SON DAKİKA
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Özgür Özel’in acizliği, çaresizliği

Yazının Giriş Tarihi: 05.03.2025 11:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.03.2025 11:19

Bazen olayları araştırırken Google den yardım alıyorum, arama motoruna CHP belediyeleri yazınca otomatik olarak yolsuzluk seçeneği ekleniyor.

Yani Google bile durumun farkında.

CHP uzun yıllardır genel seçimlerde yüzde 20 civarı oy alan bir siyasi parti olmasına rağmen yerel seçimler için aynı başarısızlığı sergilediğini söylemek mümkün değil.

CHP çok uzun yıllar birçok büyükşehir belediyesini yönetmiş bir partidir. İzmir mesela uzun yıllardır CHP’li belediye başkanları tarafından yönetiliyor. (elbette hizmetten söz etmek mümkün değil, sadece yönetiliyor).

İstanbul’da çok uzun yıllar CHP’li başkanlar tarafından yönetildi (SHP ve CHP’yi ayrıştırmaya gerek yok).

Yıl 1993, Tarihimizin en büyük yolsuzluğu (bu seneye kadar diyelim muhtemelen rekor yine CHP’li bir başkandan gelecek) yine CHP’li bir belediye başkanı zamanında, yine İstanbul’da İSKİ’de yaşandı (İstanbul su ve kanalizasyon idaresi).

Yolsuzluk rekorunun kırıldığı dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen’di. Dönemi kısaca hatırlarsak; İstanbul’u çöp dağları kaplamış, çeşmeden su akmıyor, ulaşım felç, Haliç, İzmir gibi kokuyor.

Dönemin belediye başkanı çeşmelerden temiz su akması için büyük bir çabaya girme kararı veriyor (yalnız içler acınası duruma bakın sene 1989-93 koskoca İstanbul’da çeşmeden temiz su akmıyor).

Belediye başkanı olan Sözen, en yakın arkadaşı Ergün Göknel’i İSKİ’nin başına getiriyor ve sonra neredeyse parti'nin tüm üst yönetimi İSKİ’yi hortumlamaya başlıyor.

İSKİ yolsuzluğunda adı geçenler;

Ergün GÖKNEL: SHP'li İstanbul Belediye Başkanı Nurettin SÖZEN'İN yakın arkadaşı ve eski İSKİ Genel Müdürü.

Mehmet MOĞULTAY: Ergün GÖKNEL'in ayda 150 milyon lira maaş bağladığı ve İSKİ'den alacağı olan firmalara aracılık ettiği öne sürülen SHP'li Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı.

Yüksel ÇENGEL; İSKİ'den kendisine ayda 100 milyon lira maaş bağlandığı öne sürülen SHP İstanbul İl Başkanı.

Ali SÖZEN: Nurettin SÖZEN'in kardeşi, Ergun GÖKNEL'le yakın ilişki içerisinde. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde ve çevre kuruluşlarındaki yoğun faaliyeti sık sık söylentilere yol açıyor.

Ömer ÇAVUŞOĞLU: Ergun GÖKNEL'in randevu listesinde en çok adı geçen müteahhit. Göknel'in 1954'ten beri tanıdığı ve görüştüğü okul arkadaşı. 290 Milyon TL yolsuzluk iddiasının muhatabı şirketin ortağı.

Umur TEKİN: US Bilgisayar Şirketi Sahibi. İSKİ bilgisayarlarında bulunan randevu kayıtlarını Ergun GÖKNEL'in isteği üzerine sildiğini itiraf etti.

Temiz ÜSTÜN: Göknel'in çocukluk ve kolej arkadaşı. İSKİ'nin bütün ihalelerinde "arabulucu" olarak görev üstlendiği iddia ediliyor. Göknel'in eşi Nurdan ERBUĞ' a 8 milyar liranın verilmesinde aracılık ettiği öne sürülüyor.

Hıdır KAZAN: Mehmet M0ĞULTAY'ın kayınbiraderi. İSKİ'nin müteahhitlere ödeme listesinde adı geçen KAZAN, bir yıl önce İSKİ'den 8 milyar 232 milyon liralık bir iş yaparak bunun yaklaşık 5.5 milyarını almış.

Faik AKDİL: Aköz İnşaat'ın sahibi. İSKİ'ye toplam olarak 150 milyardan fazla iş yapmış. Bunun çok önemli bir kısmını Yüksel ÇENGEL aracılığı ile aldığı öne sürülüyor.

Rakamları 1993 yılını akılda tutarak değerlendirmekte fayda var.

Olay yasak aşk skandalı ile patlak veriyor kısaca yazalım;

Ergun Göknel bir mesai bitimi yine evine gitmiş, kapıyı eşi açmış ve yine birlikte akşam yemeğine oturmuşlardı. İşte ne olduysa o yemekte olmuş, Türkiye’yi ve sosyal demokratları sarsacak skandalın fitili o akşam yemeğinde ateşlenmişti.

