SON DAKİKA
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

ORGANİZE İŞLER BUNLAR

Yazının Giriş Tarihi: 17.03.2025 10:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.03.2025 10:37

“Milletvekili olabilmek için asgari zeka ve ahlak testi yapılmalı” diye yazmıştık geçen yazımızda!

İnşallah o günleri de görürüz.

Şimdi son cümlemizi baştan söyleyelim; 1 Haziran 2024 tarihinde bir yazı kaleme alıp (https://www.sehirmedya.com/yazarlar/abdulkadir-karakaya-168/bursaspor-kongresi-ile-fotograf-ortaya-cikti-318405) bu fotoğrafın neler yapacağını anlatmaya çalışmıştık.

Fotoğrafta yan yana oturanlar bir tesadüfün mutluluğunu yaşıyor değiller, bu fotoğraf Bursa’da yaşanan ve yaşanacak olan “organize” işlerin fotoğrafıdır.

Şimdi yaklaşık 3 haftadır hem ulusal gündemi hem de yerel gündemi işgal eden tartışmaya bu fotoğrafın ipuçlarıyla bir daha bakalım.

Ülke gündemi ;CHP kongresinde yaşanan şaibeleri, delege satın almaları, cep telefonu ve içinde dijital para cüzdanlarını, kongre günü açtırılan döviz bürolarını, delege yakınlarına verilen belediye kadrolarını, İstanbul’un CHP’li Belediyelerinde yaşana rüşvet, yolsuzluk dosyalarını, İBB başkanı olduğu iddia edilen ve CHP’nin henüz seçimlere 3 yıl varken tek adaylı olarak düzenlediği komedi ön seçimde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıkan İmamoğlu’nun “paralel” geçişle elde ettiği üniversite diplomasının geçerliliği tartışıyordu.

Tartışma gündemi bununla kalmıyor İBB başkanının Cumhurbaşkanlığı seçim masraflarının bu belediyelerin rüşvet ve yolsuzluk çarkından gelecek paralarla ve İBB’de dönen ihale ve yolsuzluk havuzunda toplanan para kuleleriyle sağlandığı konuşuluyordu.

Gündemin terse çevrilmesi, “biz yaptık ama sizde yapmıştınız” denmesi için bir hamle, yalanda olsa bir hikâye gerekliydi ve o hikaye organize olmalıydı.

Organize hikaye yazınca aklınıza vatan haini FETÖ geldi değil mi? evet böyle yalan bir hikayeyi yazmak için resmi belgede sahtecilik, kumpas gibi FETÖ’nün kullandığı tüm insanlık dışı yöntemleri kullanmak gerekiyor. Çünkü gerçek başka türlü saklanamaz.

Bu yöntemi çok iyi bilen Bursalı figürler kumpas ve sahtecilik yüklü bir senaryo kaleme alıyorlar, senaryoda resmi evraklar üzerinde oynama, resmi evrakları başka olaylarla ilişkilendirme gibi tüm FETÖ taktikleri mevcut.

EİNSTEİN'IN hayatının anlatıldığı bir kitap var “Bir Dehanın Yaşamından Notlar” bu kitaptan bir alıntı yapalım üstüne alınan alınsın, alınmayan aptala çevredeki dostları neden alınması gerektiğini anlatsın, kitapta şöyle yazıyor.

“Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca deneyip farklı bir sonuç almayı beklemektir”

Organize hikâyede figüran rolü İP Bursa milletvekili Selçuk Türkoğlu’na verildiği anlaşılıyor.

19 Şubat tarihinde İP Milletvekili Selçuk Türkoğlu gazi mecliste eline tutuşturulmuş bir takım kağıtlarla çıkıp şu cümleyi kuruyordu. (https://www.youtube.com/watch?v=e3MfEHm3q7g ) lütfen izleyiniz ve kumpasın, resmi evrakta sahteciliğin, cehaletin ve IQ seviyesinin durumunu görün.

