Mudanya, son 10 yılda en az 30 yıl geriye gitti şüphesiz. Son bir yılda ise en azından mesafeyi kapatmak için bozulanları tamir etmeye çalışan bir belediye başkanı ile umudunu yeşertti. Deniz Dalgıç’ın göreve gelmesinin üzerinden geçen bir yılda yaptıkları ve önümüzdeki döneme ait düşüncelerini paylaştığı toplantı oldukça kalabalık bir katılımla gerçekleşti.

Deniz Dalgıç, görevde bir yılını tamamladı. Teraziye koyduğumuzda olumlu tarafları oldukça ağır basıyor. Tebrik edilecek yönleri gibi tenkit edilecek yerleri de var. Hepsine birer birer bakalım.

Öncelikle göreve geldiği günden beri şehirli bir düşünce ve vizyonla kenti yönetmenin çabası içinde olduğunu görüyoruz Deniz Dalgıç’ın. Tıpkı adaylaşma sürecinde, sonrasında adaylık sürecinde olduğu gibi hedefleme ve hedefe yönelme noktasında oldukça motive ve kararlı bir yürüyüş içerisinde.

Son 15 yılda bütçesinin ne için kullanıldığı belli olmayan ve ciddi bir araştırmaya ihtiyacı olan Mudanya Belediyesi’nde (ki bunun 10 yılı CHP yönetiminde geçti) kısıtlı imkanlarla harikalar oluşturmasını kimse beklemiyordu. Ama beklenen bir şeyi gerçekten başardı Deniz Dalgıç. Mudanya’nın üzerine kabus gibi çöken, hamaset ve kavga dışında hiçbir şey üretmeyen, insanları mutsuz ve gergin bir şehri kısa sürede gülen yüzler ve gerilimden uzak bir alana taşımayı başardı. Bu yapılan en büyük hizmet şüphesiz.

Deniz Dalgıç göreve geldiğinde ne bir belediye binası, ne de bir bardak çay ikram edecek parası vardı belediyenin. Hiçbir hizmet yapılmadan geçen 10 yılda ciddi bir borçla devredilen belediyenin nerede olduğu bile belli değildi. Sadece bir mazbata ve belediye mührü verildi Dalgıç’a. Ve enkaza çevrilmiş bir şehir.

Sabahtan akşama enkaz edebiyatı, borç edebiyatı yaparak bir yılını geçirebilirdi. Bunun örneklerini biliyoruz. İlk aylarda maaşları bile tam ödeyemeyerek geciktirir bir bütçeyle yürütmek zorunda kalsa da Deniz Dalgıç’ı farklılaştıran ve şehirli yapısını ortaya koyan çözümler ürettiğini gördük. Hayri Türkyılmaz’ın aylarca satışa çıkarıp satamadığı Has Mahalle sınırlarındaki belediyeye ait arazileri ada bazında satışını sağlayarak belediyenin mali döngüsünü sağladı.

Yılbaşı sokağı, Ramazan sokağı gibi oldukça ilgi çeken etkinlikleri belediyenin cebinden kuruş çıkmadan ama bugüne kadarki benzerlerinin katbekat üzerinde bir memmuniyet sağlayacak şekilde gerçekleştirmesi de çözümü önce kafada gerçekleştirmek gerektiğinin güzel örneklerinden biri oldu açıkçası.

Belediye binası için ilk etapta Büyükşehir Belediyesi’ne ait halihazırda Gençlik Merkezi olan eski pratik kız sanat okulunun olduğu bina ile önceki dönemde inşa edilen ve halihazırda kurs ve Bursa Yuvam hizmetlerinin verildiği 4 katlı binayı istedi Deniz Dalgıç ama Büyükşehir bu binaları vermeye yanaşmadı. Mütareke meydanına bakan Ziraat Bankası binası ile yıkılan belediye binasının arsasını takas etme teklifi de banka tarafından çok cazip olmasına rağmen reddedildi. Bina için arayışlar devam ediyor.

Mütareke Meydanı gerçek anlamda batı tarzı bir havaya büründü. Gerek meydan çevresinde oluşan kafe ve yiyecek yerleri gerekse meydanın sürekli kültürel sosyal ve sportif etkinliklerle canlı tutulması, Mütareke Binası ve meydanına gerçek bir meydan hüviyeti kazandırdı.

Kişisel kapris ve hırslar yüzünden kapatılan kapalı pazarın yeniden açılması, yine inat uğruna inşa edilen ancak 3 katlı binanın tepesinde olduğu için insanların alışverişte güçlük çekmeleri nedeniyle ilgi görmeyen Halitpaşa pazarının yeniden sokak pazarına dönüştürülmesi, belediyenin tüm alan ve imkanlarının ayrım gözetmeksizin tüm halkın kullanımına açılmış olması dönemin artı değerleri.

Bugün tüm yayın organlarında ve köşe yazılarında Deniz Dalgıç’ın bir yılda yaptıkları ve önümüzdeki süreçte yapmayı planladıkları yer alıyor. Tekrara düşmeden iki önemli konuya değinerek geçeyim. Birincisi Mudanya’nın deniz avantajına rağmen yeme içme sektöründe gereken noktaya ulaşamamasında A klas yemek mekanlarının neredeyse hiç olmaması önemli bir neden. Mudanya sahillerindeki tam 9 alanda yeni lokanta ve ticari alanlar oluşturacak belediye. Bunun yanında işlevini kaybetmiş ve hem görüntü hem de hijyen açısından sıkıntılı yerler ise kaldırılacak. Tarihi simge yapıların restore edilerek ziyarete ve kullanıma açılacak olması da oldukça değerli.

