Olay Rize’nin Fındıklı İlçesi’nde yaşanıyor. Önceki belediye proje üretip ilçeye “Millet Bahçesi” yapıyor. 
AK Parti seçimlerde kaybediyor ve CHP kazanıyor ilçeyi son yerel seçimlerde. Park yapmak yerine her zaman olanı sahiplenme içgüdüsüne sahip olan CHP zihniyeti bir kez daha burada ortaya çıkıyor. 
Seçilen belediye başkanı Ercüment Cervatoglu, parka ismin ideolojik olarak konulduğunu ileri sürüyor iyi mi? tutuyor meclis kararı alarak “Millet Bahçesi ve Millet Kıraathanesi’nin ismini değiştiriyor. 
CHP’lilerin her zaman yaptığını yapıp istismara yürüyor. Atatürk Parkı ve Kazım Koyuncu Kültür Merkezi olarak değiştirilen isim kaymakamlığa takılıyor. İlçe kaymakamı bu kararın kamu yararının olmadığını söyleyerek geri gönderiyor meclise. 
Ama bir kere istismar edecekler ya tekrar toplanıp aynı kararı alıyor belediye meclisi ve ardından tabelalar yaptırılıp asılıyor. 
Atatürk ismi veriyor bu ismi oradan sökmenin ülkede olay çıkaracağını ve millet bahçesi projesinin içini boşaltıp sanki kendisi parkı yapmış gibi hareket ediyor.
Sonra soruşturma açılınca sol basınla İP’in yayın organları basıyor yaygarayı. Yıllarca vesayet odaklarıyla birlikte bu işin çok ekmeğini yediler ancak artık bu numaralar sökmüyor tabi. 
İçişleri Bakanlığı da başkan ve 7 meclis üyesine soruşturmayı dayamış doğal olarak devleti zarara uğratmaktan. Şimdi paşa paşa cebinden ödeyecekler o zararı. Bu arada da Atatürk istismarı ile siyasal rant elde etmenin yolunu arıyorlar.
Ve Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan… 
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu Atatürk kelimesini kullanmayı tercih etmediğin söylediği zaman tek bir tepki vermeyen Sertaslan… 
Hani şu mantardan zehirlendim deyip de bir türlü gizemli zehirlenme olayını kamuoyuna açıklayamayan, raporunu gösteremeyen Sertaslan…
Buradan bir kahramanlık çıkarmak istiyor. Sosyal medyasından veriyor coşkuyu. 
Atatürk istismarının da dibine vuruyor. 
İşte o paylaşımlardan biri, ““Ercüment başkanım belediyenin hesap numarasını ver de bu parayı ben ve benim gibi milyonlarca Atatürk sevdalısı yurttaş ödesin. Zira o tabela, parti ayrımı yapmaksızın söylüyorum, bizler için paha biçilmezdir”…
Sanırsın yaptıkları parka verilen ismi sökmüşler. Sanırsın Atatürk düşmanlığı yapılmış. Rize meydanı ellerinde patlayınca yine Rize üzerinden bir algı operasyonu çekmişler.
Ya Uğur Sertaslan zimmet çıkarılan para 7 bin 864 lira. Çıkarır cebinden verirsin öyle kampanya açmaya IBAN istemeye ne gerek var. 
Ama IBAN isteyip Fındıklı’ya yeni bir park yapabilirsiniz. 
Uğur Sertaslan’ın sosyal medya mesajının ilk bölümü de şöyle, “Bir parka, bir başkan 'Atatürk Parkı' adını veriyor. Kaymakam beyefendi 'Kararı onaylamıyorum' deyip meclise geri yolluyor. Meclis, kararında ısrar edip parkın girişine tabela yaptırınca, İçişleri Bakanlığı tabelaya ödenen yedi bin küsur lirayı kamu zararı kabul edip başkan ve meclis üyeleri için soruşturma isteğine onay veriyor.  
Ve bu park Ermenistan'da değil Türkiyem'de, Rize Fındıklı’da yaşanıyor.”
Hah şimdi Uğur Başkan dön CHP İl Başkanı Nilüfer ilçe başkanı ve meclis üyelerinize, dün sol basına de ki Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı kendisine ayrılan temsil ağırlama bütçesinden Rize’ye meydan yapmış. Rize Ermenistan kenti değil. 