“AK Partili Başkan Alinur Aktaş'ın yönettiği dönemde Bursa Büyükşehir Belediyesiyle ilgili skandal niteliğindeki belgeleri açıklamaya devam edeceğim. Elimizdeki belgeler Bursa Büyükşehir Belediyesi geçmiş dönem özel kalem üzerinden yapılan harcamaları gösteriyor. Olur ve onay yazısında aynen şöyle söylüyor; '26 Mart 2024 TBMM 27'nci Dönem Başkanı Mustafa Şentop ve beraberindeki heyet ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Sayın Ahmet Aydın'ın Bursa ziyareti, yemek ve ikram masraflarıdır.' Buna da tamam. Fatura kaç lira biliyor musunuz, yemek ve ikram masrafları? Biri 605 bin lira, bir diğeri de 863 bin 500 lira; toplamda 1,5 milyon lira yani. Şimdi ben buna da itiraz etmeyeceğim ama bir de baktık ki detaya, o faturanın arasına, içine neler sıkıştırılmış. AKP seçim çalışmaları var, seçim saha çalışmaları var, AKP İl Başkanlığı'na giden paketler var. Ama ilginç olanlardan bir tanesi Sayın Mustafa Varank'ın seçim afişi var, yani şu afişi Sayın Mustafa Varank belediyenin imkanı ve parasıyla bastırmıştır, işte bu afişi. Buraya kadar düşürülür mü, gerçekten merak ediyorum. Yazıktır, günahtır".

Şimdi Selçuk Türkoğlu’na neden figüran dedik?

Bozbey ve 9 danışmanı tarafından eline tutuşturulan kağıtları, daha önce hiç okumadan, akıl süzgecinden geçirmeden meclis kürsüsünden seslendirdi, o yüzden sadece figüran olabilir başka bir şey olamaz o yüzden kendisine figüran dedik.

Ne demek istiyorum? Türkoğlu diyor ki 26 Mart 2024 yani 31 Mart yerel seçimine 5 gün kala meclis başkanı ve bakan yardımcıları Bursa’ya gelmiş şu kadar fatura kesilmiş ama bu faturada aynı zamanda Mustafa Varank’ın seçim afişleri de finanse edilmiş (hatta meclis kürsüsünden bu afişi gösteriyor afişte Mustafa Varank 2. Bölge milletvekili adayı” yazıyor.

Allah’ım aklımıza sahip çık.

Afişte 2. Bölge milletvekili adayı yazıyor ama faturada bahsettiği tarih 31 Mart yerel seçimleri.

Selçuk'a anlatır gibi anlatacak olursak; yerel seçimlerde milletvekili seçilmiyor, ne yapılıyor peki? belediye başkanları seçiliyor, belediye meclis üyeleri seçiliyor (bunu böyle anlattığım için okurlarımızdan özür dilerim ama Selçuk beyinde anlaması için böyle yazmak zorunda kaldım)

Resmi belgede sahteciliktir bu yapılan, kim bilir daha kaç resmi belge bunların kumpasları sonucu ne hale geldi?

Yani neymiş; baştan yanlış kurgulanmış “organize hikaye” aslında bu yalanla bitmeliymiş.

Ardından bu organize hikayeyi şaibeli kongrede pazarlıklarla, belediyelerden gelen paralarla genel başkan olan Özgür Özel yine gazi meclisten seslendirdi.

Şimdi tekrar yazıyorum milletvekili olmak için asgari zeka ve ahlak testi yapılmalı.

Bu organize hikayeyi kim yazdıysa Selçuk Türkoğlu ve Özgür Özel gidip onu bulmalı.

Aklımızla dalga geçen bu hikayeyi uyduranlar Mustafa Bozbey ve ekibi olmalı çünkü bu yalan yanlış hikaye Bursa Büyükşehir bilgisayarından alınıp üzerinde IQ düzeyi şaibeli oynamalar yapılarak bu iki vekile organize kötülük için servis edilmiş gibi duruyor.

Oyun kurmak isterken oyuna gelen zavallılar kümesi bunlar.

