Bu ülkede insanların duyguları ve inançları üzerinden istismar bir türlü bitmiyor. Malum yarın 10 Kasım.

Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının seneyi devriyesi. Her 10 Kasım’da olduğu gibi yine bir kısım firmalar Atatürk’ün imzası, kazağı bilmem neyini fahiş fiyatlardan satışa çıkarmış durumda.

İşte bu yıl Karaca firması Mustafa Kemal’in giydiği süveterin aynısını yapmış. 300 liradan satışa koymuş. Bir süveter çok şey anlatır diye de sloganı vermiş.

Her ne kadar elde edilecek gelirin Mehmetçik Vakfı’na bağışlanacağı açıklansa da özel günlerin ticarete çevrilmesi hele ki ülkenin kıymetlerinin rant olarak görülmesini doğru bulmuyoruz.



Ancak asıl anlatacağımız mevzu şu her bayram seyran ortaya çıkan Atatürk benzeri arkadaşlar. Paşa’nın kıyafetlerini giyip makyaj yapıp sokağa çıkıyor, kendilerini Mustafa Kemal zannediyorlar. Daha doğrusu bu benzerliği milimine kadar ranta çeviriyorlar.

Öyle ki düne kadar bu arkadaşlara ilgi gösteren sol cenah ve CHP’liler bile yaşanan duruma isyan etmiş durumda.

Vaziyet öyle bir hal almış ve rant o kadar almış başını yürümüş ki kendini Atatürk zanneden bu tipler rant kavgasına bile girişmişler.

Bu dangalakların yüzüne kimse de “Lan olum sen Atatürk değilsin. Haddini bil” demiyor.



Kitap yazıyor ahkâm kesiyorlar. Organizasyonlara katılıp rant sağlıyorlar.

Böyle bir terbiyesizliğe izin verilmemeli.

Bu ülkenin kurucu devlet başkanı ve ordusunun komutanı olan Mustafa Kemal, bu ucuz ticaretin malzemesi yapılmamalı…

Birkaç gün önce gazeteci İsmail Saymaz’ı bile çileden çıkardı ve soytarılık…

Saymaz, Atatürk soyadının alınmasının engellendiği gibi bu soytarıların ortalıkta dolanıp rant sağlamalarının engellenmesini istedi.



İstismar mevzuunu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin o (!) icraatı ile bitirelim. İki gün önce temel atmama töreni yaparak alanında çığır açan Ekrem İmamoğlu yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSKİ, yatırımlarını kıstığı bir dönemde binasının önüne dev bir Atatürk Heykeli yaptırmış.

Heykel önemli tabi. Madem CHP beledisisin her yere heykel dikeceksin. CHP demek heykel dikme hizmeti demektir.

Açılışa da şöyle 10 numara Atatürk istismarcısı bir şarkıcı bir de Yılmaz Özdil geldi mi tamamdır.

“Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa”

Ülkü Ocakları şahane işler yapıyor…

Gençlerin Türk örf ve ananelerini bilerek İslam şuuruyla yetişmelerini hedefleyen bir kuruluş olan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, tarihi boyunca bu amaca yönelik pırıl pırıl gençler yetiştiren önemli bur kuruluş.

Son dönemde daha da dikkat çeken organizasyonlarla kamuoyunun önüne çıkıyor. Özellikle Bursa çocuğu olan Sinan Ateş’in geçen yıl Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanlığı’na atanmasının ardından çok daha etkili ve çok daha önemli organizasyonlara şahit oluyoruz.

Ocaklarda gençler yaz ve kış eğitim programlarına katılıyor, eğitimden spora, kültürden sosyal projelere kadar birçok alanda örnek işlere imza atıyorlar.

Ülkü Ocakları toplumu kemiren uyuşturucu gibi, madde kullanımı gibi alanlarda önemli bir mücadele yürütürken, çevre konusunda da farkındalık projeleri ile güzel işler yapıyor.



İşte o güzel işlerden biri de Ülkü Ocakları Genel Merkezi tarafından başlatılan ve kültürümüzün edebiyatımızın en önemli eserleri olan Dede Korkut ve Kutadgu Bilig kitaplarının bastırılarak öğrencilere dağıtılması.

Tarihimiz çok önemli kahramanlarla doluyken yeni nesillerin onları bir kenara iterek bizden olmayan emperyalistlerin algı operasyonu düzenledikleri sahte kahramanları çocukların tanıması ve onlara ilgi duyması kahredici bir durum.

İşte sadece üzülmek ve kahrolmak yerine Ülkü Ocakları bu durumu değiştirmek için bir çaba başlattı. O çabaya umarız milli ve yerli tüm kurum ve kuruluşlar el atar ve destek olur.

Çocuklarımız milli kahramanlarımızı medeniyetimizin kahramanlarını tanımalı ve onları örnek almalı.

Bu çerçevede Ülkü Ocakları’nın bu kampanyasını alkışlıyor ve destekliyoruz. Var olsun Ülkü Ocakları…

Nilüfer Belediyesi’nden doğru hareket!

Nilüfer Belediyesi çalışanlarından birinin sosyal medya hesabından paylaştığı bir mesaj büyük tepki topladı. Hasanağa’da oturduğunu belirten çalışan mahalledeki köpeklerden rahatsızlığını ortaya koyarak, belediyenin köpekleri almaması durumunda onları öldürüp belediyenin önüne atacağını söylüyor. Belediye başkanına ayar veriyordu o mesaj. Çok geçmeden dün Nilüfer Belediyesi gereken işlemin yapıldığını duyurdu.  Belediyeden yapılan açıklamada şunlara yer verildi:

“Kamuoyuna Duyuru!

Nilüfer Belediyesi olarak bütün canlıların sağlık ve yaşam hakkını korumak birincil önceliğimizdir. Bu öncelikle sahipli sahipsiz bütün hayvanların refahları için hizmet üretirken, hayvan dostu olan bir kurum kültürü ve kent bilincinin yerleşmesi için de var gücümüzle çalışıyoruz. Bu nedenle önceden de kurumumuz tarafında pek çok disiplin soruşturmasına tabii tutulmuş bir çalışanımızın yaptığı paylaşımlar bizi son derece üzmüştür. Sosyal medyada bir can dostumuzun durumuyla ilgili infial uyandırıcı paylaşımlar yapan kişi hakkında başlatılan idari süreç sonucunda uzaklaştırma kararı verilmiştir. Suç duyurusunda da bulunacağımız kişinin hukuki sürecinin de yakın takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyurur, kurumumuz dışında yapılan açıklamalara itibar etmemenizi rica ederiz.



Paylaşımı yapılan can dostumuz, Veteriner İşleri Müdürlüğümüzde veteriner hekimlerimiz tarafından tedavi edilmektedir. Can dostlarımız için bütün yurttaşlarımızın gösterdiği duyarlılığa ayrıca çok teşekkür ederiz.”

Doğru nereden gelirse gelsin takdir edilmelidir. Nilüfer Belediyesi bu konuda gösterdiği hassasiyetle takdiri hak ediyor. Dünyanı sadece kendine göre dizayn etmeye kalkanlar için de belediyenin bu tutumunun bir caydırıcı olmasını diliyoruz.