SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yıl başını nasıl kutlayacağız?

Yazının Giriş Tarihi: 27.12.2024 16:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.12.2024 16:10

Noel kelimesinin kökeni Latince, Natalis(doğum)’dir. Bu kelime Fransızca Noel şeklinde söylenmiş oradan da Türkçeye Noel diye geçmiştir. Burada doğumdan kasıt elbette Hz. İsa’nın doğumudur. Hıristiyanlar bugünü, “Doğuş Bayramı, Kutsal Doğuş, Milat Yortusu” diye adlandırmıştır. İngilizce konuşan ülkelerde ise Noel yerine Christmas (Kırismis) kelimesi kullanılmaktadır. Yine Almanca konuşan ülkelerde ise Noel gecesi yerine Weihnachten (Kutsal geceler” deyiminin kullanıldığı bilinmektedir.

Ancak Hıristiyanlar arasında Hz. İsa’nın doğumu günü hakkında eskiden beri görüş ayrılıkları vardır. Hıristiyan mezheplerinden Katolikler ve Protestanlar çoğunlukla 25 Aralık gününü, Noel günü/bayramı sayar ve kutlamalarına bir gün önce 24 Aralık’ta başlarken, Ortodokslar ve Ermeni Kilisesi ise doğum günü olarak 6 Ocak’ı kabul etmiştir. Noel ile Milat eş anlamlıdır. Bu yüzden Hıristiyanların çoğunlukta oldukları ülkelerde, Noel/Milat günü yani yılbaşı günü, resmi bayram günüdür, tatil günüdür.

Noel/Milat günleri Hıristiyan ülkelerinde çok renkli şekilde kutlanmaktadır. Kiliselerde, sokaklarda, çoğunlukla çocuklardan oluşan korolar, Noel ilahileri söylerler. Hıristiyanlar, Noel’den önce Noel için evlerinde Noel partileri vererek kendilerini ve yakınlarını Noel’e hazırlamış olurlar.Noel kutlamalarının değişmeyen iki unsuru Noel Baba ve Çam ağacıdır. Noel Baba bir Hıristiyan Azizi’dir. Antalya’nın Demre ilçesinde 4. Yüzyılda yaşadığı iddia edilmiştir. Ren geyiklerini kızaklarına koşarak, dünyanın dört bir yanındaki çocuklara hediyeler götürmesiyle tanınır. Jeolojik devirlerden beri Antalya ve çevresinde Ren geyiğinin yaşadığı görülmemiştir. Ancak Hıristiyanlar, bir de Demre Belediyesi böyle inanmıştır. Bu yüzden Demre’de bir Noel Baba heykeli dikilmiştir.

Noel/Milat gecelerinin değişmeyen unsurlarından Çam ağacı da her ne kadar paganlık döneminden kalmış ise de Hıristiyanların, kutlama nesnelerinden birisi olmuştur. Yaprak dökmeyişi, hep yeşil kalması, sonsuzluk, ölümsüzlük sembolü sayılmıştır. İskandinavyalılar, Hıristiyan olduktan sonra şeytanı korkutup kaçırmak için süsledikleri çam ağaçlarını renkli ışıklarla süslemişlerdir. Şeytanın gerçekten korkup kaçtığı bilinmez ancak bu İskandinav geleneği, zamanla bütün Hıristiyanların arasında yayılmış ve Noel kutlamalarının vaz geçilmezi olmuştur.

20. Yüzyıla kadar Hıristiyan olmayan topluluklar, Hz. İsa’nın doğum gününü kutlamazlardı. 20. Yüzyılla birlikte Hıristiyan olmayan topluluklarda, Milat/Noel gününü “yılbaşı” adıyla kutlamaya başladılar ve “Biz Hıristiyan değiliz, yılbaşı olarak kutluyoruz” demektedirler. Türkiye’de 1 Ocak 1926 günü resmi olarak milat takvimi kullanılmaya başlanmıştır. Bu tarih aynı zamanda Noel kutlamaları için de bir başlangıçtır.

