Emekli zammı belli ki önümüzdeki hafta açıklanacak. Yüzde kaç zam yapılacak? Seyyanen zam olur mu? En düşük emekli maaşı ne kadar olacak? Bunlar herkesin cevap aradığı sorular. Piyasa uzmandan geçilmiyor. Önüne gelen bir iddia atıyor ortaya. Hepsi lâf-ı güzâf (kim ne derse desin a lar şapkalı yazılmalı ya da Farsça aslını yazın Osmanlı alfabesiyle) hepsi bir boş teoriden ibaret. Kimi siyasi iktidara yaranmak için umut verici ama yuvarlak laflar ediyor kimi ise sırf muhalefet olsun diye konuşuyor…

Aslında yapılacak artışın vahametini muhaliflerin sözlerinde görmek mümkün ama onlar konuyu başka mecralara çekme niyetinde olduğundan pek de kulak asmamakta yarar var. İşin doğrusu yapılacak artıştan umutlu değilim. Bir başka deyişle öyle büyük bir zam beklemeyin. Muhalif taifenin dediği gibi yüzde 37 değil ama yine de tatmin etmeyecek bir oranda olacak.

Sayın Başkanımız geçen seneki adaletsiz zammın yarattığı tepkiler karşısında Ocak zammının telafi ve tatmin edici bir oranda olacağını söylemişti.

Gelin görün ki gelen sinyaller hiç de öyle değil. Baksanıza Ak Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ne diyor?

"Sadece oranın belirlenmesi değil, bütçeyi de ortaya koymamız lazım.”

Bunun tek açıklaması vardır. Mealen şu demektir; “Bütçenin el verdiği miktarda zam yapılacak!”

Yani öyle geçen seneyi telafi eden bu sene için de tatmin edici bir zam beklemeyin.

Unutmayın ki geçen sene Sayın Devlet Bahçeli’nin çıkışı bile artışın adil olmasını sağlayamamıştı.

Hem emekli ve işçi maaşları enflasyonu arttırıyor unuttunuz mu?

Emekliye ve işçiye hiç maaş verilmese enflasyon şak diye düşecek!

Enflasyonun düşme eğilimine girdiği söylemine de inanmıyor, inanamıyor emekli. Çünkü çarşıya pazara çıkıp, sebze, meyve, et, tavuk, yumurta, süt ve peynir gibi gıda maddeleri alıyor daha doğrusu almaya çalışıyor. Her hafta bir öncekinden yüksek fiyatları gören birine enflasyonun düşme eğiliminde olduğunu söyleyemez, anlatamazsınız.

Neyse, zam yüzde 40 seviyesinde olacak gibi görünmekle beraber yüzde 50 bile olsa telafi ve tedavi etmeyecektir. İşin gerçeği bu.

En düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olmadığı sürece ne tatmin eder ne de tedavi.

Bu tabii ki siyasi iktidarın seçimi olacak. Bütçeyi fazla zorlamadan, nalına mıhına kabilinden bir artış ve onu köpürtecek, insanları yapılabilecek en iyi artışın yapıldığına inandırmaya yönelik sözler söylenecek. Necip basınımız ve de televizyon yalakaları artışın iyi olduğunu savunacak elbet. Arada vicdanına yenik düşüp de doğruyu söyleyen olur mu diye sorarsanız belki Aydınlıkçılar olabilir derim.

Artışın yapılmasıyla iş bitmiyor…

Bunun kanunlaşması da lazım. Meclis ayın 16’sında açılıyor. İsterlerse jet hızıyla hatta milletvekili maaşlarını arttırdıkları hızla davransınlar bu artışOcak ayı ödemesine yetişmeyecek gibi görünüyor. O yüzden hemen umuda kapılıp eve 250 gram kıyma alma hayalleri kurmayın. Kısmetse, Şubat’ta ölmez sağ kalırsanız farklı maaşlar hazır olur…

Siyasi iktidar seçimini en geç önümüzdeki hafta yapacak. İşçi ve Bağ-Kur emeklisinin zammı belli olacak.

Mart ayı sonunda ise mahalli seçimler var. O zaman da emekliler bir seçim yapacak. Sadece emekliler değil onların ana babalarına yardım etmeye çalışan yakınları da oy verecek.

Seçimlerden sonra “Ben nerede yanlış yaptım” diye düşünmeyesiniz diye baştan söyleyeyim dedim…