Beklendiği gibi, Van BŞB Abdullah Zeydan, üç yıllık hapis cezasından sonra görevinden alınarak, yerine Van Valisi Ozan Balcı Kayyum olarak atandı. Zeydan Van’da görevden alınan 3. BŞB oldu. Seçimin hemen ardından İl seçim Kurulu, Zeydan’ın seçilme yeterliliğine sahip olmadığı gerekçesiyle, mazbatasını vermemişti. Kopan bir siyasi gürültüden sonra, araya YSK girip Zeydan’a mazbatasının verilmesini temin etmiştir. Ancak Zeydan’ın kısmeti buraya kadarmış, 10 ay 15 gün sonra görevinden alınmıştır.

İspanya gibi Avrupa ülkelerinde terörü kınamayan partiler kapatılır, o partilerin milletvekilleri, belediye başkanları tutuklanırken, Türkiye’de bırakın terörü kınamasını, Zeydan gibi “PKK’nın Türkiye’yi tükürüğü ile boğacağı” ile tehdit eden bir terör sevicisi ya da elemanı görevden alınınca, yeni bir siyasi şamata kopmuştur. Tuhaf olan PKK/DEM’den çok CHP’nin bu şamataya öncülük etmesidir.

CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel, Zeydan’ın görevden alınması üzerine: “Erdoğan, Kenan Evren’in Fatsa’da Terzi Fikri’yi görevden alarak başlattığı darbeci geleneği, Abdullah Zeydan’ı görevden alarak devam ettirmektedir. Buna hiçbir demokratın sessiz kalmaması gerekir” demiştir. (Karar gazetesi, 15.02.2025)

Özel’in çıkışında hem önemli bilgi yanlışları var hem de önemli itiraflar vardır. Kimdir bu Terzi Fikri ve durup dururken Özel’in aklına nereden düşmüştür? Adı Fikri Sönmez, 1938’de Fatsa’nın Kabakdağı Köyünde Gürcü Golomenidzeler ailesinin çocuğu olarak doğmuştur. İlkokuldan sonra terzi çırağı olmuştur. 1960’lı yıllarda TİP üyesi olmuş, sonra Dev-Genç’e katılmıştır. Fatsa’da terzi çırağı iken DEV-GENÇ ile birlikte İstanbul’daki ABD 6. Filosuna karşı mücadele ettiği ileri sürülmektedir. 1970’lerde Mahir Çayan grubu olan THKP-C’ne katılmıştır. Muhtemelen sol mahalledeki ününü de bu katılımına borçludur.

1972’de Maltepe Cezaevinden kaçan Çayan ve arkadaşlarının Karadeniz’de saklanmalarına ve eylemlerine yardımcı olduğu için, tutuklanıp ceza almış, ancak 1974 affıyla serbest kalmıştır. 26 Mart 1972’de Ordu/Ünye’deki Radar Üssünde görevli Kanadalı John Law, İngiliz Gordon Banner ve Charles Turner adlı teknisyenler, firari Çayan grubu tarafından kaçırılmışlar, 31 Mart 1972’de Tokat Niksar Kızıldere köyünde, bu teknisyenleri öldürmüşler, kendileri de aynı gün bir askeri operasyonda ölmüşlerdir. Terzi Fikri bu tür olayların mihmandarlığını yapmaktan hüküm giymiş, Giresun, Ordu ve Samsun illerinde DEV-GENÇ (Devrimci Yol) militanlığı yapmıştır.

1978’den itibaren Fatsa’da sol grupların faaliyetleri, etkileri artmıştır. Belediye Başkanı Nazmiye Komitoğlu’nun vefatı üzerine 14 Ekim 1979’da yapılan ara yerel seçimde, Terzi Fikri Fatsa Belediye Başkanı seçilmiştir. Seçimden sonra Fatsa’da sol terör eylemleri artmıştır. Özellikle sağ görüşlü olan ailelere yapılan saldırı, baskı ve evlerinin, dükkanlarının kundaklanması gibi olaylardan sonra, bu sağ görüşlü aileler ilçeden göç ettirilmiştir. Terzi Fikri seçildikten sonra, Fatsa’yı 11 ayrı bölgeye ayırıp, Halk Komiteleri adıyla yeni bir örgütlenme tesis etmiş, sağ görüşlü ailelerin ilçeden göç ettirilmesine, bir çeşit etnik temizliğe öncülük etmiştir. Komiteler aracılığı ile içki, kumar ve kadına şiddet yasaklanmıştır.

11 Temmuz 1980’de yapılan askeri operasyon ile Fatsa’da sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, 300 kişi tutuklanmış ve böylece 2000 sanıklı Dev-Yol Davası başlatılmıştır. Terzi Fikri’de bu operasyonda görevden alınarak, Amasya Askeri Cezaevinde tutuklanmış, “Devletin anayasal düzenini zorla değiştirmeye teşebbüsten” yargılanmış, ağır hapis cezasına mahkum edilmişken, 4 Mayıs 1985’te cezaevinde kalp krizinden ölmüştür.

Terzi Fikri’yi görevden alan askeri operasyon yapıldığında Türkiye’de Süleyman Demirel Hükümeti vardır. Hükümete rağmen Genelkurmay Başkanı Kenan Evren’in terzi Fikri’yi görevden aldırması, akla uygun değildir. Terzi Fikri toplam 8 aylık bir sürede belediye başkanlığı yapmıştır.

Cumhuriyet döneminde Türkiye’de görevden alınan yüzlerce belediye başkanı olmuştur. En çok bilinenlerden birisi, CHP tarafından, Şubat 1931’de Samsun Belediye Başkanı Boşnakzade Ahmet Bey, şiir okuduğu için 1998’de Tayyip Erdoğan’ın görevden alınmasıdır. Özel, bunlardan hiçbirisini hatırlamazken, belediye başkanlarının görevden alınmalarına örnek olarak, neden cahil bir terörist olan Terzi Fikri’yi hatırlatma ihtiyacı duymuştur?

Özgür Özel’in Terzi Fikri’ye karşı, bir minnet bir vefa borcu olabilir. Özel, yaş itibarı ile Dev-Yol, Dev-Sol terörüne, yetişemediği için duyduğu üzüntüden dolayı kendince bir çeşit teskin arayışı içinde olabilir. Sol terör örgüt elemanlarını, “birer demokrasi kahramanı” gibi takdim eden Özel’in, demokrasi anlayışı Fatsa örneğidir. Solcu olmayan ailelerin dövülmeleri, öldürülmeleri, evlerinin kundaklanmaları ve topluca tehcir edilmeleridir. CHP değişti diyen bedhahlar, Fatsa örneğini anlamalıdır, Halk terörle tehcir edilince halk iradesi nasıl ortaya çıkacaktır?

CHP Genel Merekezinin kedisi Şero ölünce, bir kahraman gibi törenle parti bahçesine gömülmüştür. Şero için Özel’in nasıl anma törenleri yaptığını henüz öğrenemedik. Görünüşe bakılırsa Özel, Terzi Fikri için Fatsa Kabadağ Köyünde bir anıtmezar yaparak anma töreni yapabilir. CHP idaresi, PKK’ya müzahirliği mahkeme kararlarında yer alan sadece Abdullah Zeydan gibileri değil, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve nihayet Terzi Fikri gibi teröristleri baş tacı etmektedir. Bu yüzden “Terörsüz Türkiye” için fazla iyimser olmamak gerekir. CHP’nin olduğu Türkiye’de, terörsüz Türkiye, mümkün ve muhtemel değildir.