Bak ne güzel demişsin Fındıklı Ermenistan toprağı değil diye…
Fındıklı Belediye Başkanı ve meclis üyelerinin yaptığı düz Atatürk istismarı, sizin yaptığınız da öyle. Oysa o belediye başkanı kendi yaptığı bir tesise o ismi verebilir.
 Daha büyük bir park yapıp verebilir. Belki Bursa’daki üç belediye toplanır temsil ağırlama giderlerinizden biraz ayırıp Fındıklı’ya çok yakışacak bir Atatürk Parkı yaparsınız… 
Son olarak, Sertaslan’ın intihar girişimini devlet eliyle gizleyenlere bu çıkışıyla nanik yapmış olduğunu da eklemiş olalım.

Nilüfer’in sancısı NİLVAK
Mustafa Bozbey döneminde müteahhitlerin bağış için kapısında kuyruğa girdikleri NİLVAK… 
20 yıl bu şehirde Nilüfer Belediyesi’nin kuruluşu olarak algı oluşturulan NİLVAK. Ve Bursa Şehir Gazetesi’nin 2018 yılında aile vakfı olduğunu ortaya çıkardığı NİLVAK…
Son Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bir kez daha CHP Meclis Üyesi ve Nilüfer Belediye Başkanı Zafer Yıldız’ın üstünü kapatmak için gündeme getirdiği NİLVAK. 
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yönettiği oturumda CHP'li üyelerden homurtular yükselince Başkan Aktaş çok sert yanıtlar verdi.
Zafer Yıldız, Başkan Alinur Aktaş’a konuşmalarında NİLVAK’tan bahsetmesinden rahatsızlık duyduklarını ifade etti. NİLVAK’ın belediye ile ilişkisinin olmadığını tamamen bir aile vakfı olduğunu söyledi. 
Bunun üzerine konuşan Aktaş, ''Önce Nilvak'ı açıklayacaklar kardeşim, Nilvak'ı. Seçimden hemen önce aile vakfına dönen Nilvak'ı açıklayacaklar. Ypatığınız imar işlerinden NİLVAK’a yapılan bağışları herkes biliyor. Buyurun NİLVAK’ın gelir giderini bir açıklayın” sözleri ile tepki gösterdi. 
Herkesin hayır hasenat işleri yaptığını anlatan Aktaş,  bu işlerin cebinden koyarak yapılması gerektiğini, öyle belediye üzerinden aile vakfının fonlanmasının doğru olmadığını ifade etti. 
Evet NİLVAK tartışmaları bitmiyor. Çünkü NİLVAK’la ilgili 2 yıldır Nilüfer Belediyesi iddialara yanıt vermiyor. 
Nilüfer oto pazarı hala NİLVAK tarafından işletiliyor ve adeta para basıyor. Madem aile vakfı Nilüfer kendi oto pazarını alıp kendisi neden işlemiyor? 
Bunca iddia varken Turgay Erdem neden susuyor? Her konuda bir lafı olan CHP’nin Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz sol yumruğunu kaldırıp belediyenin mülkünü neden korumuyor? 
Daha ilerisini söyleyelim İP Bursa… Neden sesi çıkmıyor NİLVAK’a… Her konuda eylem yapan İP, konu Nilüfer olunca neden dut yemiş bülbüle dönüyor? 
Cenaze sayan CHP İl Başkanı İsmet Karaca, neden bunun hesabını kendi belediyesine sormuyor ve bunun açıklamasını kamuoyuna yapmıyor?
Çünkü istismar siyasetinden başka bir siyaset bilmiyorlar. Algı siyaseti dışında bir becerileri yok. Yapamadıklarını, kendi mahallelerinin pisliğini ancak ses yükselterek ve algı yaparak kapatacaklarını sanıyorlar. Yok artık öyle eski düzen. 
Eninde sonunda açıklamak zorunda kalacaklar. 
Bu arada Nilüfer Belediyesi’nin 15 milyonluk temsil ağırlama iddialarıyla ilgili kamuoyunu aydınlatmaya niyeti yok. Susuyorlar… Bakalım nereye kadar?