Çok değil önümüzdeki ayın sonuna doğru Nilüfer CHP İlçede kongre heyecanı yaşanacak.
Adaylardan biri CHP Nilüfer’in pek renkli simalarından Fırat Yılmaz… Her ne kadar kendi mahallesinde 155 oyun ancak 49’unu alabildiği için delege seçilememiş olsa da, Hüseyin Akkuş, Orhan Sarıbal, Mehmet Turan Tansal ağabeylerinin kanatları altında ilçe kongresinde ilçe başkanlığına aday olacak. Hakkını verelim güçlü adaylardan biri gibi görünüyor.
İşte bu Fırat Yılmaz’ı CHP’liler çok yakından tanır da kamuoyu da bilsin diye bir iki kelam etmenin zamanıdır.
Ağustos ayının hemen başı. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in müstakbel kayınçosuna ait Hasanağa Göleti kenarındaki kaçak şato ile ilgili çok önemli belgeleri Bursa Şehir Gazetesi olarak manşetimizden yayınladık.
Hemen akabinde sol yumruğunu havaya kaldırmasıyla meşhur Fırat Yılmaz, CHP üyelerini kastederek 7 bin kişilik orduyla başkan Turgay Erdem’in villasını yıktırmayacaklarını falan yazdı. Sonda bu 7 bin kişilik ordu mevzuu CHP’lileri gerince çark etti.
Ağustos ayının başında Nilüfer TMMOB Yerleşkesi’nde düzenlenen CHP Nilüfer örgüt toplantısında sahneye çıktı bizim Fırat. Kaldırdı sol yumruğunu havaya bizi CHP’li belediyeleri yıprattığımız gerekçesiyle satılmışlıkla yaftalamış, ileri gitmiş kalemşor olarak nitelemişti. Kendisi de eski bir TV sunucusu olan Fırat Yılmaz meslektaşım demeye utandığım satılık kalemler diyerek sözüm ona Bursa Şehir Gazetesi ve şahsımı hedef almıştı.
Aradan çok değil 3 ay geçti ve Hasanağa Göleti kenarında yapılan o kaçak şato Büyükşehir Belediyesi tarafından kaçak, ruhsatsız ve kanunsuz olduğu için yerle bir edildi. Yıkım yapılırken ne Fırat ne de arkasındaki 7 bin kişilik ordudan tek kişi orada yoktu.
Haklılığımız ve doğruluğumuz bir kez daha kanıtlanmış oldu. Bekledik belki Fırat Yılmaz o iftira ve kin dolu sözleri için bir özür diler. Şaka yapıyorum tabi Fırat Yılmaz’ı tanıyanlar böyle bir etik değerinin olmadığını bilirler. Günler geçti. Haftalar geçti. Şu şato kaçak değil herkes iftira atıyor diye bir şeyler söylesin. Ihh yok.
Şimdi Fırat Yılmaz… Yüzün kızarmadıysa asıl biz sana meslektaş demeye utanıyoruz. Bal gibi doğru olduğunu bildiğin bir haberi sırf partililerine şirin görünmek için hedef alıp bizim üzerimizden prim yapmaya kalktın. Belli ki CHP’li arkadaşlar da bu numaranı yememiş ve mahallede sandığa gömdüler seni.
Nacizane tavsiyemiz arkasında duramayacağın hiçbir mesajı yayımlama, yayımlarsan da silme. Malum sen solcusun sol yumruklusun. Yürekli olur solcular. Sözünün arkasında durur.
Son olarak o günkü konuşmanda bizi hedef alan tüm sözlerini buradan sana iade ediyoruz… Güle güle kullan.
YüreğimizdedinmeyenyaraDoğuTürkistan!
Hali hazırda dünyadaki en mazlum halk nerede deseniz hiç düşünmeden Doğu Türkistan’da yaşar derim. Dünya duymaz seslerini, Çin’in zalimliklerine kimse ses çıkarmaz. Feryat etseler sesleri duyulmaz bir yerden.
Yıllardır Kızıl Çin’in zulmü altında inim inim inliyorlar. Tecavüz, işkence insanlığın bildiği ve dahası bilmediği ne zalimlik varsa maruz kalıyorlar. Mazlum Müslüman Türk halkı tarih boyunca görülmemiş zulümlerle karşı karşıya. Soykırım yapıyor, aileler dağıtıyor, kamplarda işkencelerini deniyor.
