Bursa’da milletin gözüne baka baka modernizasyon adı altında fabrikasını büyüten Bursa Çimento’nun bağlı kuruluşu Bursa Beton, Balıkesir'in Bandırma ilçesine bağlı Yeşilçomlu Mahallesinde taş ocağı sahasını genişletme çalışmasından gelen tepkiler üzerine vazgeçmek zorunda kaldı. Oysa Kestel'de insanlar hava kirliliğinden zehirlenirken Bursa’daki siyaset de yetkililer de ne yazık ki sessizlik içerisindeler.
Kestel ve İnegöl’de vahim boyuta gelen hava kirliliği, Nilüfer deresi’ndeki su kirliliği, Gemlik Körfezinde havayı ve denizi kirleten ve adeta zehir kusan fabrikalar, İznik gölünün feryadı… Sadece çevre konusunda Bursa'nın nasıl hırpalandığına birkaç örnek. Çok daha fazlası da var tabi. Bursa’da çevre adına ne yazık ki tam bir hoyratlık yaşanıyor ve yükselen itirazlara yetkililer hem kör hem sağır durumda.
Bir süredir gerek sehirmedya.com gerekse bir çok gazeteci arkadaşımız sıklıkla Bursa Çimento konusunu gündeme getiriyor. ÇED raporu almadan fabrika büyüten ve kapasitesini 3’e katlamak için çalışmalarını son aşamaya getiren Bursa Çimento ile ilgili siyaset ve bürokrasi bayılmış taklidi yapıyor. Peki neden? Bu sessizliğin altında yatan nedir?
Geçtiğimiz günlerde Bursa Valisi Erol Ayyıldız başkanlığında önemli bir toplantı yapıldı ve Kestel bölgesindeki tekstil fabrikalarına 6 ay süre verilerek filtre takmaları istendi. Takmazlarsa kapatılacaklar. Peki Bursa Çimento için neden önlem alınmıyor ve sanki yok gibi davranılıyor?
Tüm Bursa kapasite artışı için yeni tesis kurduğunu bildiği Bursa Çimento için firma yetkilileri kapasite artışı konusunu hep reddetti. Ancak doğrular gizlenemez. Firma kendi yaptığı bilgilendirme toplantısında bile yeni yapılan tesisin 7 bin ton/gün kapasiteli olacağını açıklamıştı. Sonradan eski tesisin de modernize edildiği kendi beyanları ile ortada. 4 bin 200 ton gün de bu tesisin kapasitesi var. Toplamda 11 bin ton/gün üretim yapabilecek kapasiteyi çıkıyor. Ne ÇED alınmış ve KAP bildirimi var. Üstelik aynı firma daha önceki yıllarda aynı girişimde bulunmuş ancak ÇED alamamıştı. Şimde kanun arkadan dolanılmak isteniyor ve Bursa sessiz.
Gazeteci arkadaşımız Mustafa Özdal, Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol’a bir kez daha Bursa Çimento konusunu sormuş ve bugün kaleme almış. Ferhat Erol, Bursa Çimento’nun kapasite artışına gidip, gitmediğini sorusuna, “Kapasite artışı demeyelim ama üretim bölümlerini 2 kat genişlettiler” sözleri ile yanıt veriyor. ÇED almadan fabrika iki katına çıkarılmış bu da resmi açıklama iyi mi? Ferhat Erol açıklamalarına şöyle devam etmiş, “Bursa Çimento’nun ürettiği çimentoyu artırıp, arttırmayacaklarını da çok yakında göreceğiz. “
Ferhat Erol’un şu açıklaması oldukça önemli. Bursa çimento kapasite artırımı için gerekli olan ÇED raporu için bir başvuru yapmamış. Kapasite artması sadece hava kirliliği ile ilgili sorun oluşturmuyor. Aynı zamanda bölgedeki nakliye trafiğini de 3 katına çıkaracak. Bölgede iki şeritli ve genişletilmesi yek mümkün olmayan bir yol var. Bu yolun yükü 3’e çıkacak ve Kestel trafiği çekilmez bir hal alacak. Böylesi bir kamyon trafiğinin oluşturacağı riskler de cabası. Kimsenin Bursa insanına bunu reva görmeye hakkı yok.
