Anadolu’nun ölmeyen ezgilerinden biridir Gesi bağları… 

Nereden çıktı diyeceksiniz şimdi Gesi bağları doğal olarak ama 10 gün önce Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen Doğu ve Güneydoğu gezisine bu türkünün de yer aldığı ilginç, bir o kadar da düşündürücü bir olayın damga vurduğunu öğrenince anlayacaksınız. 

Gesi bağlarının gezi bağlarına döndüğü şirin kentimiz Muş’ta yaşanan olayı anlatmadan önce biraz, bu zamanlaması oldukça ilginç olan geziye bakalım. 
Ekim ayının ikinci haftası Osmangazi Belediyesi, Doğu ve Güneydoğu’da Diyarbakır, Mardin, Siirt, Bitlis, Van, Muş ve Bingöl'ü kapsayan “Biz Anadolu’yuz Dostluk ve Kardeşlik Programı” düzenledi. Programı Osmangazi Kent Konseyi üstlendi. 

Geziye TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, AK Parti Bursa Milletvekilleri Muhammed Müfit Aydın, Refik Özen, Osman Mesten, Zafer Işık, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar katıldı. 
Osmangazi Kent Konseyi tarafından organize edilen gezinin turizm acentesi olarak Kent Konseyi Başkanı Erol Bodur’un Niltur firmasını seçmiş olması ilginç. Kent Konseyi başkanı acente olarak kendi şirketini seçmiş anlayacağınız. 
Osmangazi Belediyesi genel olarak şehir dışı ve yurtdışı gezilerinde ve programlarında tercihini genel olarak Niltur’dan yana kullanıyor olmasını bir kenara not edelim şimdi. 

Erol Bodur Bey İlahiyat kökenli bir isim. Başında olduğu bir kurumun organizasyonunu kendi şirketine vermesinin hiçbir şey olmasa bile söylentilere neden olacağını bilmesi gerekir. Bu hassasiyeti Erol beyden beklemiş olmak da ona haksızlık değil emin olun. 
Bursa’da önemli bir turizm acentesi olan Niltur’un, Osmangazi Kent Konseyi’nin ve Osmangazi Belediyesi’nin değmez işler için ağızlara sakız olmasını en başta Erol Bodur bey istemez diye düşünüyorum.  Erol beyin inançlarına oldukça bağlı, önemli bir işadamı olarak bunu atlamış olması gerçekten üzücü. 
Neyse uzatmayalım ve devam edelim. 

Diyarbakır annelerine ziyaret, tarihi yerleri ziyaret derken programın en ilgi çekici bölümlerinden biri Muş ziyaretiydi. Burada televizyon reklamlarında göründükten sonra tüm Türkiye’nin tanıdığı doğuştan görme engelli ve kusursuz kulağa sahip Bager Çalışcı’yla buluştu ekip. 
Bager Çalışcı, Osmangazi ekibine piyanosuyla ufak bir konser verirken, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, görüntülü arama ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı aradı. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konulardaki hassasiyeti malum. Bager Çalışçı ile görüşmek için telefonunun açtı. Tam o sırada kimsenin beklemediği bir olay meydana geldi. Cumhurbaşkanı bağlanınca bizim Kent Konseyi Başkanı Erol Bodur telefona yaklaşıp kendini tanıttı. Öyle ki Teknofest’te alınan derecelere kadar bir nefeste kendini öyle bir tanıttı ki çevredekiler şaşkınlıklarını bir süre üzerlerinden atamadı. 
Tam bu sırada Hakan Çavuşoğlu, Bodur’un ağzını eliyle kapatıp telefonun açısını değiştirdi. Ortam tam olarak buz kesmişti. Erdoğan’la Bager’in görüşmesinin sonunda Bager “Gesi Bağları” ve Beethoven’dan bir eser çaldı. 

Telefon kapandıktan sonra Hakan Çavuşoğlu ile Erol Bodur arasında gerilim yaşandı. Çavuşoğlu “Sen benim telefon görüşmeme nasıl müdahil olursun” sözleriyle tepkisini gösterirken, Bodur ise ağzının kapatılıp konuşmasının kesilmesine olan tepkisini dillendirdi. 

Tabi telefondan sonra yaşananları görmedi ama telefon görüşmesi sırasında olanlara Cumhurbaşkanı Erdoğan da şahit oldu. Zamanlaması oldukça ilginç olan bu gezide Muş'ta yapılmak istenen şov adeta Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ve Hakan Çavuşoğlu’nun elinde patlamış oldu. 
Keyifleri kaçan ekip dönüşte Gesi bağları dinledi mi bilmiyoruz ama kendim ettim kendim buldum türküsü akıllara mutlak gelmiştir. 

Not: Olayın ardından Bursa’ya döndü heyet. Sonrasında TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, NİLTUR’da Erol Bodur’u ziyaret etti. Ayın 18’inde gerçekleşen ziyarette ikili birbirinden helallik istemiş. Birde fotoğraf yayınlayarak barışın sağlandığını göstermişler. Ancak kimin kimden özür dilediğini bilemiyoruz. 

Saim hoca beklediğimiz gibi duruma el koydu

Organ ve kadavra bağışıyla ilgili dün bir yazı kaleme almıştım. Bursa Uludağ Üniversitesi Organ Nakil Bölümü’nde ilgisizlik ve düzensizlikten bahsetmiş, Rektör Prof. Dr. Saim Kılavuz’un konuya duyarlı olacağını belirtmiştik. 

Köşe yazımız internet sayfamızda yayınlandıktan çok kısa bir süre sonra beklediğimiz gibi Rektör hoca konuyla yakından ilgileneceği mesajını iletti.  Organ bağışı ve kadavra bağışına dikkati çekmek için pazartesi günü saat 10.00’da bir toplantı düzenleneceğini aktaran Rektör hoca, 
Bir de müjde paylaştı. Hayırsever bir bağışçı ile mutabakat sağlandığını,  hastaneyle entegre yeni bir organ nakli merkezi yapılacağını ifade etti. Yapılacak organ merkezi ile sorunun kökten çözüleceğinin altını çizen Prof. Dr. Saim Kılavuz, o zamana kadar da mevcut durumun iyileştirilmesi için gerekli girişimde bulunacaklarını iletti. 

Saim Hocamızın üniversitenin her konusuyla olduğu gibi bu konuyla da hassasiyet göstereceğinden zaten şüphemiz yoktu. Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden birini yöneten Rektör hocanın durumu öğrenir öğrenmez harekete geçeceğinden emindik. 
BUÜ’de önemli işlere imza atan Saim Hocamıza duyarlılığı için teşekkür ediyorum.