Geride kalan 11 haftada anladım ki bu ligde öyle çok kaliteli futbol görmek çok mümkün değil.

Sen istesen de güzel futbolu, rakip buna müsaade etmiyor.

Bursaspor, bu haftaki rakibi İzmir temsilcisi Bulvarspor karşısında da üstün oynayan taraftı.

Daha maçın 7’nci dakikasında gelen gol, “maç çok farklı mı bitecek” dedirtti hepimize.

Gol sayısını arttırmak isteyen Bursaspor rakip alana daha fazla yüklenmek isterken zaman zaman defansında açıklar verdi.

Özellikle kademe anlayışı kaybolunca konuk İstanbul ekibi bir kaç net pozisyon buldu Bursaspor kalesinde.

İkinci yarıda da gol çok erken geldi.

Ahmet İlhan Özek, yine jeneriklik bir gole imza atarak 55’nci dakikada durumu 2-0 yaptı ve bir anlamda rakibin fişini çekti.

Bu bölümden sonra maç Bursaspor için antrenman niteliğindeydi bir anlamda.

Mücahit Can Akçay, 88’de skoru 3-0 yapan golü attı ve maç bu skorla bitti.

Dediğim gibi harika bir futbol yoktu sahada.

Bursaspor “süper oynadı” diyemiyorum ama bu maç ile ilgili yorumum; 3-0 olsun bizim olsun…

Maça ilk 11’de başlayan Muhammed Demir’e ayrı bir parantez açmak istiyorum…

Süper Lig patentli tecrübeli futbolcu sahada kumaşının ne kadar kaliteli olduğunu gösteren bir kaç hareket yaptı elbette ama kondisyonu çok düşük.

Muhammed, kondisyonunu ve gücünü arttırmalı.

Çünkü Bursaspor’un güçlü ve kondisyonu yüksek bir Muhammed’e ihtiyacı var.

Taraftara gelecek olursak…

Tribünler yine büyük oranda doldu ve coşku yine en üst düzeydeydi.

Cumartesi saat 14.00’teki maç yine ortalama 35 bin taraftara karşı oynandı.

Hem de maç TRT Spor’dan naklen yayınlanmasına karşın.

Bu taraftara ne denir?

Elbette sadece “bravo” denir