Söyleşi de Ferhat Erol’un dikkati çektiği ve Bursa Çimento açısından sorunlu olan bir başka konu daha var. Bursa Çimento’ya ait katı atık bertaraf tesisi. Bu tesisin çevreye zararlı olduğunu ifade ediyor Erol. Bunu daha önce de görüşmelerimizde söylüyordu zaten. Buradaki tavrının net olduğunu söyleyebilirim. Bursa Çimento’nun katı atık bertaraf tesisini genişletmek için ÇED başvurusu yaptığını açıklamış Erol. Belediye olarak buna karşı olduklarını da ifade etmiş. Yani belediye olumsuz görüş bildirecek. Bu önemli. Bu konuda kamuoyu oluşturduklarını ve Ankara’yı da ikna etmeye çalışacaklarını da eklemiş.
Ferhat Erol, açıklamalarında kafamıza takılan bir kısım var. Onu da aktaralım. Daha önce de gündeme gelmişti Bursa Çimento’ya kesilen cezalar. Borsaya kote bir şirket olmasına rağmen cezalar için KAP bildirimi yapmadığını da bu köşeden aktarmıştık. İşte Ferhat Erol’un o sözleri, “Bugüne kadar Bursa Çimento’ya 58,5 milyon lira ceza kestik. İlk kestiğimiz 57 milyon liralık ceza, usulsüz inşaattan dolayıydı. Geçen günlerde çevreyi kirlettikleri için 1,5 milyon lira daha ceza kestik. Bunlar Kestel Belediyesi olarak bizim denetlemeler sonucu kestiğimiz cezalardır.”
Usulsüz inşaat diye bir şey yok. Bunun adı düpedüz kaçak inşaat. Ceza kesilmiş eyvallah iyi de kaçak inşaatla ilgili yargı süreci başlamış mı? Yıkım kararı alınmış ve mühürlenmiş mi? Bilmiyoruz. Bu konuyla ilgili Ferhat Erol dışında kimsenin konuşmamasını da yadırgıyoruz. Gerek Bursa Valiliği gerek Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü gerek AK Parti Bursa İl Başkanlığı gerek muhalefet gerekse milletvekilleri. Tık yok. Ses yok. Açıklama yok. Sebep?
Kestel’de kanser vakaları artıyor. Kestel nefes alamıyor. Şehrin içinde kalmış çimento fabrikasının bir şekilde buradan kaldırılmasını tartışması gereken Bursa, fabrika aksine büyütürken sessizliğe bürünüyor. Bununla ilgili de bir takım iddialar var. Halk arasında konuşulan. Siyasilerin birebir konuştukları. Koca Kestel halkının sağlığı daha çok para kazanmak isteyen tüccarın siyasi nüfuzuna ve maddi gücüne teslim edilmemeli. Millete hizmet, Bursa'ya hizmet vs masalları anlatanların da aynaya bakmaları oldukça önemli. Buna susmak insanların ölmesine susmak demekki, kabul edilemez.
Gelelim Bursa Beton’un, Yeşilçomlu'daki maden genişletme talebiyle ilgili konuya. İHA’nın geçtiği haberi aynen buraya bırakıyorum; “Şirketin, mahalledeki mevcut taş ocağının kullanım alanını büyütme amacıyla yaptığı başvuru, 2024 yılında düzenlenen proje bilgilendirme toplantısında kamuoyuyla paylaşılmıştı. Bandırma Akademik Odalar Platformu öncülüğünde çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve mahalle sakini toplantıya katılarak projeye tepki göstermişti.
