SON DAKİKA
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bursa'nın beka sorunu Nilüfer!

Yazının Giriş Tarihi: 10.03.2025 12:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.03.2025 12:58

Deprem gerçeği ile yaşamak durumunda olan Türkiye'de kaçak yapılaşmayla mücadele sadece yerel yönetimlere terk edilecek kadar basit bir durum asla değildir. Dahası keyfiyete terk edilemez. Malum adı üzerinde yerel yönetim. Yerelin dengeleri, güvenlik vs birçok etken olumsuzlukların önüne geçilmesini zorlaştırıyor. Yasal bir düzenleme yapılarak mutlak suretle kaçak yapılaşmayla ilgili ayrı bir birim kurulması, sert önlemler alınması ve yıkımların tıpkı yapı denetimde olduğu gibi sistemden atanacak firmalar tarafından gerçekleştirilmesi şart.

Evet bu noktada yeni ve çok daha etkin bir kanuni düzenlemeler gerektiği açık. Nilüfer önceki dönem Belediye Başkanı Turgay Erdem’le o dönem yaptığımız görüşmede örnek bir önermede bulunmuştu. Kaçak yapıya tenezzül edenin o yapıyı gerçekleştirdiği arazinin devlete irat yazılması kanununlaştırılmalı. Oldukça sert ve etkili bir öneri.

Bu ve benzeri sert kanuni önlemler almak zorunda bu ülke. Kentsel dönüşüm hikayesinin altına sığınarak depremlere ve afetlere karşı gereken önlemi almış olmayız. Hayat akıp gittikçe kentsel dönüşüm kendiliğinden de oluyor zaten. Ancak müdahale edilmesi gereken alanlara acil müdahale edilmeli o yarı. Kentsel dönüşüm dışında çok daha önemli başka konular da var. İnşaatların tam anlamıyla kontrol altında yapılması, tüm test ve incelemelerin yapılarak inşaata başlanması, kaçak yapılaşmanın tamamen ortadan kaldırılması, binaları yapan müteahhit ve mühendislerin belli sürelerle binalardan sorumlu olması gibi ciddi tedbirler artık hayati önem taşıyor.

Gelelim Bursa ve Nilüfer’e…

Evet yasal düzenlemeler şart ama kör kör parmağım gözüne şeklinde memleketin her tarafının çeşitli bahanelerle kaçak yapılaşmaya teslim edilmesi de kabul edilemez.

Nilüfer’de son yıllarda akıl almaz bir hızla artan kaçak ve hormonlu yapılaşma artık gerçek bir şehircilik afetine dönüşmüş durumda. Nilüfer’e bakan herkesin içini sızlatan bu duruma ne yazık ki ne kamu ne de yerel yönetimler önlem almıyor, alamıyor. Kusura bakmasın kimse. Kurulan kirli ittifakların şehirleri ne hale getirebileceğini en net görüntüsü Nilüfer’de yaşanıyor. CHP yönetiyor AK Partili müteahhitler hormonlu binalarla ilçeyi yaşanmaz hale getiriyor. Üstüne partili bilmem ne tiplerin yaptığı kaçaklar da ekleniyor, sonra bir gidip bir garibin kümes büyüklüğünde barakası yerle bir edilerek kaçakla mücadele ettiklerini duyuruyorlar kamuoyuna. Utanın…

Geçtiğimiz günlerde CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, Nilüfer’de artık kaçak yapılaşmaya göz yumulmayacağını söyledi. 1999’dan beri CHP yönetiyor Nilüfer’i. Zaten ondan önce de pek bir şey yoktu. Ne olduysa son 30 yılda oldu. Tüm sorumluluk CHP’de değil tabiki. 30 yılda en fazla iş yapanlara bakınca AK Partili müteahhitler olduğunu görüyoruz. Ne güzel tezgah kurdular. Paslaşa paslaşa Nilüfer’i rant uğruna hilkat garibesi bir kente dönüştürdüler.

