Tam da Bursa Sağlık Müdürü kim olacak tartışmaları sürürken ve Murat Tutanç bu koltuğa oturabilmenin ateşi ile yanıp tutuşurken, başında olduğu ve ne yazık ki olması gereken yerde olmayan Kızılay’ın imkanları ile Bosna Hersek’te iftar veriyor.

Öncelikle Bosna’daki kardeşlerimizin her zaman her an her nefeste tabi ki yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Bir an bile onları yalnız onları kimsesiz bırakmayacağız. Bunu da Türk devleti tarih boyunca ve bugün yaptı yapmaya devam ediyor.

Belediyelerimiz, devletimiz ve bir çok gönüllü kuruluşumuzda, sivil toplum kuruluşlarımız Bosna'yı da Bakanları da asla boş bırakmıyor, her zaman elimiz ve gönlümüz onlara. İftar da verilecek destekte olunacak. Ancak yöntem ve kimin yapacağı oldukça önemli. Türk devletinin Yunus Emre Enstitüsü, TİKA, Dışişleri Bakanlığı, Dış Türkler Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere birçok kuruluşu zaten bu işleri yapıyor yapacakta.

Ama Kızılay’ın işi bu değil. Kızılay, adı üstünde bir yardım organizasyonu ve acil durum kuruluşu. Kültürel etkinlikler, özel günler organizasyonları ile görevli değil. Bugün insanlığın kanadığı Gazze, Suriye gibi bölgelerde çocuklar açlıktan inim inim inlerken, bir lokma ekmeği bile yetiştirmek hayati önem taşırken, protokolü da koluna takıp Bosna gezisi yapamaz Kızılay başkanı.

Kızılay Bursa Şube Başkanı Murat Tutanç, aslında Kızılay değil Bursa Sağlık Müdürü olmanın hayalleri içinde. O nedenle de Kızılay'ın ruhunu bile göz ardı ederek yürüyor.

Meşhur bir Nasrettin Hoca fıkrası vardır. Bu duruma tam da uyan onu bir hatırlayarak devam edelim.

“Nasreddin hoca samanlıkta iğnesini kaybeder. Ama iğneyi samanlıkta aramak yerine başlar avluda aramaya. Millet onun bir şey aradığını görünce "hayırdır hocam ne arıyorsun?" diye sorarlar. Hoca da "iğnemi kaybettim onu arıyorum" der. "Nerede kaybetmiştin?" diye sorulunca "samanlıkta" cevabını verir. "Peki niçin orada aramıyorsun?" diye sorulunca da "orası hem karanlık hem de saman var" diye cevap verir”

Murat Tutanç, Gazze, Suriye dururken, hala sıkıntıların yaşandığı deprem bölgesi dururken, tut sen Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biri olan Bosna'ya iftar vermeye git. Kızılay Bursa adına biz utandık, sende utan Murat Tutanç. Kızılay kişilerin kariyer planlamaları için bir basamak olarak kullanılamaz, kullanılmamalı da.

Daha önce de kaleme aldık. Ne Kızılay ne de görev yaptığın hastanede görevlerine tam konsantre olamadığın için sorun yaşanıyor. Şikayetler ardı ardına sıralanıyor. Belli ki bir koltukta iki karpuz zor geliyor ve iki karpuzu da kırıyorsun. Ya doktorluğu ya da Kızılay’ı tercih et derim ben. Hele ki Sağlık İl Müdürlüğü gibi çok daha ağır bir görevi ne sen ne de sana destek veren ve atama için fırsat kollayan siyasiler düşünmesin bile.

Bursa Sağlık Müdürlüğü de Kızılay Bursa Şubesi de çok ama çok zor, ama çok değerli makamlar. O makamların sorumluluğu da ağırlığı da oldukça yüksek. Sadece eş dost akraba ve ilişkilerle oturulacak koltuklar değil bunlar. Kimse kimsenin kariyer planlamasına bu makamları feda edemez. Bursa’da buna müsaade etmez. Murat Tutanç’ı Sağlık İl Müdürlüğü için zorlayanlara da sözümüz, kendi yönetimindeki organizasyonlardaki sorunları gidermek daha büyük hizmet olur. Kimse Bursa’nın sahibi, kimse Bursa'nın hakimi kimse Bursa'nın Ali kıran baş keseni olmaya niyetlenmesin. Bu güç zehirlenmelerinin sonu hep hezimet ve hüzünle doludur. Bursa Sağlık Müdürlüğü, Bursa’nın sağlıktaki sorunlarını, eksiklerini, aksaklıklarını, yatırımlarını yüklenecek, millete en iyi sağlık hizmetinin ulaşmasını sağlayacak yeterlilikteki isimlere teslim edilebilir. Yolunu şaşırıp Gazze ya da Suriye'ye gitmesi gerekirken Bosna’da gezenlere değil.