Geçtiğimiz yıl bu zamanlar, evimizin havası biraz daha gergindi. Oğlum yoğun bir tempoda LGS’ye hazırlanıyordu, bizse eşimle birlikte onun yanında durmaya, bazen sessizce destek olmaya, bazen de ona yol göstermeye çalışıyorduk. Çok şükür ki bu zorlu sürecin sonunda Bursa Nilüfer Borsa İstanbul Fen Lisesi'ni kazandı. Ama bu yazıda asıl bahsetmek istediğim, sadece başarı değil; o başarıya giden yolda yaşadıklarımız.
LGS, yalnızca bir öğrencinin sınavı değil. Ailece girilen bir sınav bu aslında. Çocuklar çalışırken, anne babalar da kendilerini sınavdan geçiriyor: Sabır, anlayış, empati… Hangi duyguyu ne zaman göstereceğinizi bilemediğiniz bir dönem.
Bu süreçte öğrenci kadar, anne ve babaların da dikkat etmesi gereken bazı şeyler var. Ben kendi tecrübelerime dayanarak birkaç tavsiyede bulunmak isterim.
Bizler çoğu zaman “çocuğumuz için en iyisini biz biliriz” refleksiyle hareket ediyoruz. Oysa çocuklar bu süreçte kendi sorumluluklarını üstlenmek zorunda. Biz sadece yol arkadaşı olmalıyız, kaptan değil. Biz oğlumuzla birlikte çalışma programı yaptık ama son kararı hep ona bıraktık. Bu hem özgüvenini artırdı, hem de sorumluluk duygusunu pekiştirdi.
Sınavda yüksek puan almak, iyi bir okula gitmek elbette önemli ama bu her şey değil. LGS, çocuğun karakterini, azmini, pes etmeme gücünü sınadığı bir süreç. Bu kazanımlar en az puan kadar değerli. Oğlum sınavı kazanmasa da aynı gururu hissedecektim çünkü gerçekten emek verdi, mücadele etti.
Bu süreçte çocukların ruhsal dengesi çok önemli. Biz evimizde mümkün olduğunca huzurlu bir ortam yaratmaya çalıştık. Televizyonu kısmak, gereksiz stresli sohbetlerden kaçınmak, aile içi tartışmalardan uzak durmak küçük ama etkili dokunuşlar oldu.
Bazen çalışmıyor gibi görünse de beyni dinlenmeye ihtiyaç duyuyor. Ara sıra birlikte yürüyüşe çıktık, film izledik, güldük. Bu anlar hem onun zihnini rahatlattı, hem de aramızdaki bağı kuvvetlendirdi.
En zor olanı belki de bu. İçten içe tedirgin olurken dışarıya sakin bir duruş sergilemek. Ama çocuğunuz sizdeki stresi hissederse kendi yükü iki katına çıkar. Biz mümkün olduğunca olumlu konuşmaya, “Her şeyin bir zamanı var” demeye özen gösterdik.
Sonuçta oğlumuz çok istediği bir liseye yerleşti ama bizim için en önemlisi; bu yolculukta onun yanında olup ona güven verdiğimizi hissettirebilmekti. Çünkü LGS sadece bir sınav değil, çocuğun hayata dair ilk büyük sınavlarından biri. Bu sınavı birlikte geçmek, sonucu ne olursa olsun, aileye büyük bir kazanım sağlıyor.
Yeni LGS yolcularına ve onların kıymetli ailelerine sabır, anlayış ve bolca moral diliyorum.
Unutmayın, en güzel destek sevgiyle verilir.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
ŞehirMedya
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Azize Yüksel
Sınavdan fazlası, Ailece bir sınav
Geçtiğimiz yıl bu zamanlar, evimizin havası biraz daha gergindi. Oğlum yoğun bir tempoda LGS’ye hazırlanıyordu, bizse eşimle birlikte onun yanında durmaya, bazen sessizce destek olmaya, bazen de ona yol göstermeye çalışıyorduk. Çok şükür ki bu zorlu sürecin sonunda Bursa Nilüfer Borsa İstanbul Fen Lisesi'ni kazandı. Ama bu yazıda asıl bahsetmek istediğim, sadece başarı değil; o başarıya giden yolda yaşadıklarımız.
LGS, yalnızca bir öğrencinin sınavı değil. Ailece girilen bir sınav bu aslında. Çocuklar çalışırken, anne babalar da kendilerini sınavdan geçiriyor: Sabır, anlayış, empati… Hangi duyguyu ne zaman göstereceğinizi bilemediğiniz bir dönem.
Bu süreçte öğrenci kadar, anne ve babaların da dikkat etmesi gereken bazı şeyler var. Ben kendi tecrübelerime dayanarak birkaç tavsiyede bulunmak isterim.
Bizler çoğu zaman “çocuğumuz için en iyisini biz biliriz” refleksiyle hareket ediyoruz. Oysa çocuklar bu süreçte kendi sorumluluklarını üstlenmek zorunda. Biz sadece yol arkadaşı olmalıyız, kaptan değil. Biz oğlumuzla birlikte çalışma programı yaptık ama son kararı hep ona bıraktık. Bu hem özgüvenini artırdı, hem de sorumluluk duygusunu pekiştirdi.
Sınavda yüksek puan almak, iyi bir okula gitmek elbette önemli ama bu her şey değil. LGS, çocuğun karakterini, azmini, pes etmeme gücünü sınadığı bir süreç. Bu kazanımlar en az puan kadar değerli. Oğlum sınavı kazanmasa da aynı gururu hissedecektim çünkü gerçekten emek verdi, mücadele etti.
Bu süreçte çocukların ruhsal dengesi çok önemli. Biz evimizde mümkün olduğunca huzurlu bir ortam yaratmaya çalıştık. Televizyonu kısmak, gereksiz stresli sohbetlerden kaçınmak, aile içi tartışmalardan uzak durmak küçük ama etkili dokunuşlar oldu.
Bazen çalışmıyor gibi görünse de beyni dinlenmeye ihtiyaç duyuyor. Ara sıra birlikte yürüyüşe çıktık, film izledik, güldük. Bu anlar hem onun zihnini rahatlattı, hem de aramızdaki bağı kuvvetlendirdi.
En zor olanı belki de bu. İçten içe tedirgin olurken dışarıya sakin bir duruş sergilemek. Ama çocuğunuz sizdeki stresi hissederse kendi yükü iki katına çıkar. Biz mümkün olduğunca olumlu konuşmaya, “Her şeyin bir zamanı var” demeye özen gösterdik.
Sonuçta oğlumuz çok istediği bir liseye yerleşti ama bizim için en önemlisi; bu yolculukta onun yanında olup ona güven verdiğimizi hissettirebilmekti. Çünkü LGS sadece bir sınav değil, çocuğun hayata dair ilk büyük sınavlarından biri. Bu sınavı birlikte geçmek, sonucu ne olursa olsun, aileye büyük bir kazanım sağlıyor.
Yeni LGS yolcularına ve onların kıymetli ailelerine sabır, anlayış ve bolca moral diliyorum.
Unutmayın, en güzel destek sevgiyle verilir.