Bir noktaya daha değinmeliyim. Dalgıç, Mudanya’yı kurallar içinde olabildiğince konforlu ve rahat bir şehir yapabilmek için kararlı adımlar atıyor. Ancak bunu kırıp dökerek kavga ederek değil uzlaşarak ve doğrusunu göstererek yapıyor. Mesela Fener Rum Patriği’nin Kumyaka’daki kaçak onarılan evini belediye yıktı. Patrikhane’den tepki gelmediği gibi yıkım enkazının parası ödenerek belediye tarafından kaldırılması için ricacı bile oldular. Kanun konuldu Papazın önüne ve Patrikhane kanunu görünce saygı duyup tepki vermedi.

Sonuç olarak Deniz Dalgıç’ın şehirli vizyonu ve geleceğe yönelik vizyon ortaya koyması Mudanya’da kara bulutları dağıtırken, şehri yeniden konforlu bir gelecek için umutlandırıyor.

Gelelim eleştirilmesi ya da kamuoyunun yeterince bilgisi olmadığı için kafalarda soru işareti oluşturan noktalara. Gerek Mudanya Belediyesi’nin hizmetlerini sürdürebilmesi gerekse ilçe için elzem olan dönüşümün sağlanabilmesi için ciddi kaynak oluşturması gerekiyor. Bu kaynağın sadece eldeki imkanlarla sağlanması mümkün görünmüyor.

Devlet desteği, iç ya da dış kredi başta olmak üzere finansman yöntemlerinin biran önce oluşabilmesi için birkaç plana ihtiyaç var. Ucuz finansman bulmanın çok da mümkün olmadığı bir süreçte, yap işlet devret modelleri, yap işlet modelleri, kar paylaşımı modelleri başta olmak için tüm seçeneklerin masaya gelmesi şart. Daha da önemlisi ciddi bir finans danışma ve finans oluşturma ekibinin kurulması, yeni finans alanlarının bulunması da oldukça gerekli ve bu acil gerekli.

Lansmanı yapılan Mudanya Meydan projesi, ilçenin çıtayı bir üste takması için ciddi bir fırsat. Ancak bu projenin de hem devlet desteğine hem de ayrıca finans desteğine ihtiyacı var. Belediyenin kendi içinde de yeniden yapılanma ihtiyacı olduğunu söylemeliyim. Bu çerçevede diğer ilçe belediyelerinin olduğu gibi Mudanya Belediyesi’nin de üstündeki yüklerin bir kısmının Büyükşehir Belediyesi tarafından alınması, yine merkezi idarenin de en azından üzerine düşen görevleri ve yatırımları yapması oldukça önemli. Mudanya için umut yeşermeye başlarken geleceğe yönelik güzel şeyler söylemeye dilimiz alışıyor. Bu da oldukça önemli bir aşama.

Son olarak, tam 10 yıl kavgadan, hır gürden beslenen bir eşkal tarafından yönetilemedi Mudanya. Demografik yapıdan kaynaklanan siyasi tutuculuk nedeniyle sandığa giren oyların sadece fanatik taraftarlık içgüdüsüyle sandığa giden oylar Mudanya’ya çok şey kaybettirdi. 10 yıllık zihinsel işgal döneminin ardından kavgadan uzak, halka yakın, insanları merkeze alan bir yönetimin emarelerini görüyoruz. Mudanya’da hiçbir şey değişmese bile üstündeki gerilim ve negatif enerji tamamen kalktı.

Bir eklemeyle tamamlayalım. Mudanya’ya barış geldi diye bir başlık atmış AK Partili mühimlerin yancısı solumsu yazar. 10 yıl boyunca Hayri Türkyılmaz denen tipin baş savunucusu olmasına rağmen her kaba girdiğinde o kabın şeklini alacağını bir kez daha gösterircesine. Mudanya’da son savaş 12 Eylül 1922’de sona erdi. Barışın başkenti sloganları da iş görmezlerin uydurduğu saçma sapan söylemlerden başka bir şey değildi.

Mudanya’da millete, halka esnafa savaş açmaya kalkan bir tiran vardı ve o tiranı gazlayanlar aday olmayacağı belli olduktan sonra ona yürüdüler ve yürümeye devam ettiler. Hele bir metre zeytinliği imara açmadı yalanını ve algısını sürdürmeye çalışanların ne kadar komik olukları Tepedevrent’ten Güzelyalı ve Mudanya’ya bakıldığında ruhsatsız kaçak yapılan binlerce konutu görünce daha net anlaşılıyor. Sadece Çamlıbel’deki Yelkenevler sitesi bile işlenen günahların en bariz göstergesi.

Dipnot:

Deniz Dalgıç, oldukça etkili bir sunum yaptı. Belediyenin icraatları ve projelerinin yer aldığı hizmet sunumuydu. Ancak Deniz Dalgıç, sunumu sürecinde siyasi mesajlarda verdi. Bunu üstüne basarak sık sık tekrarladı. Evet belli oranda belediye başkanları da siyaset yapar ve yapmalıdır ancak belediyenin hizmetlerinin tanıtıldığı bir toplantıya genel siyasetle ilgili mesajların damga vurması da tartışılması gereken bir konu. Bu mesajları CHP Mudanya İlçe Başkanı Kurtuluş Furkan Atalay ya da İl Başkanı Nihat Yeşiltaş verse daha yerinde bir davranış olurdu diye düşünüyorum.