Osmangazi Belediye Meclisinde gündeme gelen Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nin (BAREM) özelleştirilmesine yönelik teklif, bir anda tartışmalara yol açtı. AK Parti ve MHP kanadı özelleştirme talebine tepki verirken, asıl konunun gözden kaçtığını görüyoruz. Mustafa Dündar ve ekibi belediyenin ana görevlerinden olmayan ve işletilmesi oldukça güç olan bu yatırımı neden yaptı? Yıllık maliyeti milyonlarca lirayı bulan bu tesisi belediyenin işletilemeyeceği başından nasıl öngörülmedi?

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın Allah’ı var göreve geldiği günden beri öyle yan yattı çamura battı hikayelerine hiç girmeden ilk günden itibaren işine bakan bir görüntü sergiliyor. Açıkçası son bir yılda yeni göreve gelip ciddi anlamda proje üreterek temel atıp açılış yapan nadir başkanlarından da birisi. Şöyle bir baktığınızda hizmet etme gayreti içinde olduğunu görmemek mümkün değil.

Bir yandan yeni hizmetler üretmeye çalışırken bir yandan da geçmiş dönemden kalan sorunlu alanları rehabilite etmek için çalışıyor açıkçası. Eskinin hatalarını da ortadan kaldırıyor birer birer. Yeter mi yetmez. Ama daha fazlasını yapacağını gösteriyor. Bugün iki örnekten bahsedeceğim. Bunlardan birisi kuşkusuz son günlerin gündem konusu olan BAREM binasının özel sektöre kiralanması. Bir diğeri ise Dündar ve yönetiminin yıkım kararı almasına rağmen CHP ilçe başkanının da birahanesi olduğu için yıkmaya yanaşmadığı riskli binaların yıkılması. Üçüncüsü ise Aydın’ın Osmangazi’nin her köşesini önceliyor görüntüsü…

BAREM oldukça önemli bir konu. 220 kişi kapasiteli olan Osmangazi Belediyesi Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nin, milyonlarca liraya mal olmasına rağmen 3 yıldır 3-5 kişinin kaldığı ve adeta çürümeye terk edilen bir devasa bina. Dündar ve ekibinin hesapsız kitapsız işlerinden birisi. Osmangazi Belediyesi tam kapasiteyle bu binayı kullanması durumunda yıllık maliyeti 200 milyon lirayı buluyor. Bu çok ağır bir yük ve belediyenin kaldırması mümkün gibi görünmüyor. Erkan Aydın ve ekibi de hali hazırda 17 kişinin kaldığı bu tesisin sürdürülebilir olmadığın görerek bir süredir çare arıyorlardı.

Erkan Aydın yönetimi öncelikle bu binayı 750 milyon lira olarak eski yönetimden devraldığı ve güncel olarak 1 milyar lira civarında olan prim borçlarına karşılık SGK’ya öneriyor. Ancak SGK oralı olmuyor. Oysa burada kamunun değerli bir binası var ve borca karşılık bu binanın SGK tarafından devralınması mantıklı bir adım olabilirdi. Bir çok örneğinin olduğunu da biliyoruz.

Daha sonra ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yolunu tutuyor Osmangazi yönetimi. Altını çizerek yazayım bila bedelle bakanlığa tahsis edilmesini öneriyorlar. Dündar döneminde işe alınan 10 personelle birlikte bakanlığa verilmek istenen bina için bakanlık da ne hikmetse yanaşmıyor. Oysa Bursa’da böylesi bir binayı bulmak oldukça sor huzurevi yapmak için. Bugün yapılmak istense 1 milyar lirayı bulan bir maliyet çıkacak binayı bila bedel alıp önemli bir hizmeti Bursalılara sağlamak fırsatı varken yapmıyorlar.

Kamuya devretme işi sekteye uğrayınca özel sektöre kiralama yönünde bir fikir gelişiyor. Sonrasında konu meclise geliyor ve meclisin ardından da tartışmalar yaşanıyor. Osmangazi Belediyesi yetkilileri ile yaptığımız görüşmede kamuya tahsis ya da SGK’ya devir konusunda kapılar açık. Böyle bir işbirliği hem Bursa hem de kamu hizmeti açısından ilgili kurumlara fayda sağlayacak. AK Parti İl Başkanlığı ve Bursa milletvekillerinin de b.u konuda devreye girerek, Osmangazi Belediyesi’ne yardımcı olmaları ve bu binanın halka hizmet edecek şekilde değerlendirilmesini sağlayabilirler.Sonuç olarak hedef halka hizmet etmek.

