SON DAKİKA
Hava Durumu

Yeşillikleri sofranızdan eksik etmeyin

Yazının Giriş Tarihi: 08.06.2022 21:29
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.06.2022 21:29

Beslenme annemizin karnından, yaşlılığa kadar hayatımızın her bölümünde büyük öneme sahip. Her şeyin başı beslenme. Hastalıkların önlenmesi, tedavisi ve yaşam kalitesinin artırılması, yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrenmekten geçiyor.


Beynimiz her gün yiyip içtiklerimizden etkileniyor. Beyinle ilgili yeteneklerimizi ileri yaşlarda bile muhafaza etmemiz beyne dost bir beslenme tarzına bağlı.
Lahana, ıspanak, brokoli ve diğer yapraklı yiyeceklerin K vitamini ve beta karoten dahil olmak üzere beyin işlevini destekleyen besinlerle dolu olduğunu belirten Diyetisyen Özden Örkcü, yeşillik yemenin, yaşla birlikte gelen bilişsel gerilemeyi yavaşlatmaya da yardımcı olabileceğini söyledi. Bazı balıkların vücut tarafından işlendiğinde hafızayı güçlendiren, ruh halini iyileştiren ve beynimizin işlevselliğindeki düşüşe karşı koruyan omega-3 yağ asitleriyle dolu olduğunu kaydeden Örkcü, somon, alabalık ve sardalye gibi yağlı balıkların tüketilmesini tavsiye ediyor.


Konu ile ilgili Diyetisyen Özden Örkcü, doğru ve dengeli beslenmenin beyin sağlığı üzerindeki etkilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.


Bireyin beslenmesini iyileştirmek ve zihinsel sağlık üzerindeki etkilerini artırmak için dikkat etmesi gereken bazı önemli beslenme seçimleri olduğunu kaydeden Özden Örkcü, şunları söyledi; “Çoğu insan yüksek oranda işlenmiş gıdaların, rafine şekerlerin ve yağ oranı yüksek gıdaların bizi uyuşuk, yorgun ve hatta baş ağrısı ile hissettirdiğinin farkındadır.  Batı diyeti, ne yazık ki hızlı, kolay erişilebilir ve hatta haz-ödül hissi veren bu yiyeceklere odaklanmaya yöneltmiştir. Modern Batı diyeti, beyin işlevini desteklemek, depresyonu azaltmak ve ruh halini iyileştirmek adına listenin en altında yer alır. Akdeniz diyeti, bunama ve Alzheimer hastalığı riskini azaltan diğer gıdalara odaklanır. Sağlıklı bir mikrobiyomu desteklemek için bir diyet sadece meyve ve sebzeleri değil, aynı zamanda işlenmemiş tahılları, deniz ürünlerini, probiyotik kültürleri ve prebiyotik primerleri de dengelemelidir. Örneğin omega-3 yağ asitleri açısından zengin bir diyet, insanlarda bilişsel süreçleri desteklediğini söylüyor. Buna karşılık, doymuş yağ oranı yüksek diyetler, bilişsel işlemeyi destekleyen moleküler substratları azaltmak ve hem insanlarda nörolojik işlev bozukluğu riskini artırdığı biliniyor. Örneğin 10 ülkeden 21 araştırma sonucunda, yüksek miktarda meyve, sebze, kepekli tahıllar, zeytinyağı, balık, az yağlı süt ürünleri ve antioksidanlar ile düşük hayvansal gıda alımı ile karakterize edilen sağlıklı bir beslenme düzeninin, depresyon riskini azalttığı gösteriyor. Tersine yüksek miktarda kırmızı ve işlenmiş et, rafine edilmiş tahıllar, tatlılar, yüksek yağlı süt ürünleri, tereyağı ve patates alımının yanı sıra düşük meyve ve sebze alımını içeren beslenme modeli, depresyon riski önemli ölçüde artmış Batı tarzı bir diyet ile bağlantılıydı.”


Sağlıklı beslenmek neredeyse her hastalığın başı. Dengeli ve sağlıklı beslenerek yaşam süremizi uzatabilir ya da yaşlılığımızı daha sağlıklı geçirebiliriz. Sağlıklı günler.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.