara yönelik ticari hizmet üniteleri yer alabilecektir” ifadeleri kullanıldı. Bu şekliyle Büyükşehir Belediyesi’nde onaylanan plan içerisinde park alanları, çocuk bahçeleri, spor, eğitim ve kültürel faaliyet alanları da yer aldı.
Peki bu ifadelerin hangisi şu anda podyum parkta var? Parası olana hepsi, parası olmayana hiçbiri değil mi?
Peki bu yağma ve talanda hangi isimler var? Mustafa Bozbey ve Turgay Erdem , yani neymiş? Beraber talan edip beraber yiyip beraber içmişler değil mi?
Peki ne oldu da Mustafa Bozbey’in para vererek (yeni nesil dilde “reklam vererek”) kiraladığı bu baŞka medyada Turgay Erdem hedefe koyuldu?
Tarih 14 şubat 2024, yerel gazetelerde şöyle bir haber yer alır “Mustafa Bozbey ve ailesine ait Fide Özel Eğitim Hizmetleri AŞ’ye ait Konak Mahallesi Köşk Caddesi No 80 adresindeki okul binasına ruhsat harici inşaat yapılması nedeniyle Nilüfer Belediyesi Encümeni tarafından 44 milyon lira ceza kesildi. Nilüfer Belediyesi Kaçak Yapı ekiplerinin yaptığı incelemede güncel ruhsat olmadan inşaatta seviye artışı olduğu belirlenerek inşaat mühürlendi. Yapılan incelemede inşaat seviyesinin yüzde 90’a ulaştığı da ortaya çıktı.
Bu haber iki akbabanın uzun süreden beri süren çıkar çatışmalarının bir üst seviyeye çıkmasına neden olduğu söylenir.
Sahi “kent suçları, imar yolsuzluğu, ıvır zıvır” diyerek sözde kente sahip çıktığını iddia eden ideolojik mimarlar odasından bu kaçak okulla ilgili bir çıt çıktı mı? elbette çıkmadı onlar baŞka medya ile bu konuda tıp oynuyorlar.
Yukarıda yazdığımız Özlüce talanı, Podyum park talanı ile ilgili bu ideolojik mimarlar odasından ses çıkmış mıydı? Elbette hayır.
Bunların tarafsızlığı, bağımsızlığı olaya göre değil faile göre şekil alıyor.
Yine çok uzadı.
“Şimdi artık sende herkes gibisin” diye rahmetli Cem Karaca'nın okuduğu bir şarkı geldi aklıma.
Birilerinin bağımsızlığı ve başkanlığı, aldığı paraya ve ideolojik gözlüğüne bağlı olarak değişiyor ve sonuçta diğerlerinden bir farkı kalmıyor, parayı veren düdüğü çalıyor.
Tarih hep galiplerin yazdığı gibi algılanıyor maalesef, şimdi Turgay Erdem belediye başkanı olsaydı ve talandan geleni.
Yaman’a oynasaydı başka medya bambaşka medya olabilirdi değil mi?
Paran kadar başkasın, paran kadar bağımsız, diğeri daha fazla verirse bu tarafa atarsın tutarsın (bunları yazarken ben utanıyorum, nu nasıl iş).
Bu işi hakkaniyetli sonuçlandırmanın yolu; işi savcılara emanet etmektir, kim yemiş? Kiminle yemiş? Ne kadar yemiş? Savcılar araştırıp bulmalı, suçlular gereken cezaları almalı biz bu kavgada mazlumun tarafında yani yiyenlerin değil hakkı yenilenlerin tarafında olacağız, hep bu tarafı tutacağız, tarafsızlık insanın kendisine yaptığı en büyük saygısızlıktır.
Selam saygıyla