Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nde tartışmalara neden olmuştu, ancak sonrasında oy birliğiyle Bursaspor’a tahsis edilmişti Özlüce Mahallesi 2396 Ada 5 Parsel’deki 18 dönüm arazi. Burada yapılacak iş merkeziyle Bursaspor’a kalıcı gelir sağlanması planlanıyor.

Koca Bursa’da, iki defa ihaleye çıkmasına rağmen kentin gözbebeği Bursaspor’a gelir kazandıracak olan bu yer için talipli çıkmadı, iyi mi? Deve dişi gibi inşaat firmalarının Bursa’yı hızla betona çevirdiği bir süreçte, böylesi bir işe bırakın para kazanmayı, prestij ve Bursaspor sevdası için bile onlarca müteahhitin atlaması gerekirdi. Ama kimse katılmadı.

Burada, özellikle o deve dişi gibi inşaat firmalarının yanı sıra sabah akşam Bursaspor sevdasından ölüp biten inşaatçılar, neden bu ihaleye girmediklerini Bursa kamuoyuna izah etmeli. Özellikle ilk ihaleden önce dosya alıp ihaleye girmeyen dört firma mutlaka neden girmediklerini açıklamalı.

Tabii, Bursaspor Kulübü de o ihale için dosya alan dört firmayı kamuoyuyla paylaşmalı. Böylesi önemli bir projede Bursa’da onlarca firma, bedelsiz bile bu işi yapmaya can atacaktır. Hayatın doğal akışı böyledir. Ancak burada hayatın olağan akışına ters bir durum yaşanıyor.

Bırakın Bursaspor yönetimini, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Artvin Milletvekili, eski Bakan Faruk Çelik bu işe bu kadar özen gösterirken, Bursaspor için gecelerini gündüzlerine katarken; bu şehirden zengin olan, bu şehir sayesinde var olan, büyüyüp devleşen inşaat firmalarının bu denli vurdumduymaz ve ilgisiz tavrı kabul edilemez.

Bursaspor Başkanı Enes Çelik Bey’in gayreti ortada. Ancak bu gayrete rağmen açılan ihalelere firmaların gönüllü bir şekilde girmemesi, şehirde dedikodu kazanlarının da kaynamasına neden oluyor. Yani müteahhit firmalar, dosya bile almayarak “kamuoyunda girmemiz istenmiyor” algısı mı oluşturmak istiyor? Yoksa Bursaspor için elini taşın altına koymaktan bir baskıyla mı çekiniyorlar? Bu tür iddiaların oluşmasına da yol açıyorlar.

Malum, Bursaspor’un yakın çevre yolundaki benzinlik ve dükkanların olduğu arazisinde de benzer bir süreç yaşanmıştı. İki defa ihaleye çıkılmasına rağmen kimse ihaleye girmeye yanaşmamış, yine taşın altına Muhterem Bakan Faruk Çelik Bey devreye girerek ricacı olmuş ve Bursaspor yönetiminden bir isim ihaleyi almıştı.

Gelinen noktada, Bursaspor için yine aynı sürecin yaşanması olasılığı ortaya çıkmış durumda. Bozbey ve Faruk Çelik’in işin içinde olmasına rağmen, neden müteahhitlerin uzak durduğunu izah etmek güç. Bozbey ve Çelik’i burada yalnız bırakarak ne yapmaya çalışıyor müteahhitler, anlamak zor. Bu şehirde her iş yapan ve ciddi paralar kazanan müteahhitlerin, gerekirse bedelsiz yapmak için kuyruğa girmesi gereken bir iş merkezi projesi konusunda sergiledikleri bu tavır oldukça ilginç.

Faruk Bey ya da Mustafa Bozbey, iki telefon ederek Türkiye’nin dört bir yanından onlarca inşaat firmasına rica etse, yeter. Gelir yaparlar. O halde, inşaat firmaları rica mı bekliyor? Bursaspor ihaleye çıkıyorsa zaten rica ediliyordur. Diğer zamanlarda Bakan Bey’e ve Bozbey’e takla atmak için sıraya girenlerin, iş Bursaspor’a geldiğinde sessizliğe bürünmesi manidar.

Bu saatten sonra mutlaka Bursa firmalarından birinin ya da bir konsorsiyumun burayı yapması gerekir. Bursa dışından bir firmanın gelip işi alması, yeni dedikodu ve tartışmalara neden olur. Şehirde Bursaspor için tam bir birlik ve kenetlenme sağlanmışken, bu tartışmalarla Bursasporumuzu yıpratmaya kimsenin hakkı yok. Hele İstanbul’dan bir kebapçı gelip burayı yapmaya kalkarsa, Bursa bu ayıbı silemez.

Firmaları isim isim yazmaya gerek yok. Bursa’nın rantını yiyen firmalar belli. Sokaktaki vatandaş bile bilir. Onların harekete geçmesini bekliyoruz. En azından günahlarının bir kısmını affettirme imkanı bulurlar. Özellikle Nilüfer’de iş yapanlar. Bir de Bursa’ya borcunu ödeme meselesi var. Hayır, hasenata yanaşmıyorlar. Hiç olmazsa Bursaspor aracılığıyla şehre bir katkıları olur.