Şimdi madem Özgür Şahin, son 30 yılı göz ardı ederek bundan böyle kaçak yapılaşmaya izin verilmeyeceğini söylüyor, o halde artık mahalle mahalle bina bina kaçak yapılaşmayla mücadeleyi takip edip, gerekirse kendi belediyesine ayar vermek zorunda. CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk geçenlerde bir WEB TV yayınına katılıp, Bursa'nın yeşil dokusunun giderek kaybolduğunu ve şehrin betonlaşma oranının yüzde 35'e ulaştığını belirterek, "Uludağ'dan Bursa'ya doğru baktığımızda yeşili göremez olduk. Şehri saran bir hastalık gibi” ifadelerini kullandı. Çok haklı ve bu söylem oldukça doğru. O halde Hasan Öztürk bu andan itibaren Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin kaçak yapılaşmayla ilgili mücadelesine destek vermeli. Yetmez. TBMM’de kaçak yapılaşmayla mücadele noktasında atılması gereken adımlarla ilgili kanun teklifi verip kamuoyuyla da süreci paylaşmalı.

Daha önce benim de çok defa yazdığım Nilüfer’deki kaçak yapılaşmayla ilgili Pelin Akdemir’in Gazeteduvar için yaptığı haber gerçekten ibret verici. Nilüfer'in dört yanından feryatlar yükseliyor ancak siyaset de kent yönetimi de hamasetten öteye geçemiyor. Mesela Yaylacık Muhtarı “Ovada tarım alanı kalmadı” diyerek ses yükseltiyor. Aynı haberde 1500’ün üzerinde tespit edilmiş kaçak fabrika ve bunların 800’ü aşkını için yıkım kararı olduğuna dikkat çekilirken, bunların her geçen gün sayılarının arttığı da ortada.

CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, kaçak yapılaşmaya asla müsaade edilmeyecek vurgusu üzerine geçtiğimiz günlerde bazı örnekler vermiştim ilgilenilmesi gereken. Merak edenler buradan okuyabilir.

https://www.sehirmedya.com/yazarlar/alpaslan-yildiz-129/ozgur-sahin-ve-kacak-yapilasma-meselesi-319192

Eklemeler yapalım. Görükle yeni mezarlığın yanında kaçak yapılan işletme, Yolçatı ve çevresinde kum gibi artan kaçak yapılar, mesela daha önce gündeme getirdiğimiz Referans Yemek Sanayi’ye ait Görükle Tahtalı arasındaki sur duvarlarına benzeyen kaçak duvarlarla çevrilen alanın önüne satılık ilanı yapıştırılmış. Duvarlarla değeri 2-3 katına çıkmış oluyor. Kaçaktan rant devşirme anlayacağınız. Özgür Şahin oldukça iddialı çıktığına göre bu iddianın arkasında durmak için Büyükşehir Belediyesi ile de koordinasyon sağlamalı.

Malum yıkımlar için araç parkının yetersiz olduğunu söylüyor Şadi Özdemir ve ekibi. Biran önce belki de ortak bir araç parkı oluşturarak, kaçak yapılaşmanın önüne net bir şekilde geçilmeli. Yıkımlara da örneğin NİLBEL’in genel müdürü İbrahim Mart’ın şoförü Mehmet Turna’nın Tahtalı bölgesinde yaptığı ve kiraya verdiği 4-5 depo binasından başlanmalı. Tabi rant havuzunun gözü pek AK Partili müteahhitlerine de dokunduğunu görmek kamuoyuna hem güven verecek hem de adalet duygusunu pekiştirecektir. Özgür Şahin yeni bir basın toplantısı ile kaçak yapılaşmanın Nilüfer için beka sorunu olduğunu ortaya koyup, kaçak yapı yaparak siyasi baskı ile bunu ranta dönüştürenleri de açıklamalı. Öyle genel laflarla bu durumu sürdürmek kimseyi tatmin etmez.

Bu kaçak yapılaşma ve hormonlu büyüme aynı hızla devam ederse Nilüfer yaşam sorunu ve kentimiz için beka sorunu haline gelmiş olacak. Artık laf değil icraat vaktidir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
ŞehirMedya En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.