Toplantıya katılan Türkiye Ziraatçiler Derneği Balıkesir İl Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Burak Uğur, yaptığı açıklamada, "Yeşilçomlu Mahallesi'ne baktığınız zaman, özellikle kavunculuk faaliyetinin yanı sıra çok ciddi ayçiçeği ve hububat yetiştiriciliği ile ön plana çıkan bir bölgeden bahsediyoruz. Burada olmamızın ana sebebi, bölgede faaliyet yürüten bir işletmenin maden sahasını büyütmek üzere talepte bulunmasıdır. Bu talep, mera olarak görülen alanı da kapsıyor. Biz köy halkı ve Bandırma'daki bileşenler olarak bu büyümeye karşıyız. Maden sahası köye çok yaklaşacak, bu da tarımda ciddi zararlara ve mahsul kalitesinde düşüşe neden olacaktır," ifadelerini kullandı.
Bursa Beton firma yetkilisi Maden Mühendisi Gürkan Ergüt ise, "Bu alanı almak istiyoruz. Zararı olan köylünün zararını karşılıyoruz. Başka rakip bir firmanın bu bölgeye girmesini istemiyoruz," demişti.
Toplantıda ayrıca taş ocağı işletilmesi sırasında dinamit patlatmalarının tarım ve zeytincilik faaliyetlerine verdiği zararlar da dile getirilmişti. Gelen yoğun tepkiler sonrası Bursa Beton'un, Yeşilçomlu'daki maden sahasını genişletme talebinden vazgeçtiği öğrenildi.”
Yeşilçomlu, tarımı, yaşamı tehdit eden tesise karşı gereken tepkiyi verip, firmayı durdurabiliyorsa Bursa bunu hayli hayli yapabilmeli. Balıkesir’de ip oynatamayan firmanın Bursa’da istediğini her türlü yapıyor olması da kabul edilebilir değil. Bunun cevabını birileri vermeli. Bursa bu kadar sahipsiz bu kadar çaresiz olmamalı.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
ŞehirMedya
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Alpaslan Yıldız
Bursa bu kadar sahipsiz olmamalı!
Bursa’da milletin gözüne baka baka modernizasyon adı altında fabrikasını büyüten Bursa Çimento’nun bağlı kuruluşu Bursa Beton, Balıkesir'in Bandırma ilçesine bağlı Yeşilçomlu Mahallesinde taş ocağı sahasını genişletme çalışmasından gelen tepkiler üzerine vazgeçmek zorunda kaldı. Oysa Kestel'de insanlar hava kirliliğinden zehirlenirken Bursa’daki siyaset de yetkililer de ne yazık ki sessizlik içerisindeler.
Kestel ve İnegöl’de vahim boyuta gelen hava kirliliği, Nilüfer deresi’ndeki su kirliliği, Gemlik Körfezinde havayı ve denizi kirleten ve adeta zehir kusan fabrikalar, İznik gölünün feryadı… Sadece çevre konusunda Bursa'nın nasıl hırpalandığına birkaç örnek. Çok daha fazlası da var tabi. Bursa’da çevre adına ne yazık ki tam bir hoyratlık yaşanıyor ve yükselen itirazlara yetkililer hem kör hem sağır durumda.
Bir süredir gerek sehirmedya.com gerekse bir çok gazeteci arkadaşımız sıklıkla Bursa Çimento konusunu gündeme getiriyor. ÇED raporu almadan fabrika büyüten ve kapasitesini 3’e katlamak için çalışmalarını son aşamaya getiren Bursa Çimento ile ilgili siyaset ve bürokrasi bayılmış taklidi yapıyor. Peki neden? Bu sessizliğin altında yatan nedir?
Geçtiğimiz günlerde Bursa Valisi Erol Ayyıldız başkanlığında önemli bir toplantı yapıldı ve Kestel bölgesindeki tekstil fabrikalarına 6 ay süre verilerek filtre takmaları istendi. Takmazlarsa kapatılacaklar. Peki Bursa Çimento için neden önlem alınmıyor ve sanki yok gibi davranılıyor?