Demirtaş bölgesindeki bu binanın kamu eliyle işletilmesinde yarar var. Osmangazi’de yaşayan vatandaşların hak ve hukukunun korunması açısından binayı SGK'nın prim borçlarına karşılık devralması en doğru seçenek olur. Diğer alternatif ise Sağlık Bakanlığı ya da Aile ve sosyal Hizmetler Bakanligi, Osmangazi Belediyesi’nden binayı tahsis yolu ile dev devralmalı. binanın bedelini ödeyerek devralmalı. AK Parti İl Yönetim ve Osmangazi İlçe yönetimi de aracı olarak bu konunun doğru şekilde sonuçlanması için destek olmalı. Sosyal belediyecilik üzerinden eleştiri ile sorunu çözmenin mümkün olmadığı ortada. AK Partili belediye başkanının yaptığı hatayı bugün düzeltmeye kalkan Erkan Aydın’a hatanın düzeltilmesi noktasında destek olmak önemli. Burada bir hesap sorulacaksa Mustafa Dündar ve ekibine sorulmalı. Sorunun çıkarana değil de sorunu çözmek için çalışana tepki koymakla bir yere varılması mümkün olmaz. Erkan Aydın’ın öncelikle binanın kamuya devredilmesi noktasında adımlar attığını da göz önünde bulundurduğumuzda, burada Osmangazi yönetiminin doğruyu yaptığını görmemek imkansız. O nedenle AK Parti grubunun da çözümde rol alması oldukça değerli olacaktır.

Burada bölgenin ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak binanın Sağlık Bakanlığı tarafından devralınarak acil ihtiyaç duyulan hastaneye çevrilmesi çok doğru bir karar olacaktır. Bu olamıyorsa Aile ve Sosyal İşler Bakanlığı burayı devralarak burada rehabilitasyon, bakım merkezi ya da huzurevi hizmeti verebilir. Her iki durumda da merkezi idarenin bu binayı işletmesi en doğru karar olacaktır. Erkan Aydın’ın da bu çözüme sıcak olduğu düşünüldüğünde atılacak adım Bursa için önemli bir hizmet olacak.

Önceki dönemden kalma bir başka madde ise Çakırhamam Temiz Cadde üzerinde tarihi surların önündeki 5 binanın yıkım kararı alınmasına rağmen burada dönemin CHP İlçe Başkanı Cengiz Çelikten’e ait birahane olduğu için Dündar yönetiminin yıkım kararlarını uygulamamasıydı. Erkan Aydın kendi partisinin eski ilçe başkanının birahanesinin de olduğu o bilaları ayrım yapmadan yıktı. Adil davrandığını burada da gösterdi.

Yani Erkan Aydın kararını siyasetten değil hukuktan, kayırmacılıktan değil adaletten yana kullandı. Örnek olması açısından oldukça önemli ve değerli bir adım. Aynı Mustafa Dündar ve kadrosu dönemi CHP İl Başkanı İsmet Karaca’nın AVP arkasındaki meyhanesinin SİT olan bölümlerindeki kaçaklara da uzun süre göz yummuş, Anıtlar Kurulunun kararlarına rağmen işlem yapmamak için direnmişti.

Konuyu kapatırken şunu da ifade etmeden geçmeyelim. Osmangazi Belediyesi’ni 15 yıl yöneten Mustafa Dündar ve ekibinin yanlışlarını her gördüğümüzde buradan eleştirdik. Uyarılarımızı yaptık. Zaman zaman tepki de aldık ancak milletin gördüğünü biz sadece seslendirdik. Son yerel seçimlerde AK Parti’nin Bursa’da aldığı sonuçların önemli müsebbiplerinden birisi Mustafa Dündar ve kibirli ekibi oldu. Milletin sesini dinlemek yerine millete yakın durmak yerine güç odaklarına şirin görünmenin faturası sadece Dündar ve ekibine değil aynı zamanda AK Parti’ye de ağır bir fatura çıkardı. Osmangazi ile birlikte Büyükşehir'de Dündar ısrarı nedeniyle kaybedildi.