SON DAKİKA
Hava Durumu

'Yetmez Ama Evet'çilere ne oldu?

Yazının Giriş Tarihi: 07.07.2018 21:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.07.2018 21:00
2010 anayasa referandumunda ‘yetmez ama evet’ diyen marjinal sol ya da özgürlükçü sol diye tabir edebileceğimiz solcular vardı. Gerek reelden gerekse sosyal medyadan tanıdığımız bu insanlar demokrattılar. Sadece kendilerine değil, herkese demokrattılar. Özeleştiri yapabiliyorlardı. Kemalizm’e (resmi ideolojiye) karşıydılar. Halka ve değerlerine tepeden bakmıyor/ küçümsemiyorlardı. Mütevaziydiler. Kime karşı yapılırsa yapılsın darbelere karşıydılar. Çok rahat konuşulabiliyordu/ tartışılabiliyordu onlarla.

Kısmen de olsa anayasanın değişmesine evet diyorlardı. Aslında tam demokratik bir anayasa yapılmasını arzu ediyorlardı. Ama buna da şükür ediyorlardı. Sürecin tam demokratik anayasaya evrileceğine inanıyorlardı.

Bunu yaparken diğer sol fraksiyonların çok büyük tepkilerine de göğüs geriyorlardı. Buna bizzat tanığım. Bizim tekfir ve teşrikçilerinyaptığını bunlara reva görüyorlardı. Dönek (mürtedd) diyorlardı. AKP yalakası diyorlardı... vs

Bu insanlardan tavrını ve duruşunu içselleştirenler olduğu gibi, imansızları (özgüvensizleri) de vardı. 12 eylül darbecilerine karşı açılan bir davada -kendi tabirleri ile- ‘İslami Kesim’ ile işbirliği yapmak ve kurdukları YSGP’nin tanıtımını yapmak gündeme gelince, bu imansızların, ‘zaten mahallede adımız çıkmış dokuza, şimdi büsbütün İslami camialarla görüşüp mahallenin ağzına düşmeyelim’ demeleri kulaklarımdan gitmiyor. Hele ki , ‘ülkücülerle bile görüşmelisiniz. Onlar da darbe mağduru, ortak noktalarınızda işbirliği yapabilirsiniz’ dediğimde ‘biz faşistlerle görüşmeyiz’ tepkileri daha dün gibi kulaklarımdadır.

Uzatmayayım, bu insanların bu ‘kimlik arayışlarına’ ‘Gezi eylemleri’ ilaç gibi geldi.Gezide diğer fraksiyonlarla aralarındaki tüm farklar sıfıra düştü. Gezi eylemleri onların ruhlarında uyuyan devrimcilik eğilimlerini yeniden aktif hale getirdi. Zımnen şöyle düşündüler:

‘Yahu, özeleştiri yap, toplumu tanı, toplumla barış, diğer fraksiyonlarla kötü ol... bunlar uzun süreçler. Bunu yapacak ne zamanımız ne de müktesebatımızı sorgulayacak cesaretimiz var. En iyisi hazır, küreselciler Erdoğan’ı çizmeye karar vermişler. Biz de kısa yoldan, aradan sıyrılıpdevrim yaparız. Ver mehteri...’

Geziden çok kısa bir süre sonra, klasik ayarlarına dönmek için ve kategorik İslam ve Müslüman nefretiitikadlarına ikinci bir gerekçeleri oldu.Daeş/ Işid eylemleri. Daeş’in yaptığı Müslüman katliamlarının, kendilerinin de partneri olan ABD oyunu olduğunu bilmelerine rağmen, bile bile Müslümanları suçlamaktan vazgeçmiyorlardı. Her şeyi tartışabildiğimiz  bu insanlar artık soru soramayacağımız, tartışamayacağımız kaskatı insanlar haline gelmişlerdi.

2015 Suruç patlamasında 33 insanın öldüğü günlerdi. HDP gerginlik çıkmaması için polise arama yaptırmamıştı. ‘güvenliği biz sağlarız’ demişti. Hiçbir tedbir de almamışlardı. Demirtaş patlamadan Erdoğan’ı sorumlu tutmuştu.

Ben şunu sordum:

Polis HDP ile mutabakata varıp arama yapmamakla kesinlikle suçludur. Derhal hesap sorulması gerekir. Tamam da, ‘güvenliği ben sağlayacağım’ deyip, hiçbir arama yapmayan HDP’ye siz hesap soracak mısınız.

Bu soruyu sorduğum için şahsen de tanıdığım ‘yetmez ama evet’çi stoklarım iyice dip yapmış oldu.

15 Temmuz darbesi ile ilgili tepkileri ise içler acısıydı. 12 Eylül ana davasının her duruşmasına Bursa’dan Ankara’ya giden arkadaşlarımızın 15 temmuz darbesine ‘asker kafası kesiyor yobazlar’ düzeyinde kaldığını üzülerek müşahede etmiştim.

24 Haziran, Gezi’den başlayan kendilerine ihanet etme sürecinin son raundudur.

Umuyorum ki,geziden beri hayran oldukları öz zekâları, YSK’nın önünde ortada bırakılan şizofrenlerden olmaya yetmiştir.

Geçmiş olsun.

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.