Tüm Bursa kapasite artışı için yeni tesis kurduğunu bildiği Bursa Çimento için firma yetkilileri kapasite artışı konusunu hep reddetti. Ancak doğrular gizlenemez. Firma kendi yaptığı bilgilendirme toplantısında bile yeni yapılan tesisin 7 bin ton/gün kapasiteli olacağını açıklamıştı. Sonradan eski tesisin de modernize edildiği kendi beyanları ile ortada. 4 bin 200 ton gün de bu tesisin kapasitesi var. Toplamda 11 bin ton/gün üretim yapabilecek kapasiteyi çıkıyor. Ne ÇED alınmış ve KAP bildirimi var. Üstelik aynı firma daha önceki yıllarda aynı girişimde bulunmuş ancak ÇED alamamıştı. Şimde kanun arkadan dolanılmak isteniyor ve Bursa sessiz.
Gazeteci arkadaşımız Mustafa Özdal, Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol’a bir kez daha Bursa Çimento konusunu sormuş ve bugün kaleme almış. Ferhat Erol, Bursa Çimento’nun kapasite artışına gidip, gitmediğini sorusuna, “Kapasite artışı demeyelim ama üretim bölümlerini 2 kat genişlettiler” sözleri ile yanıt veriyor. ÇED almadan fabrika iki katına çıkarılmış bu da resmi açıklama iyi mi? Ferhat Erol açıklamalarına şöyle devam etmiş, “Bursa Çimento’nun ürettiği çimentoyu artırıp, arttırmayacaklarını da çok yakında göreceğiz. “
Ferhat Erol’un şu açıklaması oldukça önemli. Bursa çimento kapasite artırımı için gerekli olan ÇED raporu için bir başvuru yapmamış. Kapasite artması sadece hava kirliliği ile ilgili sorun oluşturmuyor. Aynı zamanda bölgedeki nakliye trafiğini de 3 katına çıkaracak. Bölgede iki şeritli ve genişletilmesi yek mümkün olmayan bir yol var. Bu yolun yükü 3’e çıkacak ve Kestel trafiği çekilmez bir hal alacak. Böylesi bir kamyon trafiğinin oluşturacağı riskler de cabası. Kimsenin Bursa insanına bunu reva görmeye hakkı yok.
Söyleşi de Ferhat Erol’un dikkati çektiği ve Bursa Çimento açısından sorunlu olan bir başka konu daha var. Bursa Çimento’ya ait katı atık bertaraf tesisi. Bu tesisin çevreye zararlı olduğunu ifade ediyor Erol. Bunu daha önce de görüşmelerimizde söylüyordu zaten. Buradaki tavrının net olduğunu söyleyebilirim. Bursa Çimento’nun katı atık bertaraf tesisini genişletmek için ÇED başvurusu yaptığını açıklamış Erol. Belediye olarak buna karşı olduklarını da ifade etmiş. Yani belediye olumsuz görüş bildirecek. Bu önemli. Bu konuda kamuoyu oluşturduklarını ve Ankara’yı da ikna etmeye çalışacaklarını da eklemiş.
Ferhat Erol, açıklamalarında kafamıza takılan bir kısım var. Onu da aktaralım. Daha önce de gündeme gelmişti Bursa Çimento’ya kesilen cezalar. Borsaya kote bir şirket olmasına rağmen cezalar için KAP bildirimi yapmadığını da bu köşeden aktarmıştık. İşte Ferhat Erol’un o sözleri, “Bugüne kadar Bursa Çimento’ya 58,5 milyon lira ceza kestik. İlk kestiğimiz 57 milyon liralık ceza, usulsüz inşaattan dolayıydı. Geçen günlerde çevreyi kirlettikleri için 1,5 milyon lira daha ceza kestik. Bunlar Kestel Belediyesi olarak bizim denetlemeler sonucu kestiğimiz cezalardır.”