Ergün Göknel İSKİ’de çalışan ve kendisinden 29 yaş küçük olan sekreteri Feray Karvar’aşık olmuştu ve 22 yıllık eşinden boşanmak istiyordu.

Ergun Göknel’in eşi Nurdan Erbuğ ise boşanma tazminatı için on milyar lira (yıl 1993) boşanma tazminatı istemişti. Nurdan Erbuğ’a göre aslında eşinin bu kadar parayı bir araya getirmesi imkansızdı. Böylece boşanma olmayacak, evlilikleri sürecekti. Ancak Ergun Göknel anlaşmalı boşanmak için eşine tazminat ödemeye hazırdı. Hiç tereddüt etmeden eşine 8 milyar lira nakit para, son model bir otomobil ve lüks bir daire teklif etti.

Üzerinde anlaşılan para sizce de bir belediye bürokratı için dudak uçuklatan cinsten değil mi? Sonuçta Ergun Göknel’in İSKİ’den aldığı Genel Müdür maaşı belliydi. Peki, bu değirmenin suyu nereden geliyordu dersiniz?

Nurdan Erbuğ’un ilk olarak aklına gelen, o dönemlerde yaptığı programlarla ses getiren Uğur Dündar olmuştu. Ancak Uğur Dündar’ın asistanı Nurdan Erbuğ’a “Uğur Dündar’ın kişilerin özel hayatına girmediğini” söylemişti. Halbuki Uğur Dündar o günden önce de daha sonrasında da Fadime Şahin, Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı, Halil Bezmen gibi kişilerin özel hayatına giren ve didik didik eden pek çok program yapmamış mıydı?

Nurdan Erbuğ bu kez Hürriyet Gazetesi yazarı Yıldırım Çavlı’ya ulaşmıştı.

Uğur Dündar’ın asistanı Nurdan Erbuğ’a ‘Uğur Dündar’ın kişilerin özel hayata girmediğini’ söylemesi ile bu sefer kapısı çalınan kişi Yıldırım Çavlı olmuştu. Çavlı ise hiç tereddütsüz konuşmayı kabul etmiş, konunun üzerine giderek İSKİ’de olup bitenleri Türk siyasi tarihinin en büyük yolsuzluk skandalı olarak gün yüzüne çıkarmıştı.

Ergun Göknel, paravan şirketler kurulmasını sağlamış, bu şirketler İSKİ’nin açtığı klor alımı ihalelerine girmiş ve değerinin kat ve kat fazlasına klor alımı gerçekleştirilmiş gibi gösterilerek büyük menfaat elde edilmişti.

İSKİ Skandalı’nda suçlanan sadece Ergun Göknel olmadı. Hürriyet Gazetesi SHP’yi bu skandalda başkahraman olarak görüyordu. SHP’nin bizzat parti olarak bu rüşvet çarkını kurduğu ve buradan partiye ekonomik gelir elde ettiği iddia ediyordu.

Hürriyet Gazetesinin olayların üstüne hararetle gitmesinin arkasında başka bir neden olabilir miydi?

Gazete sahibi Aydın Doğan o günlerde Tansu Çiller’i destekliyor, Çiller’in partisi için alenen propaganda yapıyordu. Ergun Göknel ise bu desteği görüp aldığı rüşveti kendisi için değil partiye bağış olarak aldığını ifşa ediyordu.

1993 yılı Basının aktardığına göre GÖKNEL, 1991 seçimleri öncesinde STFA'dan 250 milyon 'zorunlu bağış' alındığını ve SÖZEN'in bunu yetersiz bulduğu için kendilerine çıkıştığını ifade etmektedir. Yine, 17.08.1993 tarihli gazetelerin bir kısmında yer verildiği gibi SHP il delegelerinden 186'sının İSKİ ve yan şirketlerinden maaş aldığını öğreniyoruz. SHP'de geçen dönemlerde süren başkanlık seçimlerinde Deniz BAYKAL'a karşı İNÖNÜ'nün bu kişilere İSKİ'den ödenen paralar sayesinde satın alınan oylarla seçim kazandığı savları ortada dolaşmaktayken İNÖNÜ'nün SHP Genel Başkanlığı'nın Eylül 1993'te bırakması kararı da yeni bir boyut kazanmış oluyordu.

Yani CHP belediyelerinde yolsuzluk organize yapılan bir iş ve büyük kongrede delege satın almada, yolsuzluk parasını kullanmak miras gibi bir sonuç çıkıyor.

Hakkında soruşturma başlatılan, delege satın alındığı, işe yerleştirmeler yapıldığı CHP’liler tarafından itiraf edilen son CHP büyük kongresini İSKİ ile birlikte değerlendirirsek kongrede dağıtıldığı iddia edilen paraların nerden bulunduğu daha kolay anlaşılır.

“Efendim bunlar gelmiş geçmiş işler” diye düşünenler varsa son beş yılın CHP belediyeleri rüşvet skandallarına bakmalarını tavsiye ederim.