Bir tek ve sadece Türkiye’de zalime karşı ses yükseliyor. Şükür ki Türkiye Cumhuriyeti devleti var onların da sesini duyan. Belki bugün o zulmü durdurmaya gücümüz yetmiyor ama Türk devleti uluslararası alanda elinden gelen çabanın üstüne çıkıyor mazlum milletimiz için.
İşte dün Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Çin'den gelen insan hakları heyetini kabul etti. Çavuşoğlu, Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlalleriyle ilgili "Uluslararası kuruluşlar Doğu Türkistan'a gidebilmeli" dedi.
Çavuşoğlu, İnsan Hakları Geliştirme Vakfı Başkanı Huang Mengfu ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Hakan Çavuşoğlu, Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlalleri ile ilgili olarak uluslararası raporları gündeme getirdi. Çavuşoğlu, Çinlilerin yüzlerine yüzlerine söyledi. İnsan hakları konusunda şeffaf olun dedi mesela. “Uluslararası kuruluşlar Doğu Türkistan'a rahatlıkla gidebilmeli. Bu konuda Türkiye ile iş birliğine de açık olunmalı" dedi.
Ne güzel de etti.
YineNurhayatyineistismar...
CHP’de mezhep siyasete yaparak milletvekili olan vekil olduktan sonra da bir çok tartışmalı konunun merkezinde yer alan Nurhayat Altaca Kayışoğlu, yine tartışmalı bir konuyla kamuoyu gündemine geldi.
Sol yumruğunu havaya kaldırarak siyaset yapmasına rağmen çocuğunun ikbalini ABD’de arayan ve oraya gidip doğum yaparak ABD vatandaşı olmasını sağlayan Kayışoğlu, Mudanya Belediyesi ile olan ticari ilişkisiyle de uzunca bir dönem tartışılmıştı.
Bu kez Gazeteci Mehmet Ali Yılmaz, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve kocasıyla ilgili çok ciddi bir iddiayı daha köşesine taşıdı. Bu para tura işleriyle ilgili daha önce de birçok kez tartışmalara yol açan Nurhayat Kaşıloğlu, şimdi de kendisine tahsis edilen AUDİ marka makam aracının kullanımıyla ilgili enteresan iddialarını odağında.
İşte Mehmet Ali Yılmaz'ın kaleme aldığı yazının Nurhayat ve kocasıyla ilgili bölümü:
"Şimdi… CHP’li Bursa Milletvekili NurhayatAltaca Kayışoğlu’nu bilirsiniz. Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kendisine tahsis ettiği kadroları yıllardan beri kendisinin ve eşinin yakınlarına kullandırdığını zaten yazmıştım. Bu iddiaya en ufak bir yalanlama gelmedi! Nurhayat ayrıca muhalefet kontenjanından Meclis Divan Katibi.
Muharrem İnce’nin ifade ettiği gibi CHP Genel Merkezini bir sarmaşık gibi sarmış olan hizbin koruyup kolladığı isimlerden biri. Meclis, divan katiplerine çalışmalarında kullansınlar diye son model “kırmızı plakalı” araçlar tahsis ediyor. Yakıtı devletten, yanında bonusu da bedava şoför.
Şimdi soruyoruz: Nurhayat devletin tahsis ettiği bu araçla Bursa’ya gelip, partisinin siyasi çalışmalarına katılıyor mu? Konaklamaydı, yemekti derken, masraftan kaçıp, şoförü Ankara’da bırakıyor mu? Bursa’ya gelirken kullandığı son model lüks Audi aracın kırmızı plakasını söktürüp, yerine sivil plaka takıyor mu? Bu arabayı eşi Yusuf Kayışoğlu da zaman zaman kullanıyor mu?Devletin tahsis ettiği bu araçla Yusuf Kayışoğlu, orada doğurmak suretiyle Amerikan vatandaşı yaptıkları çocuklarını okuluna hiç bırakıp almış mı? Dürüst ve ilkeli siyaset adına: Kestane kebap, acele cevap!"
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Alpaslan Yıldız
Yüzün kızarmadı mı Fırat!