Usulsüz inşaat diye bir şey yok. Bunun adı düpedüz kaçak inşaat. Ceza kesilmiş eyvallah iyi de kaçak inşaatla ilgili yargı süreci başlamış mı? Yıkım kararı alınmış ve mühürlenmiş mi? Bilmiyoruz. Bu konuyla ilgili Ferhat Erol dışında kimsenin konuşmamasını da yadırgıyoruz. Gerek Bursa Valiliği gerek Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü gerek AK Parti Bursa İl Başkanlığı gerek muhalefet gerekse milletvekilleri. Tık yok. Ses yok. Açıklama yok. Sebep?
Kestel’de kanser vakaları artıyor. Kestel nefes alamıyor. Şehrin içinde kalmış çimento fabrikasının bir şekilde buradan kaldırılmasını tartışması gereken Bursa, fabrika aksine büyütürken sessizliğe bürünüyor. Bununla ilgili de bir takım iddialar var. Halk arasında konuşulan. Siyasilerin birebir konuştukları. Koca Kestel halkının sağlığı daha çok para kazanmak isteyen tüccarın siyasi nüfuzuna ve maddi gücüne teslim edilmemeli. Millete hizmet, Bursa'ya hizmet vs masalları anlatanların da aynaya bakmaları oldukça önemli. Buna susmak insanların ölmesine susmak demekki, kabul edilemez.
Gelelim Bursa Beton’un, Yeşilçomlu'daki maden genişletme talebiyle ilgili konuya. İHA’nın geçtiği haberi aynen buraya bırakıyorum; “Şirketin, mahalledeki mevcut taş ocağının kullanım alanını büyütme amacıyla yaptığı başvuru, 2024 yılında düzenlenen proje bilgilendirme toplantısında kamuoyuyla paylaşılmıştı. Bandırma Akademik Odalar Platformu öncülüğünde çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve mahalle sakini toplantıya katılarak projeye tepki göstermişti.
Toplantıya katılan Türkiye Ziraatçiler Derneği Balıkesir İl Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Burak Uğur, yaptığı açıklamada, "Yeşilçomlu Mahallesi'ne baktığınız zaman, özellikle kavunculuk faaliyetinin yanı sıra çok ciddi ayçiçeği ve hububat yetiştiriciliği ile ön plana çıkan bir bölgeden bahsediyoruz. Burada olmamızın ana sebebi, bölgede faaliyet yürüten bir işletmenin maden sahasını büyütmek üzere talepte bulunmasıdır. Bu talep, mera olarak görülen alanı da kapsıyor. Biz köy halkı ve Bandırma'daki bileşenler olarak bu büyümeye karşıyız. Maden sahası köye çok yaklaşacak, bu da tarımda ciddi zararlara ve mahsul kalitesinde düşüşe neden olacaktır," ifadelerini kullandı.
Bursa Beton firma yetkilisi Maden Mühendisi Gürkan Ergüt ise, "Bu alanı almak istiyoruz. Zararı olan köylünün zararını karşılıyoruz. Başka rakip bir firmanın bu bölgeye girmesini istemiyoruz," demişti.
Toplantıda ayrıca taş ocağı işletilmesi sırasında dinamit patlatmalarının tarım ve zeytincilik faaliyetlerine verdiği zararlar da dile getirilmişti. Gelen yoğun tepkiler sonrası Bursa Beton'un, Yeşilçomlu'daki maden sahasını genişletme talebinden vazgeçtiği öğrenildi.”
Yeşilçomlu, tarımı, yaşamı tehdit eden tesise karşı gereken tepkiyi verip, firmayı durdurabiliyorsa Bursa bunu hayli hayli yapabilmeli. Balıkesir’de ip oynatamayan firmanın Bursa’da istediğini her türlü yapıyor olması da kabul edilebilir değil. Bunun cevabını birileri vermeli. Bursa bu kadar sahipsiz bu kadar çaresiz olmamalı.