Yüzyıl önce Noel/Milat kutlamalarını Türkiye’de, Ermeniler ve Rumlar yapardı. Bu yüzden yılbaşı kutlaması bir Hıristiyan/bir gavur işiydi. Türkiye Ermenileri Yıl başına Surp Dzinunt (Kutsal Doğuş) derler ve kutlamalarını 6 Ocak günü yaparlardı. Türklerin ezici çoğunluğu yıl başı kutlamalarını, Hıristiyanların işi bilir ve uzak dururdu.

Milat takviminin resmi yıl takvimi olarak kullanılmaya başlanmasıyla önce takvim yerleşmiştir. O dönemde bütün basın CHP Hükümetine bağlıydı. Hükümetin izin vermediği kimse gazete çıkaramazdı. Hükümet ise bu izni, yalnızca kendi taraftarlarına vermiştir. Bu yüzden o dönemin basını “parti basınıdır”.

İşte bu parti basını ve radyolar ile yavaş yavaş hemen her yıl, “Noel kutlamalarının Hıristiyanlıkla ilgisi olmadığı” tekrarlanmıştır. Halk evleri vb kurumlar aracılığı ile ve elbette Hıristiyanlar ile birlikte ve aynı zamanda yıl başı kutlamaları yapılmıştır. Ancak bu kutlamalar yapılırken, yıl başı kutlamalarının, Hıristiyanlık ile hiç ama hiçbir ilgisinin olmadığı yerli yersiz vurgulanmış ve yıl başı kutlama haberleri, önemli bir habermiş gibi işte bu parti basınında tekrarlanmıştır.

Türkiye’de yıl başı kutlamaları için 1 Ocak 1931’den itibaren Piyango çekilişleri yapılmıştır. Böylece piyango çekilişleri, Çam Ağacı ve Noel Babadan sonra yıl başı kutlamalarının vaz geçilmezleri arasında yer almıştır. CHP hükümeti piyangoyu kurumlaştırmak için, bir adım daha atmış 1939’da Milli Piyango idaresini kurmuştur. Parti basınının telkinleri, yıl başı kutlamaları derken, “biz Müslümanız ama yıl başı da kutlarız” diyen bir kitle ortaya çıkmıştır.

1 Ocak 1936’dan itibaren Türkiye’de yıl başı kutlamalarını takip eden gün 1 Ocak günü resmi bayram, resmi tatil günü ilan edilmiştir. O günden beri de bu uygulama devam etmektedir. Türkiye’de halkın ezici çoğunluğu Müslümandır ve Hıristiyan geleneği olan Noel/Yılbaşı kutlamalarına muhaliftir. Hıristiyanlar kendi evlerinde, iş yerlerinde Yıl Başı kutlaması yapabilirler.

Hıristiyan olmayan “Biz Müslümanız ama Yıl Başı kutlarız” diyenler de kendi evlerinde iş yerlerinde yıl başı kutlaması yapabilirler. Devlet bunlara müdahale etmemelidir. Ancak aynı devlet bir azınlık takıntısı için bütün kurumlarını Yıl Başı için seferber edebilir mi? Yıl Başı gecesinde Emniyet Müdürlüğünde izinleri kaldırıp, polisleri sarhoş taşımak için bekletebilir mi?

“Tepeden tırnağa her halimizle Batılı bir toplum olacağız” narasıyla başlayan bu Batılılaşma uygulamaları giderek, Batıdaki her şeyi anlamadan, bilmeden, bize uygunluğuna bakmadan maymun iştahıyla tekrar etme çabaları büyük bir kültürel erozyona uğramıştır. Türkler, kendi geleneklerinden tiksinen ancak Avrupalıların geleneklerini kutsayarak aşkla tekrarlayan durumuna gelmişlerdir. Bütün bunlara rağmen nasıl yıl başı kutlaması yapacağız?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.