Örnek; hakkında 18 ayrı yolsuzluk davası bulunan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu (ki bir davası ağır cezada ve davanın iki nolu sanığı çok tanıdık bir isim Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir) ,

Devam; Yalova, Bilecik, İzmir-Menderes, İzmir-Menemen, Adana-Ceyhan, Balıkesir-Gömeç, Çanakkale-Çan, Çanakkale-Gökçeada (Bursa İP milletvekili taa Bursa’dan bu belediyenin araçlarına poliçe kesmişti, karşılığında yolsuzluk yapan belediye başkanı İP Bursa delegesi olmuştu), İstanbul-Kadıköy, Afyon, İstanbul-Esenyurt, İstanbul-Maltepe, İstanbul-Ataşehir, İstanbul-Beşiktaş, İstanbul-Beykoz, Bursa-Nilüfer (ki bu davada şu anki Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Turgay Erdem’de yargılanıyor) …ve Turpun büyüğü yükleniyor.

Turpun büyüğü yaptıklarının ortaya çıkmasından ve ceza almaktan korktuğu için kendisini Cumhurbaşkanı adayı ilan etti.

Seçimlere daha 3 koca yıl varken bu ne acele?

Yani ceza alacağını bildiği işleri ortaya çıkmak üzereyken “bakın ben Cumhurbaşkanı adayı olduğum için bana ceza veriyorlar” numarasını oynamak için bir de ön seçim tertip etti, tek adayla önseçim tamda CHP demokrasisi, ama asıl niyet aday ilan edilip CHP seçmenini arkasına alarak hukuktan kaçmak.

İşte bu sıkışmışlığı ve çaresizliği gören CHP genel başkanı, köşeye sıkışmış fare gibi eline ne geçerse savuruyor, tüm tuşlara aynı anda basıyor, basmak zorunda çünkü yargının elindeki dosyaları çok iyi biliyor.

Özgür Özel’i hiç bu kadar aciz ve çaresiz görmemiştim. Yani onlarca belediye başkanın yolsuzluğa karışmış, seçmenin aklına İSKİ rezaleti gelmiş, her hafta yolsuzluktan bir belediye başkanın içeri alınıyor, seçildiğin kongre şaibeli, İBB’de skandallar birbirini kovalıyor, rekor kıracak yolsuzluk haberi her an gelebilir ve AK partili belediyelere “bizimkiler çaldı ama bunlarda hırsız” diyebileceği hiçbir şey bulamıyor ve çıldırıyor.

CHP genel başkanı Özgür Özel grup toplantısında Bursa Büyükşehir eski belediye başkanı Alinur Aktaş’ın adını vererek “altında imzası olan belgelerle şunlara yemek ısmarlamış, bunları ağırlamış savcıları göreve davet ediyorum” cümleleri kurdu.

Şimdi şu acizliğe, şu çaresizliğe bakar mısınız; Bursa büyükşehir belediyesi 11 aydır CHP’de ve “Alinur Aktaş şu yolsuzluğu yaptı” yaptı gibi bir cümle kuracak tek bir iş bulamadılar ve bu nedenle çıldırıyorlar.

Bozbey’in aylık 200.000 TL’ye tuttuğu gazeteci bile tek kuruş yolsuzluk bulamadı, bulamaz çünkü Alinur Bey alnının akıyla belediyecilik yaptı ve görevi tertemiz devretti

Yerel seçimlerde Bozbey’in ekürisi olan Selçuk Türkoğlu bile çok gayret etti ama yine bir şey bulamadı sadece çamur at izi kalsın, görevini başarıyla yaptı.

Şimdi, şaibeli ve delege satın alınarak yapılan kongrede eş genel başkan seçilen Özgür Özel, ülkemizde siyasetin; yolsuzlukla, rüşvetle, adam satın almayla yapıldığını sanıyor olabilir ve buna gerçekten inanabilir, tertemiz bir Bursa Büyükşehir Belediyesi teslim almak onun için inanılmaz ve gerçek dışı da gelebilir ama insan elindeki kağıdı okumaktan da aciz olmamalı.

Ve bu acizliğe en güzel cevabı yine Alinur Aktaş verdi; gerçek belgelerle Bursa Büyükşehir Belediyesinin Bursa’ya gelen CHP eş genel başkanı Özgür Özel ve diğer partilileri karşılamak, yemek yedirmek ve ağırlamak için belediye kasasından çıkan paraların dekontlarıyla cevap verdi. Utanırlar mı? imkânsız, ayrıca bu iftiralarla ilgili yargıya müracaat edeceğini de açıklamasına ekledi.

Selam ve saygıyla



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (2)
Yorumcu
Orhan Atak - bir ay önce

CHP bu ülkenin içine sokulmuş truva atıdır.

Yorumcu
Kemal GÜZELVARDAR - bir ay önce

Brehbreh breh.Ne anlatmışsın be usta İski(Buski)göksel,Feraye vs.Buyük yazarsın vesselam.Olmasan ne okuruz.Var ol usta.

Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
ŞehirMedya En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.