Çok değil önümüzdeki ayın sonuna doğru Nilüfer CHP İlçede kongre heyecanı yaşanacak.
Adaylardan biri CHP Nilüfer’in pek renkli simalarından Fırat Yılmaz… Her ne kadar kendi mahallesinde 155 oyun ancak 49’unu alabildiği için delege seçilememiş olsa da, Hüseyin Akkuş, Orhan Sarıbal, Mehmet Turan Tansal ağabeylerinin kanatları altında ilçe kongresinde ilçe başkanlığına aday olacak. Hakkını verelim güçlü adaylardan biri gibi görünüyor.
İşte bu Fırat Yılmaz’ı CHP’liler çok yakından tanır da kamuoyu da bilsin diye bir iki kelam etmenin zamanıdır.
Ağustos ayının hemen başı. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in müstakbel kayınçosuna ait Hasanağa Göleti kenarındaki kaçak şato ile ilgili çok önemli belgeleri Bursa Şehir Gazetesi olarak manşetimizden yayınladık.
Hemen akabinde sol yumruğunu havaya kaldırmasıyla meşhur Fırat Yılmaz, CHP üyelerini kastederek 7 bin kişilik orduyla başkan Turgay Erdem’in villasını yıktırmayacaklarını falan yazdı. Sonda bu 7 bin kişilik ordu mevzuu CHP’lileri gerince çark etti.
Ağustos ayının başında Nilüfer TMMOB Yerleşkesi’nde düzenlenen CHP Nilüfer örgüt toplantısında sahneye çıktı bizim Fırat. Kaldırdı sol yumruğunu havaya bizi CHP’li belediyeleri yıprattığımız gerekçesiyle satılmışlıkla yaftalamış, ileri gitmiş kalemşor olarak nitelemişti. Kendisi de eski bir TV sunucusu olan Fırat Yılmaz meslektaşım demeye utandığım satılık kalemler diyerek sözüm ona Bursa Şehir Gazetesi ve şahsımı hedef almıştı.
Aradan çok değil 3 ay geçti ve Hasanağa Göleti kenarında yapılan o kaçak şato Büyükşehir Belediyesi tarafından kaçak, ruhsatsız ve kanunsuz olduğu için yerle bir edildi. Yıkım yapılırken ne Fırat ne de arkasındaki 7 bin kişilik ordudan tek kişi orada yoktu.
Haklılığımız ve doğruluğumuz bir kez daha kanıtlanmış oldu. Bekledik belki Fırat Yılmaz o iftira ve kin dolu sözleri için bir özür diler. Şaka yapıyorum tabi Fırat Yılmaz’ı tanıyanlar böyle bir etik değerinin olmadığını bilirler. Günler geçti. Haftalar geçti. Şu şato kaçak değil herkes iftira atıyor diye bir şeyler söylesin. Ihh yok.
Şimdi Fırat Yılmaz… Yüzün kızarmadıysa asıl biz sana meslektaş demeye utanıyoruz. Bal gibi doğru olduğunu bildiğin bir haberi sırf partililerine şirin görünmek için hedef alıp bizim üzerimizden prim yapmaya kalktın. Belli ki CHP’li arkadaşlar da bu numaranı yememiş ve mahallede sandığa gömdüler seni.
Nacizane tavsiyemiz arkasında duramayacağın hiçbir mesajı yayımlama, yayımlarsan da silme. Malum sen solcusun sol yumruklusun. Yürekli olur solcular. Sözünün arkasında durur.
Son olarak o günkü konuşmanda bizi hedef alan tüm sözlerini buradan sana iade ediyoruz… Güle güle kullan.
Yüreğimizde dinmeyen yara Doğu Türkistan!
Hali hazırda dünyadaki en mazlum halk nerede deseniz hiç düşünmeden Doğu Türkistan’da yaşar derim. Dünya duymaz seslerini, Çin’in zalimliklerine kimse ses çıkarmaz. Feryat etseler sesleri duyulmaz bir yerden.