Alinur Aktaş gibi bir insanı suçlu göstermek için üretebildikleri belgeye bakın; “Bursa büyükşehir belediye başkanı yerel seçimlerde, ikinci bölge milletvekili adayının seçim masraflarını belediye bütçesinden karşılamış”.

Bu hikâyeyi gidin sokakta ki 15 yaşındaki çocuğa anlatın “senin zeka seviyen kaç diye dalga geçer” koca koca milletvekilleri, parti genel başkanları, jetonla çalışan sözüm ona köşe yazarları günlerce bu salak cümleyi tartıştı.

Yetmedi bu organize hikayeyi yazan Bursa Büyükşehir belediye başkanı Mustafa Bozbey’de mikrofon aldı “evet bu akıl dışı hikayeyi yazan benim “ dercesine hikâyeyi aynen tekrar edip üzerine dahada büyük kurgular ekledi.

Hafta sonu, bu akıl dışı hikayeyi eline alan İP milletvekili Selçuk Türkoğlu Bursa adliyesi önünde yine bu hikayeyi okuyarak savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Yani, savcı bey bu dosyayı okuduğunda ne yapacak nasıl gülecek merak ediyorum, ara karar olarak başvuranların akıl sağlığının yerinde olup olmadığını ispatlayan bir heyet raporu ister mi? böyle bir şey mümkün mü? Bilmiyorum. Eğer savcıların böyle bir yetkisi yoksa bence adalet reformunda bu konu ele alınmalı.

Selçuk Türkoğlu, Özgür Özel, Mustafa Bozbey aynı metni savunmaktan geri kalmadılar hatta bu organize metinde “Bursa Büyükşehir belediyesinin HÜDAPAR’ın kongre masraflarının ödendiğini iddia etmişlerdi Bu konuyla ilgili olarak HÜDAPAR genel başkanı çok net konuştu “ispat etsinler partiyi kapatırım” dedi.

Yani bu organize hikaye o kadar uydurma o kadar akıl dışı ki, iler tutar yanı yok.

Adamın biri "Kurban" konusunu anlatıyormuş:

"Çocuğu olmayan Hazreti Davut, Allah’a dua etmiş ve ’Yarabbi bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim’ demiş... Dua tutmuş;

Davut, kızının adını Ayşe koymuş... Gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş. Hz. Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken Azrail gökten bir keçiyle çıkagelmiş ve ’Kızı bırak, al bu keçiyi kurban et’ demiş..."

Dinleyenlerden biri dayanamamış:

"Yahu bunun neresini düzelteyim... Hz. Davut değil Hz. İbrahim, kız değil erkek, Ayşe değil İsmail, Azrail değil Cebrail, kurban edilen de keçi değil koç olacaktı!"

Yarın öbür gün organize hikâyenin yazarı Mustafa Bozbey “bunlar daha buzdağının görünen yüzü, görünmeyen yüzünde Ramazan Bayramında belediye kaynaklarıyla yandaşların Hac ve Kurban masrafları karşılanmış” derse ki mümkün, şaşırmamak lazım, çünkü bunlar şaşırmış

Alinur Aktaş döneminde yolsuzluk, usulsüzlük bulamadıkça bunalıyorlar, çıldırıyorlar, hayali hikaye uydurup rezil oluyorlar ama pes etmiyorlar

Yazık gerçekten çok yazık, biz bu akıl dışı senaryoyu yazanların, bunu gerçek gibi okuyup adliyeye gidenlerin maaşlarını verecek, bunlara koca koca şehirleri yönetme, muhalefet etme yetkisi verecek seviyede bir ülke değiliz, biz çok daha iyi daha zeki, daha ahlaklı muhalefeti hak eden bir ülkeyiz.

En başta yazdığımız Kongre fotoğrafıyla bu kumpasın ne ilgisi var diye düşünenler, fotoğrafa ve yaşananlara bir daha bakmalı, kim bu işi kurguladı, kim dillendirdi? kimler sessiz sedasız bu süreci izledi?

Bunların cevabını bulan, fotoğrafı çözümlemiş demektir.

Selam ve saygıyla

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
ŞehirMedya En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.