Yıllardır Kızıl Çin’in zulmü altında inim inim inliyorlar. Tecavüz, işkence insanlığın bildiği ve dahası bilmediği ne zalimlik varsa maruz kalıyorlar. Mazlum Müslüman Türk halkı tarih boyunca görülmemiş zulümlerle karşı karşıya. Soykırım yapıyor, aileler dağıtıyor, kamplarda işkencelerini deniyor.
Bir tek ve sadece Türkiye’de zalime karşı ses yükseliyor. Şükür ki Türkiye Cumhuriyeti devleti var onların da sesini duyan. Belki bugün o zulmü durdurmaya gücümüz yetmiyor ama Türk devleti uluslararası alanda elinden gelen çabanın üstüne çıkıyor mazlum milletimiz için.
İşte dün Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Çin'den gelen insan hakları heyetini kabul etti. Çavuşoğlu, Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlalleriyle ilgili "Uluslararası kuruluşlar Doğu Türkistan'a gidebilmeli" dedi.
Çavuşoğlu, İnsan Hakları Geliştirme Vakfı Başkanı Huang Mengfu ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Hakan Çavuşoğlu, Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlalleri ile ilgili olarak uluslararası raporları gündeme getirdi. Çavuşoğlu, Çinlilerin yüzlerine yüzlerine söyledi. İnsan hakları konusunda şeffaf olun dedi mesela. “Uluslararası kuruluşlar Doğu Türkistan'a rahatlıkla gidebilmeli. Bu konuda Türkiye ile iş birliğine de açık olunmalı" dedi.
Ne güzel de etti.
Yine Nurhayat yine istismar...
CHP’de mezhep siyasete yaparak milletvekili olan vekil olduktan sonra da bir çok tartışmalı konunun merkezinde yer alan Nurhayat Altaca Kayışoğlu, yine tartışmalı bir konuyla kamuoyu gündemine geldi.
Sol yumruğunu havaya kaldırarak siyaset yapmasına rağmen çocuğunun ikbalini ABD’de arayan ve oraya gidip doğum yaparak ABD vatandaşı olmasını sağlayan Kayışoğlu, Mudanya Belediyesi ile olan ticari ilişkisiyle de uzunca bir dönem tartışılmıştı.
Bu kez Gazeteci Mehmet Ali Yılmaz, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve kocasıyla ilgili çok ciddi bir iddiayı daha köşesine taşıdı. Bu para tura işleriyle ilgili daha önce de birçok kez tartışmalara yol açan Nurhayat Kaşıloğlu, şimdi de kendisine tahsis edilen AUDİ marka makam aracının kullanımıyla ilgili enteresan iddialarını odağında.
İşte Mehmet Ali Yılmaz'ın kaleme aldığı yazının Nurhayat ve kocasıyla ilgili bölümü:
"Şimdi… CHP’li Bursa Milletvekili NurhayatAltaca Kayışoğlu’nu bilirsiniz. Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kendisine tahsis ettiği kadroları yıllardan beri kendisinin ve eşinin yakınlarına kullandırdığını zaten yazmıştım. Bu iddiaya en ufak bir yalanlama gelmedi! Nurhayat ayrıca muhalefet kontenjanından Meclis Divan Katibi.
Muharrem İnce’nin ifade ettiği gibi CHP Genel Merkezini bir sarmaşık gibi sarmış olan hizbin koruyup kolladığı isimlerden biri. Meclis, divan katiplerine çalışmalarında kullansınlar diye son model “kırmızı plakalı” araçlar tahsis ediyor. Yakıtı devletten, yanında bonusu da bedava şoför.
Şimdi soruyoruz: Nurhayat devletin tahsis ettiği bu araçla Bursa’ya gelip, partisinin siyasi çalışmalarına katılıyor mu? Konaklamaydı, yemekti derken, masraftan kaçıp, şoförü Ankara’da bırakıyor mu? Bursa’ya gelirken kullandığı son model lüks Audi aracın kırmızı plakasını söktürüp, yerine sivil plaka takıyor mu? Bu arabayı eşi Yusuf Kayışoğlu da zaman zaman kullanıyor mu?Devletin tahsis ettiği bu araçla Yusuf Kayışoğlu, orada doğurmak suretiyle Amerikan vatandaşı yaptıkları çocuklarını okuluna hiç bırakıp almış mı? Dürüst ve ilkeli siyaset adına: Kestane kebap, acele cevap!"